MAFYA BEY -TEXTING +18

thirty-seven

Selamsss geldik aşklarım

Bugün başka bölüm gelmez onu bir diyeyim de sonra beni öldürmen hjfgashf

Önceki bölümleri de oylayın iki bölüm atınca ilkini unutuyonuz ben çoğk üzülüyorumm sonra :(

OYSU VE YORUMSU

Keyifli Okumalar. IG: tamamyayazar

 🖤

Pazar 09:30

Pazar sabahı erken uyanmak mı? Nasip etme be!

Uykularımı kaçıran, Uğur'un kanlı bir başrol olduğu bir kabus görmüşsem son derece normaldi aslında. Dün o mesajları yazdıktan sonra bir daha konuşmamıştık. İşi saatlerce sürmezdi sanmıyordum ama ya ondan önce, hem de neredeyse bir gün önce birinin bana flörtöz bir şekilde yaklaşmış olmasını kaldıramamıştı ya da gerçekten de saatler süren bir intikamımı alma planları vardı.

Gülüyorduk, eğleniyorduk ama sırf dersi geçmek için yarım aklıyla bana oyun oynayan iki züppe sınıf arkadaşımı öldürmesi de işime gelmezdi. Etrafta cinayetler çok azmış gibi! O çocuklar bir mafyanın dengi bile değildi sonuçta.

Başka birini öldürse?

Yine işime gelmezdi. Yani ben onu hep düşünceli, sakin bir adam sanıyordum ama tersi pisti. Belli ki yanılıyordum. Yapma desem de dinlemeyecekti, dinletememiştim de.

Sıkıntılı bir soluk koyuverdim. Yatakta tavanıma bakarken, öylece uzanıyordum. Dün onu birkaç kez aramıştım ama artık cevap vermediğine emin olunca da salmıştım. Elbet dönecekti bana. Aileme bile girmek isterken mi dönmeyecekti? Komik.

Aynen öyle. Acaba komik olduğum kadar da güzel miydim ben? Dünkü sözü gerçekten de kalbimi sancıtmıştı. Aklımı alıyordu ya hem de bunu öylesine doğal yapıyordu ki... Delirecektim. Sosyal medya ve flört konusunda benden cahil olduğu kesindi, bir de bu mecranın kurdu olsa sonumuz kim bilir ne olurdu?

O nasıl bir iltifattı zeka parıltılarına kurban olduğumun mafyası ya. Kraldı harbi! Ben o kadar güzeldim ki benim güzelliğim ve Einstein'ın IQ'su yarışa çıkıyordu. Bak sen şuna bir bak! Acaba mafya bey bana da özel bir ders verebilir mi?

Sen kime iltifat edeceksin be iç ses. Ne gerek var?

Sana.

İlk buluşmamızda soracağım bunu.

Ya kaypak ya!

İltifat dedin mi bende akan sular dururdu. Yapacak bir şeyim yoktu.

Odamın kapısı, tıklatılmadan açıldığında, Nilgün abla sanıp -erken falan demez pazar mesaisine başlardı çünkü o- başımı çevirdim ama değildi. Hayretlerim olsun ki gelen Boker'di.

Ben evde iki üç gündür çok durmuyordum ama buradayken de masada ya da merdivenlerde, belki de mutfakta ya da anne babamızın yanında karşılaştığımızda aramızda soğuk rüzgarlar esiyordu. Düşmanca bakışlarımız da cabasıydı. Aynı anda yanlışlıkla aynı su bardağına uzanıyorduk maazallah, sonrası gözlerimizden renkli ışınlar çıkıyormuş gibi dik dik birbirimizi öldürüyorduk.

"Ne var?" dedim ters ters. Şimdi hiç pislik sözlerini çekemeyecektim onun. Hadi beni uyutmayan bir sevgilim vardı. O niye kalkmıştı ki erken? Kesin işemeye giderken bana uğramıştı. Çünkü o küçük kardeş diye odasında banyo yoktu onun nihahaha! Kötü kadın gülüşü! Ee herhalde, bu odayı zamanında yine bir kavgayla kapmıştım. Kavga etmediğiniz bir Allah'ın günü var mı? Sadece soruyorum.