3| işgal mi ihtilal mi?

6.3K 482 55
                                    


Ömer Muaz Dağlı.

Onu son görüşümden beri aklımı işgal edip duran adam.

Gece yatmadan önce yüzüne doğru dürüst bakamamış olsam da fark etmeksizin düşlerime sızan o asker.

Kendi içimde sorgulayıp duruyordum. Neden yirmi yıllık yaşamım boyunca kimse için heyecanlanmayan kalbim onu görünce anlatamadığım hislerle dolmuştu ki?

Üstelik sadece beni korumuştu.

Ha bir de topladığım kirazları da yemişti. Çocuklarla paylaştığını görünce içimden çok erdemli bir iş yaptığını düşündüm. Çocukları sevindirmişti.

Saf saf sırıtırken birden elimi ağzıma kapattım ve gülüşümü durdurdum. Daha ismimi bile bilmeyen bir adamdı. Çok tanıdık ama bir yabancıydı.

Hacer teyzeyi yani annesini severdim. Ninemle birlikte çok kez bir araya gelmişlerdir. Yaz aylarında kadınlarla birlikte erişte hamuru keser, domates konserveleri yapar, turşu kurar ve yine öğle yemeklerini beraber yerdik.

Ninemi sevmeyen biri yoktu. Muhabbeti güzeldi. İnsanları güldürür, evlenecek çağdaki genç kızlara akıl verirdi. Eğer kızlardan biri evlenecekse çeyizine elinden geldiğince bir şeyler koymaya çalışırdı.

Çeşme başı muhabbetlerimize bir genç kızmışçasına katılır ve diğer kadınlarla da birlikte hatırası içimi sızlatan sohbetlere vesile olurdu.

Benim elimden tutardı. Kimsesizliğimi hiç hissettirmemeye çalışırdı. Bana şu yaşıma kadar bildiğim her şeyi ninem öğretmişti.

MenevişWhere stories live. Discover now