-13-

2.2K 321 262
                                    

Slyvia^

Bu bölüm cinsel ögeler içermektedir. (Uyarmadı demeyin.)

BÖLÜM 13

Zeus sessizce kadının üstündekileri çıkarmasına yardım ederken, ne yaptığı hakkında en ufak bir fikri yoktu.

Kadın kendini savunamayacak kadar güçsüz ve çaresizken, ona bu kadar rahatça dokunuyor olmak Zeus'un midesini bulandırmıştı. Slyvia'ya dokunmadan temizlenmesine yardım edebilmesi imkânsızdı, kadının parmakları Apollon'un üstün iyileştirme hünerlerine rağmen yanıtsız kalmıştı, hala aynı siyahlıkta, sert ve iç acıtıcı gözüküyorlardı. Bu haldeyken duş alamayacağını bildiği halde, Zeus ona yardım etmekten ziyade sırtını dönerek kaçmak istiyordu.

Tanrıların Kralı için oldukça gülünç bir durumdu, bir faniden kaçmak duyulduk bir şey değildi. Fakat Zeus daha bir gün önce orman perisiyle yaşadığı kâbusu atlamamışken, yeniden bir tene dokunacak olma fikri onu kahrediyordu. Özellikle de yardıma ihtiyacı olan bu tatlı fani, korkudan titremekte ve ona çaresizce açılmış kocaman, masum gözlerle bakmakta iken dokunma fikrinden bütün benliğiyle nefret etmişti.

Hala kadını küvetin içine bırakıp çekip gidebilirdi. Yardımcıları, kadın evinde kaldığı süre boyunca varlığından haberdar olacaktı, dolayısıyla onlardan birini Slyvia ile ilgilenmesi için çağırmakta bir sakınca göremiyordu. Fakat Slyvia'nın yaşlarla parıldayan iri, ela gözlerine bakarken Zeus içinde hareket edecek gücü bir türlü bulamıyordu.

Slyvia ona güveniyordu. Zeus neden kendisi gibi aşağılık bir tanrıya güvenmeyi seçtiğini bilmiyordu ama kadının gözlerinden, buz yanığı olmuş parmaklarına rağmen onu sertçe kavramayı başarışından bunu görebiliyordu. Onu banyoda başka biriyle bıraktığı anda bu güvenini zedeleyeceğinden emindi, yüzyıllar sonra ilk defa biri, kendisini ona koşulsuzca teslim ediyordu.

Slyvia ufak formuyla küvetin içinde otururken, Zeus ona istediği her şeyi yapabilirdi ve kadın hiçbir şekilde ona karşı koyamazdı. Genç kadın da bunu biliyordu, Zeus onun aptal olmadığını kadını gördüğü ilk anda anlamıştı. Başına gelen her şeyden sonra yine de ona güvenmeyi seçmesi, Zeus'un gitmek için duyduğu ihtiyacı kırıp, parçalara ayıran koca bir balyozdu.

Kadının güvenini boşa çıkarmak istemiyordu, bu öyle bir istekti ki Zeus'un olduğu yerde kalmasını ve ona yardım etmesini sağlıyordu. Şu anda burada durmasının başka türlü bir açıklaması olamazdı.

Slyvia'nın üstüne yapışan, tişört diyemeyeceği kadar hırpalanmış kıyafeti çıkartıp diğerlerinin yanına attığında, geriye sadece artık beyaz olmaktan uzak sutyeniyle bir zamanlar siyah ama şimdi griye dönen pantolonu kalmıştı. Slyvia pembe yanaklarıyla, pantolonun düğmesini açmak ve içinden kurtulmak için hafifçe kıpırdandı. Donmuş parmaklarıyla bunu başaramayınca, yanaklarındaki kızarıklık arttı ve alt dudağı çaresizliğini gösteren bir titremeyle titredi.

Zeus kadının durumuna anlayış göstererek, ellerini kavradı ve omuzlarının üstüne yerleştirerek oturduğu yerden doğrulmasını sağladı.

''Sen sadece bana tutun, ben hallederim.''

Slyvia başını sallayarak ona onay verdiğinde, Zeus bir kez daha ona kolayca güvenmiş olmasına şaşırmamaya çalıştı ve başaramayarak, pantolonun düğmesini açtı. İnce kot parçasını kadının kalçalarından aşağı indirirken, karşısına çıkan süt beyazlığındaki tenden bakışlarını kaçırdı.

Slyvia minyon bir kadın olmasına rağmen bacakları uzundu, düzgün beslenemediği için haddinden fazla zayıflardı ama birkaç hafta içinde kadın eski sağlığına geri döndüğünde mükemmel gözükeceklerinden emindi.

Olimpos'taki AnahtarWo Geschichten leben. Entdecke jetzt