0.8

7.3K 348 44
                                    


______________________________

Mahinev: Zehraa

Mahinev: Zeeehhraaa

Mahinev: Parka teravihten sonra gitsek olur mu?

Mahinev: Hiç düşünmemişiz onu

Spidirmen: Olur, ben de unutmuşum teravihi

Spidirmen: Yarın bizdeymişsiniz iftara

Mahinev: Haberim var

Spidirmen: Güllaç yapsana

Spidirmen: Senin ki çok güzel oluyor

Mahinev: Malzemeleri aldım bugün

Spidirmen: Bir tanesin sen!

Spidirmen: O zaman akşam teravihte görüşürüz

Mahinev: Görüşürüz, Allah'a emanet ol

Spidirmen: Sen dee

__________________________

"Heh, burada mısın?" Merdivenleri atlayarak kapıda bekleyen Zehra'nın yanına gittim. Annemler bugün bir yere çaya davetli olduklarından gelememişlerdi.

"Sonunda Mahi!" Koluna girip yılda ilerlettim.

"Ya şalım olmadı bir türlü, onunla uğraştım."

Camiye gelince yine ön taraflarda petek yanı bir yer bularak oraya kuruldum. Çok geçmeden namaza başladık ve su gibi akıp gitti.

Seccademi toplayıp bez çantaya koyarken yanıma biri geldi. Annemin pek hoşlanmadığı Sibel ablaydı.

"Mahiciğim merhaba," dedi gülümseyerek. Zehra da bizi izliyordu köşede.

"Merhaba Sibel abla."

"Nasılsın, annenler nasıl?"

"İyiyik çok şükür, onlarda iyiler."

"İyi Allah iyilik versin," dedikten sonra yanıma yaklaştı. "Bak bu çocuk benim yeğenim. Senin gibi öğretmen o da merkezde." Ne diyeceğini anlayarak geri çekilsem de kadının bırakmaya niyeti yoktu.

"Sibel abla," diyerek araya girdi Zehra. "Mahi'nin görüştüğü biri var, ciddi düşüniyorlar." Gözlerimi kocaman açarak ona baktım. Kolumu çimdikledi.

"Nasıl, kimmiş bu ciddi düşündüğü?" Zehra başını eğerek göz devirdi.

"İnsanların özel hayatına bu kadar dahil olmak gereksiz, boşver sen abla. Davetiye gelir yakında, öğrenirsin." Onu arkamızda bırakarak koluma girip çıkışa ilerletti. Camiden çıkınca ona döndüm.

"Kimmiş benim ciddi düşündüğüm Zehra, ben de merak ettim?" Zehra omuz silkti.

"Feza," Rahat bir tonda söylediği isimle kaşlarım havalandı.

"Kızım sen de oradaydın ya biz formaliteden konuşup ayrılınca. Oluru yok o işin."

"Sen öyle san." Sessiz mırıltısını duyamamıştım. O da tekrar söylememişti.

Markete girip çekirdekleri ve kolaları alıp parka geldik.

"Kim var salıncaklar da?" Zehra'nın baktığı tarafa bakınca iki salıncağında dolu olduğunu gördüm. Tanıdıktılar.

"Mayi abla!" Gökçe, minik parmağıyla yanında oturan abisine beni gösterince Zehra da anladı kim olduklarını. Feza'nın da kardeşinde olan gözleri bana döndü. Yanlarına gittim.

"Merhaba." Gökçe kocaman gülerek karşılık verdi.

"Merhaba." Telaffuzu her seferinde güldürüyordu beni. "Ben evde sıkılınca abim parka getirdi, sen de mi sıkıldın?"

"Öyle de diyebiliriz." Yanında oturan ama biz gelince salıncaktan kalkan Feza'ya döndüm. "Merhaba."

"Merhaba." Zehra da aynı şekilde merhabalaşırken ortam çok saçmaydı.

"Gökçe hadi biz gidelim artık abiciğim, geç oldu." Gökçe abisinin sözünü ikiletmeden kollarını açarak kucağına atladı.

"Biz gidiyoruz," dedi bana dönerek.

"Görüşürüz," dedim elimi sallayarak. O da elini salladı, parktan çıktılar.

"Kardeşi mi varmış?" Zehra hiç beklemeden boşalan salıncağa oturdu.

"Dün bize gelince öğrendim ben de. Çok tatlı bir kız." Başını salladı çekirdek çitlerken.

"Ona benzediği için sevmişsindir." Kaşlarımı çatıp omzuna vurdum. Vurışumla salıncakta gidip geldi.

"Zehra annemlerle çok oturup kalkıyorsun sen herhalde?"

"Bu aralar evet, işbirliğ içerisindey-" Ne dediğini fark ederek susup bana döndü. "Biptin Zehra, biptin!"

"Ne dedin sen?"

_____________________________________________________

Zehra'nın ihaneti çıktı ortaya... Cjdşwşwmxldşwmwş

Bugün bölümü biraz erken atıyorum, iftara doğru atamayabilirim çünkü. Bitirmem gereken bel saatlik bir matematik videosu var...

Hayırlı günler, iftarlar ✨

Allah'a emanet olun ✨🌙💛



Bir Teravih Meselesi |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin