MAFYA BEY -TEXTING +18

twenty

Ahsen'e odaklanalım bakalım birkaç bölüm. Bu kız gökten zembille inmedi ya, yetiştiği ortamı görüp onun nazını niyazını ve deli kafasını anlarız belkiii :D

 🖤

Pazartesi 08:12

Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara. Uğur Özkara.

Daha ne kadar aynı adı yazacaksın? Enayi!

Sus ve CTRL-V'ye bas!

Anaaaaaa.

Noldu totoş, kopyala yapıştır denen şeyi bilmiyor muydun?

Büyüksün apla!

Şaka gibi bir hayatım vardı resmen. Konunun başrolünden önce iç sesime odaklanmak zorunda kaldığım boktan bir hayat. Ağız tadıyla, ismin keyfini de çıkaramıyorduk, duruma da şaşıramıyorduk. Neyse olaya dönelim.

Benim mafyamın gerçek adı bu muydu? Gerçekten?

Evde öyle bir çığlık atmıştım ki sevinçten, alt kattan annemle babam ne olduğunu şaşmış ve merdivenleri deli bir gürültüyle koşarak gelmişlerdi. Kapımı baskın yapar gibi açtılar. FBİ, open the door! Ve ben yerdeydim. Bildiğiniz yerde. Mafyaya düşüyoruz derken yalan söylememiştik herhalde! 

Bana ciddi bir teklifle geldiğini düşündüğüm, gecesinde azar ve trip yediğim, sabahında ilişkimiz varmış da ayrılacakmışız gibi delicesine korktuğum adam bana gerçek adını söylemiş, en yakın zamanda karşıma çıkacağını belirtmişti.

Ve benim hassas kalbim, ponçik yüreğim, kırmızı kan pompalama aracım bunu asla kaldıramazdı. Ne demekti en kısa zamanda karşıma çıkmak ya!

"Ahsen, iyi misin kızım?"

Sağ ve sol taraftan koluma girerek beni bez bebek gibi yerden kaldıran anne ve babama baktım. Zayıftım da tüy de değildim be! Ellerinde oyuncak olup havalanmıştım bir an. Şaşkın şaşkın bir anneme bir babama baktım. Onlar da bana aynı şaşkınlıkta baktılar. Ve sonra kapı ağzından, duyduğu gürültüye gelen ama bana yardım etmek yerine anırırcasına gülen erkek kardeşime döndüm. Aker'e. Allah bunu alsın!

Kapı ağzında, yerinde tepine tepine, karnını tuta tuta gülüyordu. "Lan, puhahsbjagskuagfkhsdbfal," ağzından aynı random gibi sesler çıkarttığına yemin edebilirdim. Kanıtlaması zaman alırdı.

"Mal yataktan düşmeyi nasıl becerdin? O yatak üç kişilik koca götlü!"

"Aker!" Babamın sert sesiyle biraz duruldu. "Pardon pederim." Ondan ciddi manada korkmasa da saygısını bozmazdı. Ebeveynlerimiz ebeveyn gibi değil de arkadaşımız gibi olduğu için olabilirdi. "Ağız alışkanlığı."

"Başlatma ağız alışkanlığa. Ablan ya bir yerini kırdıysa?"

"Hii!" Bu nida annemden çıkmıştı. Narin elleriyle belimi kalçamı yokladı. Ayak üstü götürdün he mother! Çok anlarmış gibi bir de kemik sayıyordu herhalde. "Kızım kırık yok değil mi? Dik dur bakayım bir." Annem ve dik durma takıntısı... Ergenken göğüslerim ağır geldi diye bir saniye öne eğilsem, "Ahsen sırtın," der beni uyarırdı. Şimdi sayesinde sopa yutmuş gibi her daim dik omuzlu durabiliyorsam, emeği çoktu. Büyük kadındı harbi!