-Antik Tanrılar Serisi -2-
Kronos ve Rhea'nın oğlu, gökyüzünün ve yıldırımların tanrısı, bütün tanrıların ve bir zamanlar insanların kralı olan Zeus, asırlar önce Japon panteonunun Baş Tanrıçası Ametarasu tarafından iktidarsızlıkla lanetlenmiştir. A...
Herkese merhaba, öncelikle yeni bölüme hoşgeldiniz.
Başlamadan önce yapmak istediğim ufak bir duyuru var. Yaklaşık bir hafta önce Omen Serisi'nin ikinci kitabı olan Satan ve yeniden düzenlenmiş haliyle Alexios satışa çıktı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
İmzalı kitaplar içinde instagram hesabım üzerinden bir çekiliş yapmak istiyorum, ilginenleriniz olursa buradan da bir duyuru yapmak istedim. 🤗İnstagram hesabım; n.ipeksoydann. . . . Moiralar'ın Yeri^
Önemli bir bölüm sizlerle iyi okumalar dilerim.
BÖLÜM 19
Zeus Susanoo'nun parlak neon renklerle aydınlatılmış dükkanının önünde durduğunda, Slyvia'nın yaydığı gerginliği çok net hissedebiliyordu.
Zeus ona destek olduğunu hissettirebilmek adına avucunun içindeki narin eli biraz daha sıktı. Genç kadın refleks olarak elini sıkıca kavrayıp, kendini yatıştırabilmek adına derin bir nefes aldı. Uyguladığı gücün farkında olduğunu düşünmüyordu, güçten düşmüş bedenine göre elini tutuşu fazla güçlü ve sıkıydı. Normal bir faninin canını çok rahatlıkla yakabilirdi.
Bu da Göz'ün bir etkisi olabilir miydi? Yoksa ölümlüler stres anında düşündüğünden daha güçlü olabiliyor muydu?
''Biraz daha... Biraz daha burada bekleyebilir miyiz?''
''Tabi ki.''
Bedeni, beyninin düşünmesine fırsat tanımadan ondan önce hareket etti ve kadının yumuşak, kestane rengindeki saç tutamlarından bir kısmını kulağının arkasına sıkıştırdı. Bunu yapmak onun için nefes almak kadar kolaylaşmış ve de sıradanlaşmıştı. Sanki her zaman yaptığı bir eylemdi.
Normalde Kronos'un ona bahşettiği laneti yüzünden temas etmeyi sevmezdi, genellikle içinde biriken öfkesini şiddetle dışarı atabildiğinden isteyerek temas ettiği anları yumruk ve yıldırımlarından öteye geçmezdi. Slyvia'nın geldiğinden beri yaptıklarını kendisi de anlayamıyordu.
