Into The Green ✴ ║Harry Styles Fan Fiction║

✴7✴

Bölüm Cookie için :') Umarım beğenirsiiin♥

Vote ve yorumları eksik etmeyin lütfen. Eğer sorularınız varsa; ask.fm/pijamalitanrica hesabından sorabilirsiniz.

Bölüm şarkısını açmayı unutmayıııın.

Keyifli okumalar, hepinizi kocaman öpüyorum!

✴

Ertesi gün, diğer günlerin aksine mutlu ve enerji dolu uyandığımda suratımdaki gülümsemeye engel olamadan hızlı bir duş aldım. Odaya geçtiğimde, bornozumu çıkarmadan yatağa uzandım. Ve düşündüm. Dün geceden beri ılık dudaklarının dudaklarıma temas ettiğini her düşündüğümde olduğu gibi midemdeki sürüngenler tekrar hareketlerine başladı. 

Kafamı önümde birleştirdiğim ellerimden kaldırıp, duvardaki saate çevirdiğimde kendime küfrederek binlerce gereksiz hayallerimi düşünmeyi bir kenara bıraktım ve ayaklarımı soğuk zemin ile buluşturup gardırobumun önüne yürüdüm. Varlığını unuttuğum siyah kot pantolonumu alıp üstüme geçirdiğimde, alt raftan da beyaz, salaş bir tişörtü hızlıca giydim. Aynaya baktığımda karşılaştığım görüntü ile suratımda uyandığım ilk dakikadan beri hüküm süren gülümsemem daha çok genişledi. Bilirsiniz, siyah bir kot ile düz bir tişört oldukça Harry tarzıydı. Ve ben şuan aynada kendine bakıp, gülümseyen bir aptaldım. Her neyse.

Siyah kalın hırkamı da giyip, pantolonumu içine sokarak uzun çizmelerimi de ayağıma geçirdiğimde mısır gevreğimi yemek üzere hızlıca mutfağa gittim. 

✴✴✴

Harry 

Perdenin arasından sızan güneş ışıklarının suratıma çarpması ile rahatsızlıkla diğer tarafa döndüğümde, bedenime çarpan soğuk beden ile suratımı buruşturdum. Bir süre kendime gelmeyi bekleyip, gözlerimi araladığımda adını hatırlayamadığım kızı yatakta bırakarak adımlarımı soğuk bir duş almak için banyoya çevirdim.

Banyoya girdiğimde, zaten hiçbir zaman tam anlamıyla düzgün olamayan saçlarımın daha da dağıldığını görüp birazdan duş alacağımı bilsem de kafamı öne eğip suratımın önüne düşen bukleleri sağa yatırdım. 

Duştan çıktığımda, dolaptan aldığım siyah havluyu belime gevşekçe sarıp kızın gittiğini umut ederek odaya girdim. Örtüyü üstüne çekmek yerine çıplaklığını sorun etmeyerek uzanan ve aynı zamanda bana gülümseyen kızı gördüğümde o tarafa bakmayarak gardırobuma doğru yürüdüm. Raflardan siyah bir skinny pantolon ile, beyaz tişört çıkarırken "Gitmeyecek misin?" diye sorduğumda yanıma gelerek burnunu yanağıma sürttü. "Biraz daha zaman geçiririz diye düşünmüştüm." diyerek odanın içini kıkırtısı ile doldurduğunda ondan uzaklaşıp, havlumu yere bıraktım. 

Gözlerinin üstümde olduğunu umursamadan giyindiğimde, "Yanlış düşünmüşsün." diyerek tekrar adımlarımı banyoya çevirdiğimde, kapıdan girmek üzereyken odanın ortasında hâlâ şaşkın bakışlar ile bana bakan kıza döndüm. "Döndüğümde gitmiş olsan iyi olur."

...

Dün gece yanından ayrıldıktan sonra her ne kadar onu bir daha görmemem gerektiğini düşünsem de bu, şuan araba ile onun çalıştığı kafeye gittiğim gerçeğini değiştirmiyordu. Ondan uzak kalmam gerektiğini biliyordum, fakat bunu gerçekleştirmek düşünmek kadar kolay değildi. Kesinlikle yanlıştı. Onu her gördüğümde ondan uzaklaşmamın daha çok zor olacağını bilsem de, yapamıyordum.