Bölüm 25

3 1 0
                                    

Dördüncü oyuna geldiğimizde diğer ekip oyunun yarısına gelmişti. Ateş oyun kurallarını okudu.

-Sevili oyuncular  dördüncü oyuna hoş geldiniz. Bu oyun takım oyunudur.  Bu oyunun değeri 20.000 TL'dir. Herkes kemerle  birbirine bağlanır. En baştaki ve en sondaki kişi dışında herkesin gözleri kapalıdır. 30  dakika içinde oyunu bitirmezseniz bir saat beklemek zorundasınız. Bir grup oynarken diğer grup oynayamaz.

Nasıl oynadıklarını görebilmek için oyunun ortasına geldik.  En önde kadir ve en arkada Fulya vardı. Ama Filiz...

-Filiz nerede?

Buse: Aaa... Doğru Filiz yok. Oyunu mu bıraktı acaba?

-Umarım iyidir.

Ateş odaklanmış bir şekilde oyunu izliyordu. Batu ve Rüzgar ise oyunu tartışıyordu. Benim gördüğüm kadarıyla Kadir oyunu iyi yönetiyordu. Ben de etapların sırasını ezberlemeye çalıştım. Onlar sona gelince bizde oyunu kararlaştırmak için çember oluşturduk.

Ateş: Öndeki kişinin oyunu iyi anlatması gerekiyor. Yavaş gidersek ya da karmaşa oluşursa süreyi geçeriz.

Rüzgar: Arkadaki kişi öndeki kişinin açığını kapatmalı.

Buse hafifçe elini kaldırdı. Ne diyeceğini çok iyi biliyorum.

-Ben en arkaya geçebilir miyim? Karanlıkta yürüyebileceğimi düşünmüyorum.

Çisil: Bu iyi olur böylece daha hızlı oluruz. Önde de Ateş olsun. 

-Bence Ateş iyi yönlendirir bizi.

Ateş: Peki o zaman karar verirdi.

-Bizde oyunların sırasını ezberlemeye çalışalım. sıradaki etabı bilirsek adımlarımızı daha iyi atarız.

Rüzgar: Ateş sen oyunu anlat. Buse sende durumu. Mesela Rüzgar sıra sende. Ecem aşağıdan geç gibi.

Ateş: Ancak benim sesimi bastırma.

Tüm konuşacaklarımız bitince mavi takım sloganını çektik. Kırmızı takım otunu bitirmiş hatta yanımıza gelmişti. Maalesef Filiz üçüncü oyunun sonunda yarışmayı bırakmış. Buse çok üzgün gözüküyordu. Ona sarılıp moral verdik. Onlar diğer oyuna geçerken biz de oyunun başına geçtik. Sıralama şu şekildeydi. Ateş- Çisil-Batu- Rüzgar-Ben-Buse şeklindeydi. Oyun her zamanki gibi saatin alarm sesiyle başladı. O kadar karanlıktı ki ufacık bir ışık bile göremiyordum. Korkmuyordum ama sanki etrafım bomboşmuş da bende yalnızmışım gibi hissediyordum. Rüzgarla beni birbirimize bağlayan kemere sıkıca tutundum.

Ateş: Şimdi tahtanın üstünden geçicez. Üst alt üst alt şeklinde. 

Ateş sayarak adım attı. Demek ki yürüyor. 

Buse: Rüzgar sıra sende.

Birkaç adım attıktan sonra ezbere tahtanın üzerinden geçmeye çalıştım. Çok yüksek değildi zaten ama ne olduğunu anlayamıyordum. Geçtim mi? Daha sonra Ateş ve Buse'nin direktifiyle ilk kısmı bitirdik. Ancak cidden çok zoru. Sanki uzayda adım atıyordum. İkinci kısıma geçerken Ateş biraz hızlanmamızı istedi.  Arada sırada  Rüzgara çarpıyordum.

Ateş: Koridor kısmına geldik.

Ateş hangi yöne döneceğimizi söylerken buse sadece isimleri söylüyordu.

Rüzgar: İyi gidiyoruz gençler devam.

Ateş: Benim üç adımımla tünele gelicez. 1..2..3... Çisil ve Batu yere...

Buse: Batu dikkat...

Ah diye bir inleme geldi. Yerimizle hareket etmeden durduk. Batu ben iyiyim diye bağırdı. Dikkatli olmalıyım kafamı çarpmak istemiyorum. Ateş devam deyince emeklemeye devam ettik. Güneşi vücudumda hissedince tünele girdiğimi anladım. Görmeden yürümek zor emeklemek daha zor bence ya da tam tersi. Ahh, bilmiyorum. Ateş ben kalktım diyerek tek tek isimlerimizi söyledi. Tekrar yavaş yavaş yürüdük. Ateş havuza geldik dedikten saniyeler sonra su sesini duydum.

Çisil: Ateş yardım et...

-Havuz çok derin mi? Derin mi?

Çisil: Hayır kanka göğsüme geliyor.

Buse: Ben senden kısayım.

İstemsiz bu dediğine güldüm sonra sorry diye mırıldandım. Buse'nin direktifiyle havuza girdik. Bu sefer diğerlerine nazaran daha yavaş geçmişti. Geriye sadece son kısım kalmıştı.

Ateş: Merdivenlere geldik. Her basamağı herkes çıkınca ilerleyeceğiz.

Basamak dört taneydi. Ben daha ilk basamakta dizimi tahtaya çarptım. İstemsiz ah diye inleme çıktı ağzımdan.

Rüzgar: İyi misin? Elini uzat yardım edeyim.

Zinciri tutan elimi değiştirip ona uzattım. Elimde tutup beni kendine çekti. Bu şekilde son basamağa kadar çıktık. Son basamakta hiç ses çıkarmadan saatin bildirim göndermesini bekledim ki birkaç saniye sonra geldi. Ateş mutlu bir sesle mesajı okudu.

-Tebrik ederim oyunu kazandınız.  Diğer oyuna geçebilirsiniz.










PARA AVIWhere stories live. Discover now