ninety-two

7.9K 500 285
                                    

Selamsss aşklarım. Nabersiniz? Nasıl gidiyor hayat? Ölüp kalmadım merak eden kalplerinizi yiyimmm <3

INSTAGRAM: @tamamyayazar

Keyifli Okumalar :)

💘OYLAR VE YORUMLAR ŞELALEEEEE💘

Simge-Sevmek Yüzünden- "Bitti mi şimdi umut yok mu?Aşksız mı dünya ?Derdine yansın döne dursun. Batıyor battı batsın."

  🖤

Çarşamba 13:30

Takip eden günlerde Aker hastaneden çıkmıştı. Zaten o yoğun bakımın sağlıklı birini de psikolojik hasta edeceği kesindi. Ben hastaneleri hiç mi hiç sevmiyordum ya! Yine de doktoru, iki gün daha normal odada gözlemlenmesini istemişti. Başında da refakatçi olmaktan caymayan annem de babam da beklemişti.

Aker'in bu duruma memnun olmadığını görebiliyordum çünkü onlar yerine Ömür'ü tercih edecek, aile sevgisi nedir bilmeyen bir ayıcıktı.

Altın ayıcık ama?

Eh az olan sevgimin biraz artmadığını söyleyemezdim. Nihayetinde kendi dediği gibi kahramanımdı.

Bense Uğur Böceğim'le aramı düzeltmekten memnundum. Memnundum da arası hâlâ düzelmeyen birileri vardı. Bu da o rahatlama seansı gününden sonra Uğur'la bir daha görüşemememize sebep olmuştu. Çünkü Nilgün abla bana söylemese bile babam tarafından uyarılmış gibiydi. Uğur'un geldiğini bilmiyordu babam ama şöyle demiş olabilirdi:

Gelirlerse içeri alma.

Nilgün abla da onların sözüne karşı çıkmaz biri olduğundan kendi istemese bile gerçekleştiriyordu. İlk gün tavizinin ikincisi olmamıştı. Babamın zaten cambaz gibi ipte oynayan sinirlerini daha fazla germek istemiyordum. Uğur'un kaçak göçek girebileceğini bilsem de, ben de buna karşı olmak zorunda kalmıştım.

Yan yana olamamanın acısını telefonda çıkarıyor gibiydik. Uğur daha rahattı. Galiba pürüz gördüğü bu beladan kurtulmuştu. Tek kaygısı bizim içindi ama her gün şakasına bile olsa parmağımdan asla çıkarmadığım yüzüğümü attığımda rahatlıyordu. Yine seslerimizle özlem giderdiğimiz bir andaydık.

"Daha rahat hareket edebiliyor musun?" diye sordu Uğur. Morluklarım doktorun verdiği krem sayesinde epey bir yeşillenmiş, geçmeye yaklaşmıştı. Yine sıkı bir korse iş görüyordu.

"Nilgün Başqan her gün ilik kemik köklüyor, haftaya ayaklanırım ben ya!" dedim. Düne kadar tiksindiğim yemekler zorla ağzımdan sokulduğunda, alışmış bile sayılabilirdim.

"Keşke!" dedi Uğur da. Ama harbi yatıp dinlenmek iyi gelmişti. Artık daha rahat nefes alabiliyordum. Çok ani sızlama olmasa da, varlığını belli ediyordu zorladığımda ağrı.

"İyiyim ben askiiiim," dedim uzatarak.

"Aker nasıl?"

"Kayınçosunu düşünmeyen de ne bileyim?" dedim. "İyidir o ayı iyi."

Uğur telefonun öteki ucundan güzel bir gülüş bıraktı. "Ona bir hediye almayı düşünüyorum."

Yerimde biraz dikleştim. "Biliyor musun, hiç gerek yok!"

"Sen karışma güzelim, bu benim ona bildiğim bir borç. Hem kardeşinden de bu kadar nefret etmezsin ya?"

"Ya ama götü kalkacak?" dedim. "Zaten kalktı. Görmelisin evde onu. Hastaneden çıktı çıkalı pamuklara sarıldı. Annem babam da o ne isterse yapıyorlar zaten."

MAFYA BEY -TEXTING +18Where stories live. Discover now