ATALANTE 3 [TAMAMLANDI]

Bölüm 16

Medya Özel Esya ve Atalante için.

..........

Denver aniden yaşadığım dalgınlıkla kolumdan tuttuğunda 'sorun nedir' diye sordu. Bakışlarımı ona çevirdiğimde 'ben bir şey hatırladım' dedim.

"Gitmem gerekiyor. Sonra tekrar görüşürüz."

Hızla ormandan çıkmak için ilerlemeye başladığımda düşünceler içerisindeydim
Kesiti hatırlamaya çalışıyordum. Aklımda bir şeyler canlanıyordu ancak bu eski bir kesitti. Ne kadar doğruydu bilmiyordum.

Hapis edildiğim zaman odanın içinde bu büyüyü kullandığımı hatırlıyordum. Odaya giren iki kişiyi yere böyle sermiştim. Neden hapis ediliyordum veya buna kim cesaret edecekti bilmiyorum ama fazlaydık. Üstelik birlik içindeydik. Hiçbir özel bunu yapamazdı. Başka bir şey vardı.

Ormandan ayrıldığımda adımlarımı Hermia'nın evine doğru çevirdim. Eve gitmeden önce ordu eğitimlerinin yapıldığı yerden geçeceğim için önce oraya uğrayarak Azelyayı ziyaret etmek istemiştim.

Eğitimlerin yapıldığı yere doğru ilerlediğimde eski kesitleri düşünüyordum. Bu hapis edilme olayı gündemden düştüğü için unutmuş gibiydim ancak vardı ve olacaktı da. Üstelik bir kesitimde Azrail kendisine mesaj da gönderiyordu. Beni bulabileceği bir bağ kurmasını söylüyordu. Sanki aniden her şey aklıma hücum etmiş gibiydi.

Düşünceler içerisinde uzun bir süre yürüdüğümde askerler görünmeye başlamıştı. Biraz daha ileride Azelya ve Şaya pratik yapıyorlardı. Şaya onu fazlasıyla zorluyor görünüyordu ancak Azelya her darbeye iyi karşılık veriyordu. Bu beni gülümsetirken yanlarına varmıştım. Lacey'e başımla selam verdikten sonra Şaya ve Azelyaya döndüm. Şaya tekmesini savurarak Azelyayı düşürdüğünde kılıcını üzerine doğru savurdu. Azelya kılıcını savrulan kılıca siper ettiğinde Şaya'nın dizine indirdi. Şaya aniden diz çöktüğünde Azelya yerde yattığı pozisyondan diklenerek bacağına sabitlediği hançeri çekti ve Şaya'nın boğazına tuttu.

Şaya buna gülerken geri çekilmiş ve Azelyaya elini uzatmıştı. Azelya'nın bakışları bana döndüğünde gülümsedim. Gerçekten de bu konuda iyi eğitilmişti. Yeri geliyor Şayayı bile yeniyordu. Az önce gördüğüm örnekteki gibi.

İkisi de nefes nefese kalmış bir halde bana bakarken Şaya derin bir nefes alarak söze girdi.

"Gerçekten iyi dövüşüyor. Refleksleri çok iyi."

Azelya buna gülerken 'iyi eğitildim' dedi.

"Beni iyi eğittin."

Şaya gülümseyerek Azelya'nın omzunu sıvazladığında teşekkür etti. Ardından Azelya bakışlarını bana çevirdi.

"Hermia ve Dimitri de burada."

Kaşlarım havalandığında 'Hermia'nın yanına gidiyordum aslında' demiştim. Azelya arkasını dönerek bir noktayı işaret ettiğinde oraya doğru baktım. Dimitri ile Hermia pratik yapıyorlardı. Şaya o sırada söze girdi.

"Birazdan sınavıma girecek."

Bakışlarım Şayaya döndüğünde 'seni yenmesi mi gerekiyor' diye sormuştum saçma bir şekilde. Şaya buna sesli bir şekilde güldüğünde 'tabii ki hayır' dedi.

"Öyle olsaydı orduda bir kişi bile olmazdı."

Azelya da buna gülerken 'önce birkaç askerle karşı karşıya geliyor en son ise Şayayla' dedi.