23. Geçmişin Yarası

70 6 2
                                    


Keyifli okumalarrrrr 🫶🏻

Yazım yanlışı var mı diye kontrol ettim fakat gözden kaçırdığım olmuş olabilir varsa kusura bakmayın görürseniz paragrafa yorum bırakırsanız sevinirimm.

Oy vermeyi unutmayın lütfen.
_______________________________________________

Hayatımızda her zaman biraz zorluk vardır. Önemli olan nasıl atlattığımız değil, yanımızda kimlerin olduğudur. Eğer yalnızsak yaşanan zorluklar daha da zordur çünkü her şeyden vazgeçtiğin anda seni bu kararından döndürecek kimse olmaz yanında. Yanında birileri olsa bile bazen bu seni daha da kötü bir duruma sokabilir. Kandırılırsın ve bir çıkmaza girersin. Her zaman gözü açık olmak zorundasın! Birine kolayca güvenen biri kolay yenilir. Unutma, sen tek başına da olsan yanında onlarca kişide olsa çok güçlüsün ve her zorluğu yenebilecek düzeydesin.

"Asıl güç insanın beyninde ve kalbindedir. Bu ikisini senkronize bir hale getirebilirsen işte o zaman kimse seni yıkamaz."

Arven Ilgın

Üniversite yılları...

Üniversite hocalarım herkese neden bu kadar katı bilmiyorum ama bu konuda bana daha çok çaba harcadıkları ortada. Olur olmadık her bahaneyi kullanarak bana bazen günlerce süren ödevler veriyorlardı.

Şimdi ki bahane ise sadece bir derse katılmamammış. Olmadığım derste insan vücudunda salgılanan hormonların duygulara etkisi işlenmiş, açıkçası oldukça basitti fakat hocama göre bu oldukça önemli ve zor bir konuymuş. O derste bir tek ben yokmuşum ve konuya iyice hakim olmam için sadece etkileri değil; hormonları bulan kişileri, sebepleri, sonuçları, etkilerini gösterme süreleri ve farklı isimlerini araştırmam gerekiyormuş. Yani sadece bir dersi kaçırmış olmam bana yaklaşık bir hafta kadar uzun bir süreye mâl olmuştu.

Kullanmama izin verilen tek kaynak ise ansiklopediler. Eğer bunlarda bulamazsam makale gibi diğer yazılı kaynaklara başvurabilirmişim. İnternete izin vermemelerinin sebebi ise oradaki her bilgiye güven olmamasıymış. Özellikle kaynakça istiyorlardı. Kullandığım kitap, yazarı, cildi ve sayfa sayısını mutlaka yazmam gerekiyormuş.

Aslında bu tarz ödevleri çoğu kişiye veriyorlar ama ben bir tık daha fazla ödev alıyordum.

Verdikleri süre ise sadece bir hafta. Bu hafta bitirmem gereken iki ödevim vardı ve sabah akşam çalışmak zorundaydım. Üniversitede vakit buldukça kendimi çalışmaya veriyordum. Nefes alacak vakit bulamadığım oluyordu.

Şimdi ise dersim erken bittiği için soluğu kütüphanede almıştım ve önümde bir kitap yığını vardı. Elime gelen her kitabı karıştırarak bulabildiğim işe yarar bilgileri not alıyordum.

Neredeyse iki saattir uğraşıyordum fakat iyi diyebileceğim bir ilerleme kaydedememiştim. Başıma ağrılar saplanmaya başlamıştı. Dirseklerimi masaya dayayarak gözlerimi kapattım ve şakaklarımı ovuşturmaya başladım.

Öyle ki, yanıma oturan kişi bile umurumda değildi. Büyük ihtimalle yer yok diye buraya geldi diye düşünerek bakma gereği duymadım. "Selam," dediğinde bile kesin bir başkasına diyordur diye düşünerek istifimi bozmadım.

Koluma bir elin dokunduğunu hissettiğimde ise sabır dilenir gibi iç çekerek gözlerimi açtım. Sosyalleşme korkusu olan biri değildim ama şimdi ödevlerle boğuşurken birileriyle tanışmak isteyeceğimi düşünmüyordum.

Kanlı Geçmiş Where stories live. Discover now