forty-one

22.9K 998 933
                                    

Selamssss aşklarım

Bugün hikayemizi yayımlayalı tam 1AY olduuu ve bir ayda 468 K okunmaya ulaşmış çok sevinç annecim jdhjsgd 🥳 

Ne diyeyim güzel hislerle okuyan herkesin okuyan gözlerine sağlıkkk, yanımda olmanıza çok teşekkür 💙 💚

Umarım bölümü beğenirsiniz bence 1. Aya yakışır bir bölümsss 🤭

Keyifli Okumalarrrr

INSTAGRAM: tamamyayazar

Mavi Gri-Dünyanın En Güzel Kızı "Dünyanın en güzel kızı hem kalpsiz hem kalp hırsızı. Göremezsem o güzel yüzünü ölücem."

 🖤

Pazar 21:32

Bir kazaya kurban gitme konusunda ilk firemizi saniyesinde verdik.

Uğur arkayı kontrol etmeden deli gibi, park yerinden çıktığı için arkasından ani bir fren ve arka arkaya çalınan korna sesleri duyulmuştu. Kendi de korna çaldı. Hatalı olması ya da olmaması onun için fark etmezdi. Şimdi bir de trafik kavgasına karışmasını çekemeyeceğimden sesimi çıkarmadım. Sinirleri zaten ip gibi gerilmişti.

Çantam kolumda asılı kalmıştı. Dakikalardır düşmemişti de, oturunca fark ediyordum. Omzumdan indirmedim, aksine çapraz bir şekilde omzumdan geçirdim ki zincirlerini, kendimi garantiye alayım. Ne yapacağıma hiç güvenemiyordum. Ortada telefonumsuz ve parasız kalmak istemiyordum. Sende başını alıp gitme potansiyelini ben de görüyorum kanka! Sinirli sevgilimin sesi yanımdan bir anda yükselince, yüzümü ona çevirdim.

"Neden bana söylemedin Ahsen?" Dişlerini sıktı. "Neden bana böyle bir işte mankenlik yaptığını söylemedin!" Sesi sitem doluydu.

Hayretle yüzüne döndüm. "Burada mı konuşacağız?" dedim. O zaman ölüm davetiyelerimizi hazırlasak iyi olurdu çünkü öfkesinden zaten her zaman hızlı kullandığı arabayı, şimdi neredeyse uçuruyordu. Odaklanacağı şey sayısını artırmak istemiyordum. Yola mı arabanın kontrolüne mi bana mı odaklanacaktı? Sakin bir yerde oturarak konuşmayı tercih ederdim. Gözlerini bir saniye yoldan çekip, bana çevirdi. Onun yerine ben yola baktım.

"Bekleyecek sabrım kaldı mı sence? Seni kırmamak için kendimi zor tutuyorum ama sınırdayım Ahsen. Sınırdayım bana bir açıklama yap! Bana bir şey söyle ki o Ferhat'ı gebertmediğim için yaşadığım pişmanlığı kenara atayım!"

"Çevremizde insanlar vardı," dedim sakin bir tavırla. Sırf o da sakinleşsin diye. "Yanında ben vardım," diye ekledim ama bu umrunda değilmiş gibi derin bir soluk almaktan başka bir şey yapmadı. Alnındaki damarların belirginleştiğini, açık iç lambalar dolayısıyla rahatlıkla görüyordum.

En az kendi kadar benim de öfkelenmemi bekliyor olacak ki, bu sakinliğime göz ucuyla baktıktan sonra yeniden önüne dönmüştü. Bana inanamıyor gibiydi. İçimde kaynayan kazanı nasıl zor tutuyordum ben, bunu bilmese de olurdu. Sadece mantıklı davranmak istiyordum. Geceyi ucundan da olsa kurtarmak, bugünü güzel hatırlamak istiyordum. Kafasını iki yana salladı, bunları bahane etmemi beğenmemişti.

"Bizim hayatımız senin bildiğin gibi ilerlemiyor Ahsen. Oracıkta onun kafasına sıksam yine de bana bir şey olmazdı." Nefesimi tuttum iki saniye. Bunu beni bugün iki kat korkutmak için mi söylüyordu? Tamam inanmıştım ben zaten, o gerçekten düşmanları olan, acımasız olmayan bir mafyaydı. Ben ona ilk günden beri inanmıştım ama görmemek korkularımı azaltıyordu. Yeterdi bana hem. Fazla detaya gerek yoktu. Uğur öyle düşünmüyor olmalı ki devam etti. "O bana sıksa, yine üzeri örtülürdü."

MAFYA BEY -TEXTING +18Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang