eighty-four

8.7K 516 613
                                    

Selamsss aşklarım. Nabersiniz? Nasıl gidiyor hayat?

INSTAGRAM: @tamamyayazar, hikayelerde coşmaca 🤝 bne

Keyifli Okumalar :)

💘OYLAR VE YORUMLAR ŞELALEEEEE💘

Madrigal-Dip "Peki sen de mi en dibe daldın? En son ben de uyandım artık o, düşlerimden."

 🖤

Uğur ÖZKARA namıdiğer Mafya Bey'den

Perşembe 18:43

Hani olurdu ya bazen, çok mutlu olur ama bu mutluluğunuzu kelimelerle tarif edemezdiniz. Bir anlamı muhakkak olurdu sizde ama nedeni, birden fazla saçaklı dala ayrıldığından bir taneyle sınırlanamazdı.

Bazen de içinize bir sıkıntı düşerdi. Ve bu sıkıntı da, tıpkı mutluluk gibi şipşak açıklanabilecek bir nedene bağlanamazdı. 6. his, müneccim boku yemişlik ya da insanın kötüyü çağırdığında kötünün gelmesi gibi adına ne denirse densin, bazen derin nefes aldırmadan durmazdı illet duygu.

Güzel geçen koca bir tatilden sonra, aynı sıkıntı emarelerinin bende ne gezdiğini, kendim de anlamıyordum. Anlamsız bir iç bunalması neden benim yakama yapışmıştı mesela? Çözemiyordum. Oysa düne kadar keyif veren, beni gençleştiren o tatil bittiğinde bile tüm yüklerimden arınmış gibi memnun ve hafiftim.

Bugün ise, erkenden soluğu şirkette almıştım. Tatil tatilde kalmıştı benim için. Bu halden kurtulmak için şirkette kaçırdığım günlerin dosyalarının tamamına bakmıştım. Sıkıntının orada olduğunu sanıyordum. Görünürde bir eksik yoktu. Görünmeyen kısımların da düzenli işlediğini biliyordum. Bir sorun çıksaydı kulağımıza ulaşacağını biliyordum. Kimse o karanlık dünyada sabırlı değildi.

Derin derin nefes aldım. Sağlıkla ilgili bir problem mi diye bile düşünmüştüm ama değildi. 500 kere Ahsen'i kollarımla kaldırsam bu denli içim sıkışmaz, şişmezdi. Yalnızlık desem, değildi. Aradığım kişi olmasa da yanımda bir ses vardı. Oysa biliyordum. Bu hissin, bizi radara alan bakışların, yıkımımız için çabalarından kaynaklandığını daha evvel de tattığımdan, biliyordum.

İş çıkışı, Lodos'la birlikte benim eve geçmiştik. Bu eve Ahsen yokken hapishane desem hiç de abartmazdım. İçeride kalmak da belki beni boğuyordu ama dışarının gün boyu verdiği sıcak, nem, boğucu havadan sonra klimanın altında oturup serinlemek gibisi de yoktu. Duyan da beni gittiği hiçbir yerde klima gibi olanakları bulamıyor sanırdı.

Televizyonun açık ekranında sıkı takipçisi olsak da, tatildeyken kaçırdığımız bir basketbol maçının tekrarı dönüyordu. NBA maçıydı. Pürdikkat baktığım söylenemezdi ama.

Dakikalar önce sevgilimle mesajlaşmıştık. Ahsen akşam yemeklerini yiyeceklerini kısaca haber vermiş, birkaç mesajıyla beni yine bir çocuk gibi mutlu etmişti.

Dünya Güzelim: karnımı doyuracağım askiiiiiiiim, yoksa açlıktan seni yiyebilirimmmmm

Dünya Güzelim: nam nam tatlı kuş

Dünya Güzelim: sonrasında sana mesaj atarım ben biraz da birbirimizi yeriz?

Dünya Güzelim: ne dersin

Dünya Güzelim: bir sexting yapmamız yok mu??????

Bu kelimenin anlamını öğrendiğim an aklıma geldi. Yüzümü güldürenim, yine uzaktan bile bana yetmiş gibi, tebessüm ettim. Sarhoş bir kafayla epey araştırmıştım. Ayık olsaydım iki kelimenin uydurukça yan yana gelip, az çok neyi anlatmaya çalıştığını anlardım. Telefon ekranından, Ahsen'in son mesajlarına yeniden baktım. Kısaca bir, tamam güzelim demekten başka bir şey yazmamıştım. Ahsen keşke beni de yemeğe çağırsaydı. Ben de açtım. Azıcık bir şey yer, Ahsen'e hiç bakmadan kalkardım. Valla!

MAFYA BEY -TEXTING +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin