ninety-one

8.4K 523 372
                                    


Selamsss aşklarım. Nabersiniz? Nasıl gidiyor hayat? Ben çoğk hastayım. Feci bir soğuk algınlığıyla yazılmış bir bölümdür uyarımı yapayımss

INSTAGRAM: @tamamyayazar

Keyifli Okumalar :)

💘OYLAR VE YORUMLAR ŞELALEEEEE💘

Bazıları-Zaten Kırılmış Bir Kızsın- "Büsbütün kaybettim. Bana dokunmayın sakın. Bunların düzenine sokayım!"

 🖤

Uğur Özkara namıdiğer Mafya Bey'den

Pazar 08:30

Kapıyı kırar gibi sertçe kapattım ve şoför koltuğunda oturan Halil'e "Sür!" dedim. Ömür'ün bitik hali de ruh halime iyi gelmiyordu. Ve geceden beri anne babası odasında olduğu için Ahsen'i göremeyişim, ölüm gibi bir şeydi.

"Nereye abi?" dedi Halil. Bildiğini, bilmezmiş gibi aktarmasına ayar oldum. Sinirli bir soluk bıraktım.

"Benimle gereksiz konuşmaya çalışma!"

Dikiz aynasında göz göze geldik ve suratı buna hakkı varmış gibi düştü. Uğraştığım tripler yetmiyordu, bir de onlarınkiyle uğraşıyordum! Ben kime trip atacaktım anasını satayım?

Yan tarafında oturan Onur da sessizdi ama aynı duyguları paylaştığına emindim. Kaçak göçek bana bakmaya çalışıyordu. Kaşımla dön önüne der gibi ileriyi işaret ettiğimde hızlıca önüne döndü. Gözümde artık her biri vasıfsız elemandı. Arabayı çalıştırdı Halil. Hastane bahçesinden ayrıldık.

Elçi olup, yüz kere Aykanların gözüne soka soka o şerefsizden haber getirdiklerine göre; onu tuttukları deliği de, beni götüreceği yolu da biliyor olmalıydı.

"Özür dileriz abi, düşünmediğimiz bir ihtimaldi bu." dedi.

"Ben size canımı emanet ettim!" diye yükseldim. "Ve kast ettiğim can kendiminki değildi!" Arabanın orta bölmesinden bir su çekip, kapağını açıp içerken geceden belki de yaklaşık bir günden beri boğazımdan geçen ilk şeyin bu olduğunu fark etmiştim.

Dikenli teller gibi boğazıma batan şeyin acısı, eksiklikten olmalıydı. İçimde patlayan cümlelerden değilse...

"Benim canıma yönelmiş bir kurşun var, görevi olmamasına rağmen kardeşi gelip bunu fark ediyor, çocuk canını hiçe sayıp kahramanlık ediyor, üzerinde silah namına bir şey yok, koruma olan o değil ve sizin düşünmediğiniz bir ihtimal bu he?" Sinirle güldüm.

"Sikerim lan sizi!" dedim şişeyi ön cama fırlatırken. İkisi de yerlerinden sıçrasa da korkularının şiddetim değil, kovulma ihtimalleri olduğunu biliyordum. Bizi aile görüp, iş gözüyle bakmadıkları bu görevi yapıyorlardı ama son zamanlarda her şeyi eline yüzüne bulaştırmakta üstlerine de yoktu. Ne bir maaş karşılığı ne de işsiz kalma korkusu. Tek sorun Özkaralardan ayrılmaktı. Her biri işin ciddiyetini kaybetmiş, komedi dizisi çekiyormuşuz gibi davranmaya ve fazla salmaya başlamıştı.

Düğmeye bastım. İki taraftaki camlar açıldı. Ne Halil ne Onur konuştu. Kendilerini savunacak adamakıllı bir kelamları yoktu çünkü. Yüzüme çarpan sıcak hava beni daha da bunaltırken yolculuğun bitmesini bekledim. Bizimkileri eve bıraktıktan sonra dönmüş olmasalardı ve babam arayıp haberini vermeseydi onlarla gel diye, taksiyle dönmeyi yeğlerdim.

Ya da bizi arkadan takip eden Lodos'un motoru üç kişilik olabilirdi! Ama ayrılmaz ikilimiz demiyordu ki abimin siniri bozulmasın, yerine birimiz geçsin!

MAFYA BEY -TEXTING +18Where stories live. Discover now