PARA AVI

Bölüm 13

-Ecem... Ecem...

Sensin geldiği tarafa baktım. Filiz bir ağacın tepesinde bana sesleniyordu. Yeni bir oyun alanı.

-Filiz dikkat et.

-Merak etme, ben güvendeyim dedi kafasındaki kaska vurarak. Zaten yerde bizi koruması için minder vardı. Filiz yavaş yavaş aşağıya indi. Bende onu hemen minderin yanında bekliyordum. Ağaçtan indikten sonra koşarak bana sarıldı.

-Ne kadar kazandığıma inanamazsın. Tam 750 tl kazandım.

-Bu harika. Bende oynayacağım.

Filiz dizliğini çıkartırken yüzü ekşidi. Sanki acı çekiyordu.

-Filiz iyi misin? Gel otur şöyle.

Filiz'in koluna girip onu yere oturttum. Filiz hiçbir şey söylemeden kaskını ve dizliklerini çıkarttı. Bir yandan konuşurken bir yandan ayağına bakıyordu.

-Merak etme sadece bir burkulma. Biraz dinlenince geçer.

-Ağaçtan inerken mi oldu?

-Yok bir saat önce bir tuzağa yakalandım ağ. 20 dakika sonra beni Mete kurtardı. O zaman oldu.

-Lütfen kendini çok zorlama. Asıl önemli olan yarışlar iki gün sonra. Bireysel yarışma ödülleri çok yüksek olmuyor zaten.

-Ama bu oyunu kaçıramazdım.

-Haklısın resmen para dağıtıyorlar. Eğer iyiysen...

-Ben iyiyim birazdan giderim zaten dedi bana kaskı uzatırken. Yüzünde samimi bir mutluluk gülümsemesi vardı. Hafifçe gülümseyip kuralların yazdığı oyun panosuna doğru ilerledim.

Sayın oyuncu en yüksek parayı kazanmak istiyorsan ağacın en tepesine tırmanmalısın. Bizim için sağlığınız en önemlisi bu yüzden kasklarını takmayı unutma. Bu arada sadece 5 bayrak alabilirsin. Bayrakta yazan paranın yüksekliği senin tırmanma gücüne kalmış.

-Tırmanmada iyiyim ki...

Her heyecanlandığımda yaptığım gibi ageyo yaparak konuştum. Ahh... Kpop izlemenin zararları. Kafamı döndürüp Filiz'e Baktım. Bana bakıyordu ama bakışı dalgındı. Burukça gülümseyip iyi şanlar diledi.

-Teşekkür ederim.

Çantamı panonun yanına koyup ceketimi çıkartıp giydim. Fermuarı göğsüme kadar çektim. Filiz ağaçtan inerken elinde bayrak olduğu için zorlanmıştı. Ceketimin içine koyarsam rahatça inebilirim. İlk önce kaskımı sonra dizliklerimi giydim. Ağacın her yerinde bayraklar vardı. En aşağıda 50 tl onun bir üstünde 100 tl yazılıydı. İlk başta çıkarken zorlansam da yavaş yavaş alıştım. Yüz tl den sonra 150 ve 200 tl geliyordu. Ondan sonrakinler karışıktı. Hemen yukarıda 250 ve 300 tller vardı. Tuttuğum dalı daha sıkı tutup ayağımı iyice dala sabitledim. Acaba buradan aşağıya inebilir miyim? Aşağıya baktım. İnemeyeceğim kadar yüksek değildi. Çisil olsa bu kadar yükseğe tırmanamazdı. Buraya kadar tırmanmıştım ama dallar arasında gezemeye cesarettim yoktu bu yüzden ağacın gövdesinden ayrılmadım. Artık bayraklar çok azdı. Tahmini 15 tane filan vardı. Yukarıda ise baya azdı. Yukarı baktığımda 500 tl gördüm. Ancak açgözlü olmaya hiç gerek yok. İlk bayrağı almak için biraz yana kayıp bayrağa uzandım. 300 tllik bayrağı alıp ceketimin içine koydum. Daha sonra ağacın gövdesinden çok uzaklaşmadan dalların arasında gezerek iki tane 250 tl ceketimin içine koydum. Ağaçta biraz aşağıya indikten sonra ceketimin içindeki bayrakları kontrol ettim. Toplam üç tane vardı geriye sadece 2 tane daha bayrak alma hakkım kalmıştı. İki hakkımı 200 tl alarak kullandım. Çıktığım gibi aşağıya indim. Çıktığım kadar zor olmamıştı. Mindere ayaklarım basınca elimi yumruk yapıp yes diye bağırarak havaya kaldırdım.

"-Bir sürü para kazandım. Para kazandım." diye şarkı söyleyerek dans etmeye başladım. Evimde yaptığım gibi salak saçma değildi de düğünde yaptığım saçma dans gibiydi. Filiz'in kahkahasıyla olduğum yerde kaldım. Filiz oturmuş karnını tutarak bana gülüyordu. Bende duruşumu düzeltip kendime güldüm. Dizliklerimi ve kaskımı çıkartıp panonun arkasına bıraktım. Bayrakları yere koyup çantamdaki 100 tlyi çıkardım. Tırmanma oyunundan 1200 tl kazandım, Atakan ile oynadığım oyundan 100 tl kazandım. Şükür... İlk önce ceketimi koyup sonra paraları koydum. Sonra ceketi çıkartıp ilk önce parayı sonra ceketi koydum. Ceketi sonra giymem gerekebilir. O sırada paralardan birinin düşmesini istemem. Çantamı giyip Filiz'in yanına gittim.

-Şimdi nasılsın?

-Daha iyiyim teşekkürler.

-Ben gidiyorum kendine dikkat et.