20| güzel gelincik

2.7K 206 102
                                    

19. bölümü okumadan, buna geçmeyin e mi? Kısa sürede atınca arada kaynıyor cânım bölüm. Siz de bir şeyleri kaçırmış olmayın, bu nasıl oldu diye. Düşüncelerinizi yazmaktan çekinmeyin, lütfen. Artık bunu söylemekten hoşlanmıyorum. Burada karşılıklı bir şeyler paylaşıyoruz aslında, sınav haftasındayım ama yazar yazmaz paylaşmak istiyorum. Bu heyecan biraz da size bağlı. Öyle işte. Selametle. ☀️🌼

Geçti, dedi Muaz. Öylesine söylenmiş teselli sözleri değildi. Ben de geçeceğine inandım. Bittiğini söyledi. Bitti, dedim. Artık kanlı kâbuslarının müsebbibi olamaz. Korkma.

Alnını ensemde hissettim. Sıcak nefesi boynuma vuruyordu. Karnıma sardığı kolu sanki bir kalkanmış da beni olası tüm tehlikelerden korumak istiyor gibiydi.

Karnıma battaniyenin üzerinden avucunu bastırdığında uyumadığını anladım. Sessiz sessiz ağladığımı anlamasın isterdim. Kolunu başımın altından geçirdi yavaşça. Bedenimi kendine çekti.

Aradan kaç saat geçmişti? Bir kâbustan uyanalı kaç dakika olmuştu, ben sessizce ağlamaya başlayalı peki?

"Şşt," deyip sakinleştirmeye çalıştı beni. Hâlâ yakamı sıkı sıkı tuttuğumu ulaşamadığı ellerimden anladı. "Dön bana," dedi sessizce. Sırtımı yaslayıp kısa sürede kolları arasında dönüverdim. Yanağıma yapışan nemli saçlarımı uzaklaştırdı benden, gözlerimi sildi. Alnımı buselerken usul usul, eli yakama ulaştı. Gözlerimi kapattım. "Bırak," dedi fısıldayarak. "Korkma, geçti." Elimi gevşetti ve avucuna hapsedip beline sardı. Dudaklarını alnımdan çekmedi, arada gözyaşlarımı dindirdi. Gözyaşlarım onun dudaklarına sindi. Ferah nefesi gözlerime vurdukça, sızılar bir yel esmişçesine dizginlendi.

"Sakin ol," dedi defalarca. "Kimse alamaz seni kollarımdan. Korkularına bunu söyle. Geçti güzel gelinciğim, bitti. Uyu şimdi."

"Gelmeyeceksin sandım," diyebildim zar zor. Boğazım çığlık çığlığa bağırdığım için acıyordu, sesim kısılmıştı. Kazağını sıkı sıkı tuttum avuç içimde. "Geçti," dedi yeniden. "Geldim. Kayıp gitmedin benden."

Gözyaşlarım gözümün içinde birikirken başımı omzuna koyup kazağına gözlerimi sildim. Sırtımı sahiplenip sardı, sarmaladı. Boynundan derin nefesler almayı telkin ettim ettim kendime. Düşüncelerimi uzaklaştırmaya çalıştım. Olmadı, yapamadım o an.

"Olmuyor," dedim ağlayıp. "Elleri yakamda Muaz!"

"Düşün," dedi o da benim aksime sakin sesiyle. "Düşün, Ankara'dayız seninle, kar yağıyor lapa lapa."

MenevişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin