twenty-eight

65K 1.9K 1.4K
                                    

GÜNÜN İKİNCİ BÖLÜMÜ, YILDIZLAR PARLASIN, YORUMLAR COŞSUN

uzun uzun yazıyorum emeklerime yazık olmasın pilis

KEYİFLE OKUYUN 💝

INSTAGRAM: @tamamyayazar 

 🖤 

Bilincim yeniden olması gereken yere, yani beynime geldiğinde aradan çok zaman geçtiğini sanmıyordum. Kardeş ölmedim, bayıldım sadece.

Baş belam da geldiğine göre ekip olarak tamamdık ama ben neden hâlâ sarsılıyordum. Gözlerimi araladım, elimi hâlâ döndüğüne emin olduğum başıma götürdüm ve bir dakika! Bir kez daha siktir çünkü ben havada asılıydım. Dur salak öyle mi anlatılır?

Hayır kaçırılmamış, rehin alınmamış ya da bileklerimden tavana prangalanmamıştım ama ben bir omuzdaydım ve bu da yerden yüksekliğimin asıldığım insan bedeninin uzun olduğunu hesap edersek, beni havada yapardı. Elimi alnıma götürdüm ve boynuma kuvvet vererek başımı kaldırdım. Hassiktir bir adam beni omzuna atmış götürüyordu ve bu adam... Mafyakek'ti. Aydınlandık, sağ ol, ben Muhittin dayı sanmıştım!

Allah'ım yeniden bayılmayayım ne olursun. Ne yaptım lan ben böyle? İki öpüştük diye bayılınır mı amına koyim. Nerede irade, kudret? Kanka beyaz ışığı bile görenler var sen ne diyorsun?

Ama ben onlardan olamazdım. Farkım tarzımdı sonuçta. Aradan en fazla bir dakika geçmiş olmalıydı ama 60 saniye az değildi sonuçta. Lanet olsun içimdeki mafya sevgisine ya! Bayıltmıştı beni!

Gözlerim yeni bir yere takıldı. Bak şimdi, olacak iş mi? Valla olacak iş de işti. Takıldığım yer elbette ki, ardında asılı kaldığım sarışın mafyamın, güzel poposuydu. Valla sıkı gözüküyordu he. Şaplakla bakim. Bir de dolgundu, sporlar işe yaramış bebito.

Yapsa mıydım öyle bir şey? Ama ben arsız olma şansımı bir öpücükte yeniden yeniden Allah'ıma kavuşarak elden kaçırmıştım. "Şey," Öksürerek sesimi toparlamaya çalıştım. "Beni bıraksan mı artık?"

"Ayıldın mı?" Yok baygınım, limon isterim. Sesi keyifli geliyordu.

Nereye gidiyorduk biz harbi? Gittiğimiz yol yol değil gibiydi. Yani davet salonuna çıkacağımızı hiç sanmıyordum. Ortalık gayet sakin ve insansız görünüyordu. İnsansız hava sahası!

"Hım hım. Kendim yürüyebilirim." Aboo harbi minik kedi oldun kız sen!

Adamın omzundan biraz destek alıp kendimi daha da yukarı kaldırdım. Dur la tavan. Ne? Şaka şaka gül diye.

Aptal, kafam bir an tavana çarpacak sanıp korkmuştum ama zaten otelin lobisinden, arka kapısına doğru gidiyor gibiydik içerideki işaretlere bakılırsa. Kocaman otelin boyu da iki metre olacak değildi. Canım yanacak diye bir an feci korkmuştum. "Yürüyemezsin demedim ama ben yürütmem." Höheyt be! Adam ya geldi adam! "Bak sen şu işe. Ben yürümek istersem nasıl olacak o?"

"Bence kollarımın arasında kalmak senin işine gelecektir Naz." Olur.

Ahsen?

Hımm.

Evin yanıyor.

Yansın!

Ağırlığımı yeniden Mafya Bey'in omzuna tamamen bıraktım. Derin bir nefes aldığını yükseldiği için karnıma batan omuz kemiğinden anlamıştım. Sherlocke locke! Dua et yükselen omuz olsun. Sapık! <31

MAFYA BEY -TEXTING +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin