ⅰ.

6.7K 506 147
                                    


Başarı ve zenginliği ile ünlenen Jeon Ailesi, tamamı alfalardan oluşan sayılı ailelerden biriydi. Kore'nin elit aileleriyle birlikte anılmaya başlayan bu aile zamanla ilk sıraya yükselmişti. Aile nesiller boyunca alfalar ile evlilik yapmış ve alfa çocuklar dünyaya getirmişlerdi. Tıpkı Jeon Jungkook gibi. Ailenin en küçük üyesi ve varisi gözüyle bakılan bu çocuk kendisinden beklenildiği üzere akıllı, çalışkan ve iyi bir görünüşe sahipti. Gittiği okullardan, katıldığı etkinliklerden birincilikle ayrılmış; birçok hobi ve yetenekte sahip olmuştu.

Ve zamanla Jeon Ailesi'nin genç oğlu yetişkinliğe adım attığı andan itibaren parti ve davetlerin aranan ismi, kadınların gözdesi olmuştu. Ancak Jeon Ailesi'nin alfalardan oluşması beta ve omega nefretine yorulmuşsa da bu doğru değildi. Sadece nesiller boyunca güce inanan bu aile amaçları doğrultusunda hareket etmişti- En genç olanları dışında. Jungkook'un betalarla ilgilenmeme sebebi onları sıradan bulması, omegalarla ilgilenmeme sebebi ise onları küçük görmesiydi. Bir yetişkin olana dek ailesinin buyruklarına boyun eğmişse de kendi çizdiği yolda ilerleme konusunda kararlıydı. Bu nedenle iş hayatına en alt basamaktan başlayarak yukarıya tırmanmıştı. Yirmi altı yaşına geldiğinde de çoktan yönetici kadrosundaki yerini aldı. Şirketin başına geçmesi için önündeki tek engel ailenin diğer alfaları değildi ne yazık ki. Ailenin en büyüğü olan kişinin, büyükannenin bir şartı vardı. Yıllarca ailesi üzerindeki kötü şöhreti yok etmek için bu konuda ısrar etmiş olan bu kadın kimse tarafından dikkate alınmamış; sonunda bu yönteme baş vurmak zorunda kalmıştı. Aile şirketinin başına geçecek kişi bir omega ile evlenmek zorundaydı. Ne yazık ki Jeon Jungkook şartı, şartla ilgili hiçbir şeyi umursamayarak kabul etmişti.

''Genç efendi, beni duyuyor musunuz?''

Önüne bırakılan kalın kapaklı dosyaya bakarken iç geçirerek başını salladı. Büyükanne Jeon'un bunamaya başladığına şüphe yoktu. Ama bu kadar ileriye gideceğini kimse tahmin edemezdi.

''Bunda ciddi değil mi?''

''Efendim... Hanımefendi sorgusuz sualsiz kabul edeceğinizi söylemişti.'' dedi büyükannenin baş yardımcısı. Sırf bu dosyayı ulaştırabilmek için denizaşırı bir ülkede tatil yapan efendisini bırakarak buraya gelmişti. Karşısındaki adamın reddetmesi demek işini kaybetme tehlikesi demekti.

''Aptal bir buluşma ayarlayacağını sanıyordum. Peki bu omega saçmalığı da neyin nesi?''

''Hanımefendi ailesi hakkındaki dedikodulara son vermek ve sizinle birlikte yeni bir sayfanın açılmasını istiyor. Bu yüzden uygun gördüğü omegalarla ilgili bir araştırma yapmamı istedi.''

Adamın çatılan kaşları ile daha fazla devam etmedi.

''Daha önce bundan söz etmemişti. Bayan Jeon'un bundan haberi var mı?'' diye mırıldandı Jungkook.

Annesiyle birlikte diğer aile fertlerinin de bu haber ile çileden çıkacağını biliyordu. Alfalarla dolu bir aileye omega eş getirmez, getiremezdi.

''Evet, efendim.''

''Yine de bir şey söylemediler mi? Bu kadar mı korkuyorlar o yaşlı kadından?''

Genç efendi dosyayı açıp belgeleri incelemeye koyulduğu için danışman bir şey söyleyerek onu rahatsız etmek istememişti. Jungkook'un dudakları dosyaları inceledikçe seğiriyor, kaşları çatılıyordu. Büyükannesinin araştırmada titiz davrandığına şüphesi yoktu fakat buradaki kadınların hepsi birer omegaydı. Jungkook hayatı boyunca bir omega ile arkadaşlık bile kurmamıştı.

Zamanını birbirinden güzel ve iyi eğitime sahip omega profillerini inceleyerek geçirmenin yalnızca israf olduğunu hatırlayarak rastgele bir kağıt çekti aralarından. Park Jinmin, diye mırıldandı. Kore'nin en iyi okullarından birinden derece ile mezun olmuş, yirmi beş yaşında bir kadındı. Nasıl göründüğüne bile bakmamıştı. Ne önemi vardı ki?

Blind Date With An Omega - JiKookWhere stories live. Discover now