28. Plan

29 3 0
                                    

Keyifli okumalarr 💫

Yazım yanlışı var mı diye kontrol ettim fakat gözden kaçırdığım olmuş olabilir varsa kusura bakmayın görürseniz paragrafa yorum bırakırsanız sevinirim.

Oy vermeyi ve satır arası yorum yapmayı unutmayın lütfen.
_____________________________________________

İlerlediğin yolda hiçbir engelle karşılaşmadıysan bu tam olarak bir başarı sayılamaz. Arada ayağımız tökezlerse, sarsılırsak daha çetin bir yolda ilerlersek sonu da bir o kadar değerli gelir bize çünkü ulaşmak için kendimizi feda ederiz. Bazen ise bazıları bizi feda eder. başarısız olmamızı isteyen bir sürü kişi var etrafımızda içten içe bizi kıskanan. Belki de sadece kötülüğümüzü isteyen. İyi insanlarda vardır ki onlar yolumuzu aydınlığa kavuşturmaya çabalar.

"Herkesin aynı olduğu bir dünyada kim iyi, kim kötü karar veremeyiz. Farklılıkların olmadığı bir yerde her şey fazla sıradandır."

Ege Baran Aksoy

Çok yoğun günlerden geçmeye başlamıştık. Gece bile doğru düzgün uyuyamıyor, bir çözüm yolu arıyordum. Olayların üst üste gelmesi canımı sıkıyordu.

İlk önce benim peşimde olan Bülent, sonra Sude'yi kaçıran Asım, şimdi ise Aydın ve tesiste ki casus.

Bülent olayı halledildi, Sude olayı hala bir muamma.

Hala aklımdaydı o yaşananlar, o kadar çok korkmuştum ki... Fakat yansıtamadım çünkü söz konusu kardeşimdi, canımdan bir parçaydı ve duygularımla düşünemezdim. Sude'nin gittiği yerde yaptığımız araştırmada bulduğumuz kan lekelerini ilk gördüğümde aklımdan türlü senaryolar geçmişti. Neyse ki bizden birine ait bir kan değildi. Asım'ın adamları olabilirdi, henüz kararlaştırılan bir sonuç yoktu.

Aydın olayı ise başlı başına bir hastalık gibiydi. Bizi bitirmeye içten başlamıştı ve aramıza casus yerleştirmişti.

Dinleme cihazı sadece abimin ofisinde de olmayabilirdi. Başka yerlerde de olma ihtimali bir hayli yüksekti. Abimin ayarladığı ekip gelince her yeri iyice araştıracaklardı. Belki dinleme cihazı değil de gizli kameradır. Bunu gelecek olan ekip sayesinde öğrenecektik.

Artık kimseye eskisi gibi bakamıyordum. Herkesin gözlerinde ihanetin izlerini arıyordum fakat yoktu, kimseye güvenemezdim. Bu iş sonuçlanana kadar kimseye inancım olmayacaktı.

Aramızdan biri yapmaması gereken en büyük şeyi yapmış ve sırtımıza hançer saplamıştı. Merak ettiğim şey o cihazı içeri nasıl soktuğuydu.

Tesisten dışarı çıkamazdı, içeri birini sokamazdı. İçeride ki teknolojik aletleri kullanamazdı çünkü hepsi sisteme bağlıydı. Kendi telefonundan yapmış olsa bile bunu bilirdik çünkü onlarda sürekli kontrol altında tutuluyordu.

Oturduğum yerde ellerimi şakaklarıma yaslayarak dirseklerimi masaya dayadım. Gözlerimi kapatarak başımı ovuşturduğumda amacım ağrının biraz geçmeseydi. Derin nefesler alarak zihnimi toparlamaya çalıştım. Nereden baksam hep bir çıkmaz sokağa giriyordum. Bir an önce bir şeyler yapmak zorundaydım yoksa bizi daha kötü günler yakalayabilirdi.

Bunu yapan kişinin Aydın'ın adamlarından biri olduğunu düşünüyordum. Aydın her ne kadar korkak biri olsa da adamları da bir o kadar eğitimli ve cesur kişilerdi. Aydın'ın ün saldığı noktalardan biri istediği her yere kolayca adamlarından birini sızdırabilmesiydi.

Kanlı Geçmiş Where stories live. Discover now