Bölüm 39

8.5K 981 964
                                    

Medya Esya!
.......

Gözlerimi yattığım yerde açtığımda Hedya uykulu gözlerle bana bakıyordu.

"Sen iyi misin?"

Derin derin nefes alırken kendime gelmeye çalışıyordum. Hedya ağladığımı, neler olduğunu sorduğunda yavaşça elimi kaldırarak yüzüme dokunmuştum. Islaklık elime çarparken yavaşça yatakta doğruldum.

"Yalan söylüyor Hedya. Louis yalan söylüyor."

Hedya anlamamış gibi bana baktığında dün gece ona kesitlerden bahsetmiştim. Kesitte gördüğümü, yalan söylediğini tekrarladım. Hedya korkuyla baktığında 'ne yapacağız' diye sordu. Korkmuş ifadesi beni daha fazla gerdiğinde fısıltıyla söze girdim.

"Hiçbir şey çaktırmayacağız. Bizi mahzenden götürecek. Onu orada devireceğiz ve arkamıza bakmadan kaçacağız. Bu saraydan çıktığımız vakit seni evine sağ sağlim bırakacağım sana söz veriyorum."

Hedya sertçe yutkunduğunda başını olumlu anlamda salladı. Elimi ona doğru uzattığımda 'hiçbir şey belli etmeyeceğiz' dedim tekrardan.

"Yapabilirsin değil mi?"

Hedya başını tekrar olumlu anlamda salladığında 'yaparım' dedi. O sırada kapı çalındığında Hedya korkuyla yatakta geriye çekildi. Fısıltıyla korkmamasını ve soğukkanlı kalmasını söylüyordum.

Kapıyı açtığımda Louis gelmişti. Elinde birkaç parça kıyafetle kapı önünde dururken kıyafetleri bana uzattı.

"Aydınlık sabahlar. Bu kıyafetleri giyin. Elbise zorlar."

Başımı salladığımda teşekkür ederek kıyafetleri aldım. Daha fazla bekleyemeyeceğimi hemen dönmek istediğimi söylediğimde Louis başını salladı. Bir şey belli etmemeyerek kapıyı örttüğümde kıyafetlerden birini Hedyaya verdim. Hızla üzerimizi değiştiğimizde derin bir nefes almıştım.

"Hazır mısın?"

Hedya başını olumlu anlamda salladığında mahzende geri planda durmasını, zarar görmesini istemediğimi ve Louis'i benim devireceğimi söylemiştim. Odadan ayrıldığımızda Louis ileride bekliyordu. Hızla yanına ilerlemiş ve bakışlarını üzerimize çekmiştik.

"Nereden gideceğiz? Dönmemiz için gerekli iksir sende değil mi?"

Louis başını olumsuz anlamda salladığında 'iksir burada değil' demişti.

"Onu almaya gideceğiz ancak önce mahzenden çıkmamız gerekiyor. Oradan geçen gizli bir yol var."

Başımı salladığımda Louis Hedyaya baktı. Hedya bir şey söylemeyerek sakin kaldığında Louis önden ilerlemeye devam etti. Hedya en arkadan gelirken nefesimi tutmuş gibiydim.

Louis bizi bir merdivenden aşağı indirirken büyük demir kapıyı büyü yoluyla açmıştı. İçeri çok kısa bir süre bakındığında 'hızlı olmalıyız' dedi. Önden ilerlerken hep beraber mahzene girmiştik. Etrafa bakınırken zincirlerin nerede olduğunu bulmaya çalışıyordum. Hedya da gerilmiş gibiydi yine de olabildiğince soğukkanlı duruyordu.

Telaş yaparak zincirleri göremediğime Louis ilerlemeye devam ediyordu. Hedya durumu anlayarak inlediğinde karnını tutmuştu ve o sırada Louis duraksadı.

"İyi misin?"

Hedya yüzünü ekşitirken 'dün yediğimiz ikramlar mı dokundu acaba' demişti. Louis derin bir nefes vererek Hedyaya yaklaştığında gözlerimde etrafı tekrar hızlıca taramıştım. En köşede yerde duran zincirler gözüme çarptığında kalbim hızla çarpmaya başladı.

ATALANTE 3 [TAMAMLANDI] Where stories live. Discover now