Bölüm 24

8.6K 1K 257
                                    

Baldan tatlı okurlarıma merhaba!

Bölüm gecikti diye kızmayın. Neden geciktiğini Atalante'nin instagram hesabından duyuru şeklinde yazmıştım. Lütfen oradan takip edin. Duyuruları kaçırmayın. ❤️

Sizleri seviyorum. Umarım bu bölümü beğenirsiniz.

Öpüldünüz.

......

Abel'in kucağında taşıdığı kişinin Azelya olduğunu görmemle Abel'e doğru koşmaya başlamıştım. Kalbimin kulaklarımda nasıl yankılandığını ve görüntü karşısında titreyen ellerimle nasıl başa çıkmaya çalıştığımı asla unutmayacağım bir an gibiydi. Kesit aklımda canlanmıştı. Her ne kadar unutmuş olsam da yaşanırken canlanmıştı.

Abel Azelyayı okyanusun kıyısında buluyordu ve Kalen'e beni çağırmasını söylüyordu. Ardından Azelyayı kucaklayarak koşmaya başlıyordu. Okyanusa giriş engellenmişken bu nasıl olabilirdi? Azelya ve Hector en son evde ikizler için hazırlık yapıyordu. Ne ara olmuştu bu? Ne olmuştu?

Abel'in yanına varmamla birlikte Azelyayı tuttuğumda Abel yavaşça onu yere yatırdı. O kadar telaşlıydı ki ağlamış görünüyordu.

"Ne oldu?"

Abel'i yakasından tutarken nasıl göründüğümü bilmiyordum ancak Abel görüntüm karşısında ürkmüştü.

"Yemin ederim Atalante ben bir şey yapmadım. Onu okyanusun kenarında buldum. Yemin ederim bir şey bilmiyorum."

Azelya sırılsıklamdı. Bu Okyanusa girmiş olduğu anlamına gelirdi.

"Neden ıslak? Okyanusta mıydı?"

Azelya'nın yüzüne minik tokatlar atarken uyanmasını bekliyor gibiydim. Boğulmuş olabilir miydi? Bu mümkün müydü?

Aklıma gelen düşünceyle daha fazla telaşlanırken istemsizce kalp atışlarını kontrol etmiştim.

"Okyanusun kenarındaydı. Kalkan hala oradaydı. Nasıl oldu bilmiyorum."

Azelyayı tek seferde kucakladığımda paniklememden ötürü ağırlığını hissetmemiş gibiydim. Sağlık binasına doğru koşuyordum. Halk olaya şahit olduğu için telaşlanmıştı. Halk yolu açarken seslerden dolayı sağlık binasından sağlıkçılar da dışarı çıkmıştı. Hızla sağlık binasına girdiğimde sağlıkçıların yönlendirdiği odaya ilerleyerek Azelyayı yatağa yatırdım.

"Kontrol edin. Uyanmıyor."

Kelimeler tek tek dudaklarımdan dökülürken konuşmakta zorlanıyordum. Okyanus olayından sonra Azelya'nın sırılsıklam bir şekilde okyanus kenarında bulunuyor olması ellerimin titremesine sebep olmuştu. Korkmuştum.

Sağlıkçılar Azelyayı kontrol ederken birçok büyüyü denemeye başlamışlardı bile. Abel ise sadece ağlıyordu. Azelya için mi ağlıyordu yoksa bir şey mi yapmıştı anlayamıyordum. Ona baktığımı fark ederek bakışlarını bana çevirdiğinde afalladı. Ona çok kötü bakmış olmalıydım.

"Atalante neden öyle bakıyorsun?"

Derin bir nefes aldıktan sonra Abel'i kolundan yakaladım.

"Azelyayı bulduğun yere götür beni. Hemen!"

Abel korkuyla başını salladığında sertçe yutkunmuştu. Bakışlarım etrafta gezerken 'Kalen burada mı' diye sormuştum.

"Burada."

"Onu Monetaya gönder. Esya da gelsin. Büyücüler yeterli kalmazsa diye."

ATALANTE 3 [TAMAMLANDI] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin