0.6

8K 376 169
                                    

Seeelaaamm! Normalde bugün tek bölüm olacaktı ama iki ısrar alınca zaten dünden razı olduğumdan hemen buraya geldim xjdlsnwşwndjel evet evet gidişatı bende merak ediyorum, bizimkilere n'olacak inanın hiç bilmiyorum

Bu bölümde ithaf olacak efenim, iki kişiye; ilki sabır yüklenen morpelius yarın akşama kadar beklemesin diye fjdleşwndşwq
diğeri de bir bölüm daha fırlatmamı isteyen nisa4455661 evet, bu bölüm size ithaf edilmiştir.

Uzatmadan bölüme geçelim efenim, iyi okumalar dilerim ✨

___________________________

Yutkunma ihtiyacı ile yutkunmaya çalıştım ama sadece çalıştım çünkü ağzım o kadar doluydu ki aniden yutkununca tıkıştırdığım bütün örgü peynir boğazıma dizilmişti.

Öksürüp yanımdaki abime vurunca o bu halime alışkın olduğu için konuşmaya devam ederek su bardağını dudaklarıma dayadı. Müberra teyzeler panik olmuştu ama suyu büyük yudumlarla içerken başımı sorun olmadığını belirterek salladığımda sohbetlerine dönmüştüler.

Karşımdaki adama bakmamak için suyu içmeye devam ettim. Sahurda bol tuzlu peynir yenilir miydi hiç hem? Susuzluktan geberirdim sonra.

Su bittiği halde dudaklarımda tuttuğumu gören abim tuhaf tuhaf bakarak bardağı elimden almaya çalıştı. Neredeyse gözlerimi de sokacağım bardağın içinden abime almaması için bakarken abim elimden bardağı çekerek aldı. "Bir kerede şaşırt!" Sessiz homurtuma hiç takılmadı. Tekrar tabağıma başımı eğerek bu sefer vişne reçelini içindeki bıçak ile aldığım koca bir parça ekmeğe sürdüm.

"Dikkat et, boğulma yine." Abime ters bir bakış atarak ekmeğimi ısırdım. Artık üzerimde bir çift göz hissetmediğim için rahattım. Cevapta vermemiştim ama o an boğulmakla meşgul olduğum için bence sorun olmazdı...

Annemlerin sohbeti ile ve benim daha çok olay çıkarmamak ile geçen sahur sonrası annem bir de çay içmeyi teklif etti. Daha ezanın okunmasına bir saat kadar olduğu için kabul ettiler.

"Anne yarın dersim var benim ya, hem de sabah!" Annem elime bardak tepsisini tutuşturdu.

"Misafir kızım, öylece gönderelim mi? Hem saatlerdir uyuyorsun zaten." Omuz silktim.

"Hâlâ uykum var ama." Sessiz isyanımı annem duymazdan gelince mecbur oturma odasına ilerledim elimdeki tepsi ile. Kapıdan girmeden görüş açıma giren abim güldü.

"Fehime, sallama, sallama!" Sessizce söylediği için muhtemelen yanında oturan Feza duyuyordu sadece. Asıl en son duyması gereke kişi... "Dökeceksin kız, heyecan yapma!" Abime dönüp en kötü bakışlarımı yollarken gülmemek için kendini sıkan sevgili komşu oğlu daha çok sinirimi bozdu.

Çayları abime verdim. O dağıtırken mutfağa gidip çerezleri ve ikramlıkları aldım.

"Feza oğlumun da üç yılı var herhalde cerrah çıkmasına?" Babamın sorusu ile halıyı izleyen Feza dikeldi.

"İnşallah Faruk amca." Babam gülümseyerek başını salladı.

"Bunca yıl okumuşsun, sonrası da gelir." Feza başını sallamakla yetindi.

Bir Teravih Meselesi |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin