2.6

4.7K 320 66
                                    

Selam, ben geldim!

İki gündür adam akıllı yazamıyorum. Hem ilham yol, hem de misafir var. Anca geçe herkes uyuyunca oluyor işte.

Ama umuyorum ki, düzene oturtacağız. Diğer kitaplarımla beraber ilerletmenin bir yolunu bulacağım ve bu muhtemelen hafta da bir ya da iki gün bölüme düşmekle olacak...

Otuz bölümü bulalım da hele, sonrasına bakarız.

Az önce teyzemin eşi merdiven altı bir operasyon gerçekleştirdi bizim evde jdkwşqkdlx kendisi doktor ve estetisyenlikte uzmanlık yapıyor. Aileye de denemeleri oluyor elbette

Uzatmadan bölüme geçelim efenim, iyi okumalar dilerim ✨

_____________________________________________________

"Yarın göreve gidiyorum."

Sessiz kaldım. İçimde bir çok duygu dolup taşmak istese de izin vermedim. Sonuçta o bir askerdi. Mesleğiydi bu onun. Gurur duymam gerekirdi bununla.

Gülümsedim. "Allah kazasız belasız  gidip gelmeyi nasip etsin inşallah." Tepkimi görünce rahat bir mefes verdi. Ne tepki vereceğini kestirememesi normaldi, bir yıldır görüşmüyorduk. Onun deyimi ile 398 gün.

"İnşallah güzelim." Yatağı açıp ona baktım.

"O zaman hemen uyuyalım, yarın erken kalkman gerekecek." O da gülümseyip yatağa girdi. Ben de yatıp üzerimizi örttüm.

"Feza," dedim aramızdaki mesafeye bakarak. O da beni izliyordu.

"Hımm?"

"Sana satılabilir miyim?" Şaşırdı. Sonra kendini toparlayıp kollarını kocaman açtı. Hâlâ biraz çekingen de olsam hazırladıklarım ona olan duvarımı yıkıyordu. Usulca girdim kolları arasınaz hemen sardı beni. Başım da dudaklarını hissettim.

Her ne kadar bu ihtimali aklıma getirmesem de ölüm vardı... O görevden dönemeyebilirdi. Feza güzel bir adamdı, bunu zaten anlamıştım. Onun içinde burukluğa ya da kırıklığa neden olmak istemiyordum. İçimden geldiği için yapıyordum ayrıca bunu.

"Bugün daha çok şey hatırladım Feza," dedim başımı kaldırıp ona bakarak. Başını eğdi. Dikkatle dinliyordu beni.

"Ne hatırladın mesela?" Sorusu heyecanlandırmıştı beni.

"Abimlerim nişanından bir kare. Sonraa," heyecanla düşünmeye devam ettim. O beni dikkatle izlerken pek mümkün değildi bu. Fazla güzel bakıyordu. "Ama sen böyle bakarsan unuturum ki." Yakınmama güldü sessizce.

"Ama sen bu kadar güzel olurdan bakmadan duramam ki," dedi o da sessizce. Ama sen böyle yaparsan ben hemen eririrm ki...

"Gözlerin çok güzel." Ani itirafım ile dudakları kıvrılırken kaşları havalandı. "Tabii bana bakınca ayrı bi' güzel." Bu, bizim aramızda daha önce geçen bir replikti. Hatırladığımı göstermek istedim ona. Bizşmle ilgili hiçbir şeyi unutmadığı gibi bunu da unutmamıştı.

"Baktığım güzelse demek." Güldüm. Devamını getirmişti. Unutmamıştı.

"Sen dönünce kütüphane de kitap okur muyuz?" Başını salladı.

"Okuruz."

"Peki bahçeye yeni çiçekler eker miyiz?"

"Ekeriz."

Bir Teravih Meselesi |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin