MAFYA BEY -TEXTING +18

ninety-seven

Selamsss aşklarım. Nabersiniz? Nasıl gidiyor hayat?

INSTAGRAM: @tamamyayazar

Keyifli Okumalar :) 

Beni 3k yapmadınız ya wattyde yazıklarım olsun..............

💘OYLAR VE YORUMLAR ŞELALEEEEE💘

Derya Uluğ-Esmerin Adı Oya " Esmerin adı Oya. Benzer güneşe aya. Bir küser bir naz eder. Öptürmez doya doya."

 🖤

Cumartesi 11:00

Bize büyük nazarlar değmiş olmalıydı. Ya da ben elimin değdiğini kurutmuştum. Önce Uğur Böceğim'in Bugatti'si bozuldu yolun ortasında. Gerçi artık benimdi.

Sonra bir çılgınlık yaptık. Ben bineli uzun zaman olmasına ve Uğur hayatında binmeye hiç ihtiyaç duymamasına rağmen E5'te arabayı servisine teslim ettikten sonra en yakın metrobüs durağına yürüdük.

Asıl amacımız, sezonluk indirimlerde fakir insanlar gibi Inditex mağazalarındaki nadide parçaları kovalamaktı. Ben de Zara'da ve Stradivarius'ta ünlü, belediyenin dağıttığı kışlık kabanlardan alsam belki yılda birkaç kez giyerdim. Hem havalar iyice soğumaya başlamıştı ve yağmur da İstanbul'da etkiliydi.

Zorlu'ya gitmek için metrobüse bindik. Insta'da gördüğüm metrobüs sevgilileri klişelerinden biri bizdik. Tek binimlik kartlarla girişi hallettikten sonra orta kapıdan itiş kakış birine atladık. Zincirlikuyu'ya kadar sürecek dört beş durak yolculuğumuz bu şekilde başladı.

Uğur uzun boyunun avantajıyla üstteki tutmaçlara bir el attı.

Bu akşam ölürüm beni kimse tutamaç!

Ben de boyum oraya yetse bile aşko kuşko kız hallerimle Uğur'a tutundum. Kollarımı boynuna doladım. Dip dibe bir yolculuğa başladık. Kendimi dışarıdan bir göz gibi izliyordum sanki. Uğur'un sağ kolu belimi sıkıca kavramıştı. Ben elbise giymiştim ve abaza dayılar ve keko mahlukatlar götüme bakmaya çalışıyordu. Uğur'un alnında bir damarın seğirdiğini görebiliyordum. Arkamdan iten teyzelere öldürücü bakışlarımı atıyordum. Yer kapmak için sergilemedikleri akrobasi gösterisi kalmıyordu sanki. Bu ne canlılıktı amk hayatında. Sorsan ölüyorum yer veren yok derlerdi. Keza sapık dedeler de bir o kadar azimliydi.

Ani frenle sert durduk. Düşmemek için yalpalandık, dudaklarım şak diye Uğur'un boynuna çarptı. Fırsatını bulmuşken kaçırır mıyım? Sevgilimin mis kokan boynunu sulu sulu öptüm. İnsan bu kalabalıkta dip dibe durup, birbiri hariç herkesten tiksinirken teselli arıyor olmalıydı. Uğur da benim alnımın kenarını öptü.

İşi yarışa bindirdik. Metrobüs şoförünün dengesiz sürüşleri ve ani frenleriyle ben Uğur'un yanağını bir kez daha öptüm. Birkaç genç kız bize imrenerek, birkaçı da tiksinerek baktı. Görmemişin sevgilisi olmuş tutmuş çükünü koparmış diyor olabilirlerdi. Uğur da iadeyi ziyaret benim yanağımı öptü.

Mıç mıç hallerimiz, durak adları söyleyen kadının ineceğimiz durağı çığırmasına kadar devam etti. Bir dağ gibi dimdik duran askima olan güvenim sayesinde, düşmeden tehlikeyi atlatmıştım. Kapılar açıldı inmek için dışarı adımımızı arkalı önlü attık. Ve boşluğa düşer gibi bir hisle sarıldım.

Uyandım.

Böyle hayatın anasını sikeyim gibi şahane bir küfürle güne başladım. İnsan rüyasında neden alışverişe metrobüsle gittiğini görürdü ki? Benim nasıl bir fantezi dünyam vardı ameke?