2.1

5.1K 347 158
                                    

Selaam! Geçen bölüm kısa çaplı (!) bir şok yaşattığım için hemen geldim bsxjsxjsdbcjdscd biraz ters köşe oldu, evet ama ilk defa aksiyon yazayım dedim...

Bundan sonrası minnoş ilerleyecek, söz. Bu yaşadığımız son şoktu. Valla bakın...

Evet Feza asker, ve evet Mahi bu yüzden kaza yaptı ama onu da söyleseydi kalpten gidecekti kız yani. Ki kendisi de hatırladı zaten, gerek kalmadı. Onun dışında Fezalar üç çocuk, bunu da bilin aklssaklnchdfjfI Bu kadardı. Bir de yaşlarda değişiklik yaptım, mantık hatası olmasın. Feza yirmi sekiz, Mahinev yirmi beş.

Bu kız terör bölgesinde büyüdü arkadaşlar, askerlerle, savcılarla, hakimelerle... Kitabın da tabii ki asker, savcı olacak dbcjdckwjdxej daha geçen bayram bir ordu karşıladık, gerçek anlamda bir ordu...

Uzatmadan bölüme geçelim efenim, iyi okumalar dilerim

____________________________________________________________________________

Sabah gözümü açar açmaz hatırladıklarım ile bir şok daha geçirmiştim.

Elektroşoka dönüştük iki günde be Mahi...

Sorularıma cevap almak için elbette en doğru yerdeydim. Sevgili komşularımın kapısında.

"Aa kızım, hoşgeldin. Geçsene içeri," dedi Müberra teyze geri çekilerek. Onun da gerçekten kaynanam olmasına alışabilmiş değildim. Ne oyunlar çevirmişti kadın oğlunu hatırlamam için. Tebessüm ettim.

"Yok Müberra teyze, ben Feza'ya bakmıştım." Karşımdaki kadın şaşırdı ama sevindi de. Oğlunu bu süreçte en yakından gören oydu, şimdi bir şeyler biliyor olmam elbette mutlu ederdi onu.

"Tabii kızım, çağırayım ben onu." O içeri girince ben de kapıdan görünen eve göz attım. Rüyalarımda gördüğüm ev burasıydı demek. Baya baya evliydim ben ve kocam Feza'ydı!

Koridorda görünen uykulu Feza ile düşüncelerimden sıyrıldım. Ama bu adam çok tatlı görünüyordu!

Erime hemen Mahi! Daha bilmediğimiz neler var Allah bilir...

Feza ovuşturduğu gözlerinden ellerini çekti, beni görmeyi beklemiyor olacak ki şaşırdı. Elleri hemen dağınık duran saçlarına çıktı, düzeltmeye çalıştı kendini tatlı bir telaşla. Annesi söylememişti belli ki benim geldiğimi.

"Mahinev," dedi şaşkınlıkla. "Hoş geldin." Başımı salladım düz ifademle.

"Hoş buldum ve günaydın, üsteğmenim." Kinayeli sesim ile afalladı. Asla beklemediği bir şey daha çıkmıştı işte karşısına. Hep biz mi şoktan şoka gireceğiz, azıcık da siz şok olun.

"Hatırladın mı?" Şaşkındı ama mutluydu da. Heyecanlı da olabilirdi.

"Yalnızca bunu. Ve benden saklanan bir şey daha çıktı. Cevap almak için geldim buraya." Eli yine ensesine gitti. Sık yapıyordu bu hareketi. Fazla sık hem de.

"Olur tabii, ben hemen hazırlanayım çıkalım." Gözleri yüzümde gezindi. "Sende içeri geç, dışarısı serin."

"Gerek yok, bekliyorum ben burada." Israr etmek istese de inat biri olduğumu bildiğinden uzatmadı. Yani karısını tanıyordur herhalde. Ben tanımıyor olsam da.

Çok kısa bir süre de çıktı evden. Onun arabası ile gitmemizi teklif ettiğinde itiraz etmedim. Uygun olmayacak bir şey yoktu sonuçta, adam kocamdı kocam! Yolculuk sessiz sürdü, ama bu arabanın içinde olmak bile birkaç şeyi daha hatırlattı bana. Büyük bir parkın önünde durmuştu. Bana döndü.

Bir Teravih Meselesi |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin