8. Tehdit

122 17 339
                                    

İnsanların bizden beklediği çok fazla şey vardı. Herkesin beklentilerini karşılamak için çabalarsak eğer bize ne kalır? Bize kimseye saygısızlık yapmayın dediler ama kendimize duyduğumuz saygıyı kirlettiler. Kendinize güvenin dediler ama gözümüzün içine baka baka bizi yerle bir ettiler. Kaldır kafanı etrafına bak, bu zamana kadar kim yanında oldu? Hangi dostun gerçekti? Kendimize sormamız gereken o kadar çok soru var ki. Her şeyin bir telafisi olabilir ama kendinize geç kalmanın asla...

Arven

"Ne güzel bir ilk buluşma mekanı" dedi arsız gözlerini gözlerimden ayırmazken.

Buz mavisi gözleri sahteliğini belli etsede beni içine çekiyordu sanki.

Tüm korkumu gözlerimin ardına göndererek hapsettim. En cesur maskemi yüzüme takıp bakmaya başladım.

Değiştirdiği ses tonu kulak tırmalayan türdendi. Zaten kendi sesiyle konuşmasını beklemiyordum ama sinirim bozulacaktı bu gidişle.

"Ne istiyordun benden?" diye sordum dişlerimi sıkarak. Gözleri yüzümün her zerresinde oyalandı. En son elime bakınca kıvrılan dudağını farkettim. Bende elime baktığımda istemsizce yumruk yaptığımı gördüm.

Aslında bir tane geçirsem hiç fena olmazdı.

"Sana bu sorunun cevabını daha önce vermiştim" dedi "seni istiyorum doktor, sadece seni..."

"Kes sesini, oyun oynamaya gelmedim buraya. Doğru düzgün bir soru sordum aynı şekilde cevap ver."

Onu biraz sinirlendirmiş olmalıydım çünkü alayla bakan gözlerinin kenarları kıvrımını kaybetmiş bakışları sertleşmişti.

"Öncelikle burada kararı ben veririm. Bana engel mi olacaksın? Siktir git o zaman ama yaparken bunun misliyle geri döneceğini unutma. Bana emir veremezsin ve bağıramazsın laflarına dikkat et."

Bir adım yaklaşarak iyice dibine girdim.

"Asıl sen ses tonuna dikkat et. Karşında bir kadın var diye beni küçük göremezsin. Sana öyle şeyler yaparım ki aklın almaz."

Kahkaha atmasını beklemiyordum aslında ondan hiç bir şey beklemiyordum. Beklenmeyenleri yaşatıyordu bana. Asla bir sonraki hamlesini tahmin edemiyordum.

Bana sinirle karşılık vermesine kendimi hazırlamıştım ama o beni tekrar şaşırtarak yüz ifadesini yumuşatmış bakışlarını düzeltmişti.

"Senden istediğim şeyi zaten söyledim ama eklemek gerekirse senden çok fazla şey istiyorum bunları zamanı gelince kendin gör doktor heyecanı kaçmasın" diyerek göz kırpması çıldırmanın eşiğine getirmişti beni.

"Neden benim peşindesin?"

"Denk geldin."

"Nasıl yani?"

"Basbayağı denk geldin."

"Neden?"

"Bilmem."

"Neyi?"

"Nasıl neyi?"

"Neyi bilmezsin?"

"Neden senin denk geldiğini."

Delirdiğimi düşünmem normal miydi? Evet, kesinlikle evet. Duygularım altüst olmuştu. Daha biraz önce ona bağırırken şimdi saçma bir diyaloğun içinde bulmuştum kendimi.

Aslına bakarsam korkum da gitmişti. Zerre kadar korkmuyordum şuan.

Kimdi bu adam?

Aklıma gelen şeyle kendime küfürler yağdırdım. Birden üzerine atlayıp maskesini elbette çıkaramazdım.

Kanlı Geçmiş Where stories live. Discover now