✴13✴

13.8K 482 69
                                    

Bölüm "mahallenindelisi" için. Yorumların çok mutlu ediyor, teşekkür ederiiim. Öpüyorum çok :')

Multimedia'da bölüm şarkısı ve Harold var. Umarım bölümü beğenirsiniz. İlham olarak oy ve yorum istiyoruuum. Keyifli okumalar

Gözlerimi kafamın içinde festival gerçekleştiren filler eşliğinde araladığımda ilk önce bacağıma temas eden ılık bedeni hissettim ve buna bir anlam veremedim. Ki bu çok fazla uzun sürmedi. Çünkü dün gece, kesinlikle hatırlanmaya değecek bir geceydi. Hayır, Harry ile seks falan yapmamıştık tamam mı? Ah tanrım, bunu düşünmek bile bütün vücudumda ateşin içinden yeni çıkmış demir gezdiriyorlarmış gibi hissetmeme neden oluyordu.

Konuşmuş, şarap içmiş, öpüşmüş ve sonra biraz daha şarap içmiş, biraz daha öpüşmüştük. Kısacası, belki de hayatımda geçirebileceğim en güzel gecelerden birini geçirmiştim.

Kafamın altındaki kola fazla baskı uygulamamaya dikkat ederek sol tarafa döndüğümde midemdeki kelebekler tekrar uykusundan uyandı. Harry bunu nasıl becerebiliyordu bilmiyordum ama, ona her baktığımda içimde anlam veremediğim şeyler oluyordu.

Uyurken bile bu kadar masum ve sevimli ve aynı zamanda çekici olabileceğini düşündüğüm tek varlığın, gözünün önüne gelen buklelerini uzanıp arkaya attım. Biçimli, koyu pembe dudakları yanağının altına koyduğu eli sayesinde izlenesi bir şekil oluşturmuşken sanırım onu bu şekilde birkaç hafta daha izleyebilirdim. Her baktığımda sanki organlarımı yerinden söküyorlarmış gibi hissediyordum. 

Buklelerinin elma kokusu ile tezat oluşturduğu kendi odunsu kokusu beni kaç dakika sonra öldürürdü hiçbir fikrim yoktu. Aslında, bütün bu olanların nasıl gerçek olduğu hakkında da bir fikrim yoktu. Ki şuan bunu düşünmek için de, hiç uygun bir zaman değildi. Ben daha çok karşımda uyuyan bu güzel varlığı izleme taraftarıydım. Zaten onun yanındayken düşünemiyordum.

Her neyse.

Bir süre daha onu o şekilde sessizce ve hareketsizce izledikten sonra göz kapaklarının hafifçe hareket ettiğini görerek gözlerimi başka bir tarafa çevirdim. Başımın altındaki kolu muhtemelen uyuşmuştu. Belimdeki eli ise, tamamen düşünmeyi yasakladığım kısımdı. Büyük ve biçimli parmaklarının belimin üstünde duruyor olması, Harry'nin yanındayken zaten hep boğazımda olan o yumrunun daha da büyümesine yol açıyordu. 

Yeni uyandığını belli eden ve kulağa öldürücü bir şekilde seksi gelen boğuk sesiyle "Günaydın." dediğinde kafamı tekrar ona doğru çevirip ben de "Günaydın." diye mırıldandım. Ben ne yapacağını beklerken o uzanıp gözümün kenarını öptüğünde bedenimi tekrar lavların içine attılar. Oradan çıkmış mıydı emin değildim gerçi. 

Belimde duran elini karnımın üstüne getirip, biraz da orayı yakarken "İyi uyudun mu?" diye sordu. O an içimden 'Muhtemelen hayatım boyunca bir daha bu kadar güzel uyuyamam' demek gelse bile ben sadece sessizce "Evet." dedim. 

Kafasını buklelerinin beni gıdıklamasına neden olacak şekilde boynuma yerleştirdiğinde, oraya ılık bir öpücük bırakırken "Ben de öyle." diye mırıldanmasının keyfini gözlerimi kapatarak çıkardım. Ne olduğumuz hakkında bir fikrimin olmaması, kendimi uçurumdan atmak istememe neden oluyordu. Çünkü bilirsiniz, ben de ona bu şekilde davranamıyordum. Yani bahsettiğim onun bana davrandığı gibi. Örneğin, şuan onu öpmek için deliriyordum. Ama bir şey beni engelliyordu. Sırf bu yüzden bile saatlerce ağlayabileceğimi düşünüyordum üstelik.

Into The Green ✴ ║Harry Styles Fan Fiction║Where stories live. Discover now