thirty-two

48K 1.2K 627
                                    


Selam aşklarımmm. 

Dün bölüm gelmez diye panomda duyuru paylaştım ama takip etmiyorsunuz demek ki görmediniz hımfğ. jhsdfcjsadgkfsgdu 

Her neyse ya size kolaylık olsun diye takip ediniz ya da arada bir merak ederseniz panoma giriniz, bölüm atmasam da ölmedikten sonra gelmez diye duyuru atarım ökdhfjshgksd

Önceki bölüm bakıyorum da herkes ölü taklidi yaptı oysa ben yaşayan bir yerleriniz olduğuna çok eminimsu ksdjhfkjsdh inş bu bölüm öyle olmaz jakhsdjs iki kaynaşsınlar kaos da gelir merak etmeyiniz.

OYLAR VE YORUMLAR ŞELALE

Keyifli Okumalar <3<31<3

 🖤

Perşembe 07:30

Huzur dolu, yerimin fazla rahat olduğu bir uykudan uyanmak istemiyordum ama gün içinde erken mesaiye başlayan pek çok insan gibi ben de rahatımdan edilmiştim.

İlk uyandırılışım, Uğur'un nasıl bir kontrol gücüyle yaptığını bilmediğim zihniyle, aileme mesaj atmam için beni uyandırmasından kaynaklanıyordu. Ben her şeyi boş veriyordum, o asla peşini bırakmıyordu. Sesi çok güzeldi ama sabah sabah kulağımın dibinde hiç mi hiç çekilmiyordu.

"Ahsen?" Yanaklarımı iki yandan tutup sıkıştırmış, uykudan zorla uyandırılan bir bebek gibi beni deli ederek, gözlerimi açtırmıştı. O bebekler gibi ben de, huzurum bozuldu diye ağlayabilirdim şimdi. Sevmek zamanı değil uyumak zamanıydı ya! "Hımm," dedim bulanık zihnimle sadece.

"Kalk ve ailene bir mesaj at güzelim, seni yeniden arayıp çağırmalarını istemiyorum." Aslında sabah akşam demeden romantik oluşunun ekmeğini yiyordu ve benden ayrılmak istemeyişini ancak bu kadar güzel belli ederdi ama elim kolum tutmuyor gibi yorgundum. "Sen at," dedim kısık sesle.

"Kilidini aç o zaman telefonunun."

Sikeyim böyle telefonu ya! Yüz kilidi, gözü görmeyi kapsamasa iyiydi. Fazla güvenlik önlemi almasam daha rahat olurdum şimdi. Şifreyi söylesem o an adımı bile bilmiyor gibi bir ruh halindeydim. Gözlerimi, Uğur'un yüzümün karşıma getirdiği telefona kısıkça açarak gösterdim. Geri kapadım, üzerimizdeki ince örtüye daha sıkı sarıldım ama peşimi bırakmadı! Belli ki beni uyutmaya niyeti yoktu. "Kime, ne yazayım şimdi?" diye sormaya devam etti. Anana sor diyecektim utanmasam, sabahın köründe karga bokunu yemeden niye kalkmıştık biz? Keşke geceden ben bir arkadaşımda kalacağım deseydim, Uğur bana önceden haber vermiş olsa derdim de. Daha rahat olurduk.

Omuz silktim ne yaparsan yap anlamında, uykuma geri döndüm.

Daldım, daldığım yorucu bir uykudan yine Mafya Bey'in çalan telefonuyla uyandım. Yok yok mafyaların işi gerçekten zordu. Kim sabahın köründe kendi işinin patronu olmasına rağmen mesaiye başlamayı severdi ya. Arayanı bitmiyordu. Telefon fazla çalmadan kapatıyordu, birkaç çalıştan sonra sessize de almıştı ama titreşimi de rahatsız ediciydi, onun benim yanımdan ayrılmadan konuşmayı tercih etmesi de ortamı sessizleştirmiyordu. "İyiyim," demişti önce birine. Ses seda çıkmayınca, güvenlik önlemleriyle ilgili bir durum muydu acaba? Ne alaka? Ben evine son girendim ben mi adamı zehirleyecektim? Daha ne kadar sesimiz çıkacaktı hem geceden sonra! Sonra da sekreterle mi konuşuyor ne yapıyorsa, "Tüm toplantıları başka günlere ertele, bugün uğramam," deyip kısa kestirmişti.

Yüzümde engel olamadığım bir tebessüm belirdi. İlk gecemizden sonra işe koşturan ya da habersiz yanımdan ayrılan biri değildi. Yüzümdeki gülümsemeyi o da fark etmiş gibi, telefonunu yeniden kenara bıraktıktan sonra güldüğüm için kırışmış burnuma, çillerimin üzerine sesli bir öpücük kondurdu. "Numaracı," diye fısıldamıştı ama valla numara değildi. Sonuçta üzerinden tır geçen de o değildi.

MAFYA BEY -TEXTING +18Where stories live. Discover now