1.Bölüm-Tanıtım.

26.5K 1K 179
                                    

Multimedya Astrid.

-

Seçimlerimize göre topraklarımız ikiye ayrılıyor; Karanlık Taraf ve Aydınlık Taraf olmak üzere. Tüm seçimler 16 yaşımıza geldiğimizde yapılıyor, bir tarafı seçen kişi ölene kadar o tarafta olmaya mahkûm kalıyor. Aynı zamanda karşı taraftan kimseyle görüşmemeleri için fazlasıyla tedbir alınıyor. Seçimler yapılırken, boyun bölgesine seçtiği tarafın dövmesi yapılıyor ve kan yemini ediliyor.

Bir tarafı seçmeden önce karşı tarafı, 15 yaşımıza geldiğimizde gerekli eğitmenler ile gezme hakkı tanılıyor. Kararımızı verecek yaşa gelene kadar ailemiz neredeyse onunla birlikte yaşıyoruz, sistem bu şekilde fakat hesaba katmadıkları bir şey vardı; ben.

Annem Vasilisa Storm, Aydınlık Taraf'ın kraliçesiydi. Kurallara aykırı davranarak, Karanlık Taraf'ın kralı ile birlikte oldu. İki tarafın birbirleriyle görüşmelerini geçtim, birlikte olmalarının sonucu kesinlikle ölümdü çünkü doğacak çocuk, kan yeminini bozabilecek güçlere sahip olacaktı. Kanın toplumumuzda ki konumu çok önemli, tüm anlaşmalar kan ile yapılır. Taraf seçimine göre kana bir sıvı enjekte ediliyor, çoğu kişi bunun anlaşmayı hazırlayan kişilerin kara büyüyle uğraşmasının sonucu olduğunu düşünüyor.

Kara büyünün en geçerli hükmü; karanlık ve aydınlık tarafın kanlarının asla birleşmemesiydi. Bundan bir kaç yıl kadar önce böyle bir olay meydana gelmişti fakat çocuğu daha bebekken öldürmüşlerdi. Onlarda kendilerine göre haklıydılar, kara büyüyle uğraşmak tehlikeliydi sonuçlarına uyulmazsa ortaya bir takım sorunlar ortaya çıkabiliyordu; benim gibi.

Ben Astrid Storm, fırtına ve şimşeği kontrol edebiliyordum. Nasıl yaptığım hakkında bir fikrim yoktu, eğitim alabileceğim biri de yoktu.

Düzenimiz asırlardır böyle devam ediyordu aksi takdirde denge bozulacak, sistemler yıkılacaktı. Ben sistem için bir tehlikeydim, beni öldürebilirlerdi veya beni kullanabilirlerdi. Aslında ölmememin tek sebebi annemin kraliyette olmanın imkânını kullanarak bizi Aydınlık Taraf'tan uzaklaştırması.

Annem sonumuzun ölüm olduğunu anlayınca, güvendiği adamlarıyla bir anlaşma yapmış ve onu ölü olarak göstermelerini istemişti. Annemle birlikte sınırda ki yasaklı ormanda kalıyorduk, şimdiye kadar hiç bir şekilde bu ormanın dışına çıkmamıştık fakat annem bana gerekli tüm öğrenimleri vermişti. Bazı günler babam Fernando'nun da bizi ziyarete geldiği oluyordu ama son bir yıldır hiç gelmemişti. Annem ona bir şey olduğunu düşünüyordu ama elimizden gelen bir şey yoktu biz bu ormana hapis olmuştuk.

Biri bizi bulursa annemi öldürürlerdi, benim için yapılabilecek şey hakkında bir fikrim yoktu çünkü ben hem yasaklar sonucu ortaya gelmiş biriydim aynı zamanda 16. yaşını doldurduğu halde hiç bir tarafı seçmeyen kızdım. Taraf seçmenin önemi çok büyüktü, önceleri çok fazla kaos ve ölüm olduğu için taraflar konulmuştu. Kan anlaşmasıyla, resmi bir şekilde hayata geçirilmişti. Karanlık Taraf, kötülerin tarafı değildi tıpkı Aydınlık Taraf'ın iyilerin olmadığı gibi. Karanlık Taraf'ta yasalar önemli bir yer tutmazdı tabi ki belli başlıları hariç, Aydınlık Taraf'ta ise yasalar yaşama sebepleriydi. Aynı zamanda Karanlık Taraf'ta hiç güneş doğmazdı, Aydınlık Taraf'ta ise gece olmazdı. Bunun basit bir sebebi vardı, kan anlaşmasında ki maddelerdi. Neye dayanarak böyle madde koyduklarını kimse bilmiyordu fakat bilinen tek bir şey vardı, bir taraf seçilmediği taktirde olacaklar anlaşmanın bozulmasına yol açacaktı.

Ortada kalan kimse istenmiyordu çünkü bu sistemi yok sayıyordu, anlaşma da taraf seçmeyen herkesin sonunun ölüm olacağı yazıyordu. İnsanlarımız ölmeyi istemediği için taraf seçerlerken bu maddeyi umursamıyordular. Aynı zamanda anlaşmada seçim yapmak için son yaşın 16 olduğu yazıyordu ki ben şu an 20 yaşındaydım, çok geç kalmışlardı.

Gecenin SenfonisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin