thirty-eight

27.7K 892 752
                                    

Selamsss yavruşlar geldikk

Önceki bölümdeki ankette isteyen sayıları neredeyse eşit, bir iki fark var kendi kendime başıma iş aldım gibi jshdbfasdg olmayan şansım da net bir cevap göstermeyerek bana yancılık ediyor yak aga beee!

Yorumlarda TEK TEK KULLANICI ADLARINA bakıp, farklı olmalarına özen göstereceğim. İstediğini belli edenleri sayacağım satırdaki yorum sayıları sizi yanıltmasın uyarayım ben, yoksa yorumlarda konuştuğumuz için adil olmaz :D

Ama fikir belirtmeyenler önceki bölüme gidip bir artı falan koyarsa istedikleri çifte iş işten geçmeden iyi olabilü

Demokraside çareler tükenmez ama sessiz kalırsanız da hakkınız yenir kıps zsköbdfhs

Keyifli Okumalar :)

 🖤

Atlas, olacakları önceden biliyormuş gibi elini, sakince yukarı kaldırdı. Avuç içleri, Aker'e bakarken, yüzünde korkmaktan çok uzak, eğlenmeye çok yakın ama gülmesini bastırdığı bir ifade vardı. "Sakin ol." dedi, ama Aker bunu dinlemedi.

Hızlı ve büyük birkaç adımla, Atlas'la aralarındaki mesafeyi kapatmış, hatta bunu öyle hızlı ve tehditkar yapmıştı ki, bizi çevreleyen korumaların bile bellerindeki silaha yeltenir gibi davranmalarına sebep olmuştu.

"Hayır," diye çığırdım. Uğur'un bedeninden hızlıca uzaklaşmış Aker'in ardından ileri doğru ben de bir adım atmıştım. Kimse henüz Aker'i tanımıyor onun tam bir düşman ya da dost olduğunu bilmiyor olabilirdi ama ben biliyordum. Bu işte sonu nereye çıkarsa çıksın, geçmişi ilgilendiren bir iş vardı. Ve ne olduğunu tam anlamadan kardeşimi bu mafyagüllere kurban vermeyecektim herhalde. Uğur, kolumu yakaladı, kendinden uzaklaşmama izin vermedi ve tetikte bekleyen korumalarına, o da Aker'de bir tehdit görmemiş gibi, "Dağılın!"dedi. Emrini aldıkları gibi de, ikinci kez sorgulamadan bizden olabildiğince uzaklaşmışar, bize özel bir alan bırakmışlardı. Nihayet ya, bir gidin de aşk başlasın!

Bunları hiç duymamış gibi hâlâ birbirlerine birbirinin farklı duygularla baktıklarıma yemin edebileceğim Atlas ve Aker, olan biteni duymamış gibiydi.

"Kandırdın beni lan!" Aker'in elleri Atlas'ın yakalarına yapışmıştı. Onu ileri geri sarsarken neredeyse eşit olan boylarıyla burunları birbirine değecekti. Aker bu haliyle beş çocuğuyla sokakta kalmış mazlum bir kadını anımsatıyordu bana. Kurduğu cümleden dolayı!

Burun olmaz, yok mu dudiş?

Kardeşimin gözleri, Atlas'tan uzaklaşıp, birkaç saniyeliğine onun ardında kalan kıpkırmızı Ferrari'ye kaydı. "Bana yalan söyledin it, senin miydi lan bu araba?" Burada ne sikim dönüyordu sorması ayıp olmayacaksa?

Atlas ellerini sakince yukarı kaldırdı. İki avcunu da açmış, Aker'in yakalarındaki ellerinin üstüne, avuç içlerini kapatmıştı.

Yok mu şak diye çekip öpmesi? Yok mu susmayacaktın diye yaptın ve bunu çok sevdim demesi?

İç ses sana da cinsiyet fark etmiyor he zilli! Derdin imanın birileri öpüşsün yeter!

Bizde böyle queen!

Atlas'ın sesiyle, shipçi iç sesimden sıyrıldım. Ekmeğindeydi gerçi o da. Suçu yoktu. "Sakin ol, açıklamama izin ver."

Bihter neyi itiraf edecek Firdevs Hanım? Behlül'le ne ilgisi var?

"Neyi açıklayacaksın ki, gerçek önümde işte! Sen beni salak mı sandın lan?"

Hate-love mı be! Aman be!

MAFYA BEY -TEXTING +18Onde as histórias ganham vida. Descobre agora