Bölüm 18

4 1 0
                                    

Her zamanki gibi saat 4'te kalktık. Sabah yemeğimizi yiyip arabaya yerleştiğimizde saat 5 olmuştu. Bu sefer yolculuk iki saat sürmüştü ve oldukça ormanın derinliklerine inmiştik. Saat 7 gibi yarışacağımız alana geldik. Burası her zaman yarışmanın yapıldığı yerdi. Oyunun başlamasını beklerken şaşkınlıkla ormana baktım. Televizyonda izlediğimden tamamen farklı gözüküyordu. Burası bildiğiniz ormandı ve dağın ucunu görebiliyordum. Acaba bu kadar büyük bir alanı yarışma alanına nasıl dönüştürdüler. Alan kim bilir ne kadar büyüktür. Gerçi Acun yarışmayı adalarda yapıyor. Bunu düşünürsek bu yarışmanın dağın eteklerinde yapılması saçma olmaz. Alan tel örgülerle çevrilmişti. Ayrıca kullanacağımız güzergahlar belliydi ve haritaya baktığımda bazı oyun yollarında uzatma yapıldığını gördüm. Bu büyük ihtimalle zamanımızı çalmak için yapılan bir hileydi. Hepimiz kapıdan geçerek içeriye girdik. Yan yana biri mavi biri kırmızı iki çember vardı. Kendi alanımıza geçip çantalarımızı taktık.

-Sevgili oyuncular... Para avı grup yarışmasına hoş geldiniz. Grup yarışmasını kırmızı takım kazandığı için yarışmaya ilk önce başlama hakkına sahip oldular. Mavi takım kırmızı takımdan on dakika sonra başlayacak. Hepinize başarılar dilerim. Kırmızı takım yarışmaya başlayabilirsiniz.

Siren çalmasıyla kırmızı takım koşmaya başladı. Gülmemek için dudaklarımı bastırdım.

Ateş: Eğer aynı anda oynayamıyorsak onların bitirmesini beklemek zorunda kalacağız. Bu da onlara zaman tasarrufu sağlayacak.

Rüzgar: Ekstra oyununu oynamaya çalışmalıyız.

Batu: Üçüncü günün öğleni doldurmadan bütün etapları bitirirsek o zaman oynarız.

Yarışmada beş etap vardı ve her etap belli bir miktar para ediyordu. Birinci etap beş bin, ikinci etap on bin vb. olarak gidiyordu. Beş oyun sonunda kişi başına toplam 75 bin kazanıyorduk. Ekstra ise kişi başına 200 bin TL ödülü olan bir oyundu. Bütün oyunları bitirmeden ekstrayı oynayamıyorduk. Ekstrayı oynamasak bile bireysel oyunu dahil edersek 79 bin alacaktım. Ancak bazı kurallar vardı. Üçüncü gün akşam yediye kadar final kapısında olmazsak kişi başına ödülün yarısı eksilecekti. Bir yerlerden kısmaya çalışıyorlar işte. Sadece bir kez böyle bir şey yaşanmıştı onun sebebi de güzergahı karıştırmalarından kaynaklanıyordu. Yetişkinlerin oyununda güzergah bazen oluyor bazen de olmuyordu. Bizde bütün güzergah belirlenmişti.

-Sevgili mavi takım siren sesiyle yarışmaya başlayabilirsiniz.

Siren sesiyle koşmaya başladık. Bugün iki oyunu bitiremezsek ekstra oynama şansımız hiç kalmazdı. Oyunların ne olduğunu ve zorluklarını bilmiyorduk. Ormana doğru ilerledikçe ağaca asılmış yönleri gördük. Ancak birbirlerine oldukça mesafeleri vardı. Pusula eğitimi almıştık ama yön okları işimizi baya kolaylaştırıyordu. Ormandaki çalılıklar belgesellerde izlediklerime benziyordu tek fark burada daha azdı. Ben her zaman yeşilliği, ormanı çok severdim ancak hiçbir zaman kamp vb. yapma şansım olmamıştı. Çok güzel...

Çisil: Burada çok böcek vardır değil mi? Nasıl uyuyacağım akşam.

Buse: Ya kanka sen şimdiden bunu mu düşünüyorsun? Merak etme seni uyku tulumuna sıkıca sararız hiçbir böcek sana dokunamaz. Yalnız kıyafet meselesini nasıl yapacağız. Bence bu daha önemli bir mesele.

-Ciddi misiniz siz?

Buse: Evet ciddiyim. Sürüncez koşucaz ve banyoda edemicez. Kesin kokucam...

Buse ağlamış numarası yaparak bana sarıldı.

-Haklısın ama merak etme herkes aynı kokacağından sorun olmaz.

Biz gülerken erkeklerde önde sohbet ediyordu. İlk başta hızlı ilerlemiştik ama sonra umurumuzda olmamıştı. Koşarsak tüm enerjimizi kaybederiz. Bu arada neredeyse on beş dakika yürümüştük ki uzakta oyunu gördüm.

-Oyun...

Herkes heyecanla oyuna doğru koştu. İlk oyunumuz hayırlı uğurlu olsun. Biz oyun alanına geldiğimizde Kadir ağa tırmanmaya çalışıyordu. Hepimiz tahtanın önüne geldik. Ateş kuralları dışından okudu.

-Sevgili oyuncular ilk oyuna hoş geldiniz. Bu etabın ödülü 5000 TL'dir. İlk önce merdivene tırmanmalı daha sonra sallanan tekerlekleri geçerek ağa ulaşmalısınız. Ağda 14 top bulunmaktadır. Bunlardan sadece iki tanesinde kazandınız yazısı bulunmaktadır. Düşerseniz etabınız geçersiz sayılacaktı. Bulamazsanız iki saat beklemek zorundasınız. Oyunu tek grup oynayabilir.

Buse: Bu etaptan kalmak için baya şanssız olmamız gerekiyor.

Batu: Ağda dört top eksik. Bu da şansımızı arttırıyor.

Çisil: Peki ilk kim çıkıyor?

Alkış sesi gelince diğer gruba baktık. Kadir elindeki kazandınız yazan bayrağı sallıyordu. Ağa baktığımda 9 top vardı. Yani bu etaptan kalma olasılığımız var. Hmmm... Hiç sevmedim bunu.

Ateş: Tırmanma da iyi olanlar ilk önce çıksın. En üstteki top duruyor ilk önce onu alalım.

Rüzgar: Tırmanmada en iyimiz sensin. En üsttekini sen al. Ben ikinciyim.

-Bende üç.

Elimi kaldırarak sıramı söyledim. Teker teker sıramızı belirledik. Diğer grup çoktan gözden kaybolmuştu. Ateş dizliklerini taktıktan sonra güvenlik kemerini takıp ipi kemere bağladı.  Merdiven demirdendi. 20 basamaktan sonra durabileceğimiz tek yer merdivenin tepesiydi. Merdiven iki kişilikti. Merdivenin hemen tepesinde arka arkaya ipe bağlı 6 tekerlek vardı. Hemen bitiminde ise ağ vardı. Gittiğimiz gibi dönmemiz gerekiyordu.  Ateş ve Rüzgar toplarını aldı ancak bayraklar boştu. Sonra ben oyun alanına gittim. Gerekli ekipmanları takarak oyuna başladım. Merdivenleri tırmanmaya başladım. Ben 1.60 olduğumu düşünürsem üç metre filan çıkmışımdır. Sakince zinciri tutup ilk önce sağ sonra da sol ayağımla tekerleğe bastım. Benim basmamla tekerlik sallandı. Dengemi sağlayıp diğer tekerleğin zincirini tuttum.

Çisil: Yapabilirsin kanka, fighting.

Çisil'e karşılık vermek istedim ama düşmekten korkuyordum bu yüzden cevap vermeden oyuna odaklandım. Sallana sallana ağa gittim. Ağ ile tekerlek arasında biraz mesafe vardı. Tırmanarak en üstteki topu aldım. Topun ipini koluma takarak yavaşça çıktığım gibi indim. Maalesef ki benim topumdaki bayrakta boştu. Benden sonra Batu çıktı ve şansımız yaver gitti. Oyun yaklaşık 20 dakika sürmüştü. Bireysel yarışmada bize verilen saati takıyorduk. Yine sadece saate ve haritaya bakabiliyorduk.

Batu: Yes be... Bütün oyunlar bu kadar basitse ekstra oyununu çok rahat oynayabiliriz.

Rüzgar: O kadar basit olacağını düşünmüyorum. Belki ilk etap olduğu içindir.

Çantalarımızı alıp yavaşça yürüyerek ikinci oyuna doğru ilerledik.

Ateş: 12 kişiden 6 kişi 18 yaşında. Daha önce hep yetişkinlere yaptılar. Biz ilk olduğumuz için oyunlar biraz basit gibi ama tabi diğer oyunları bilemem.

-O yarışmadaki oyunlarda çok zor değildi ki. Kurallar zordu.

Buse: Bence zordu ama eminim Rüzgar ve Ateş kolayca yapabilirdi.

Kafamı sallayıp Çisil'in koluna girdim. Çalılıklar çoğalmaya başlamıştı. Saat şu anda on yeni olmuştu. 

PARA AVIWhere stories live. Discover now