you are my dead captive» 4

10.7K 964 404
                                    

Olaylar 2016 yılında yaşanmaktadır, iyi okumalar**

"Bu sadece saçmalık."

Yun karşısındaki genç adamı omuzlarından sertçe ittirdikten sonra çıplak ayaklarının soğuk zeminle buluşmasına izin verip geriye doğru adımladı.

Babasının bahsinin geçtiği bir cümle bile her zaman kalbinin bir köşesinde sakladığı kızgınlık ve kırgınlığını gün yüzüne çıkarıyordu.

"Neler oluyor? "

Jung Kook merakla büyük hol kapısından içeri girdiğinde Yun, titrek parmaklarını hızla saçları arasından geçirdi ve dışarıya derin bir nefes verdi.

"Bakın kim olduğunuzu ya da ne halt yediğinizi bilmiyorum ama beni bulaştırmayın."

Yun sinirle karşısında duran adama bakarken, siyahlara bürünmüş adam hafifçe omuz silkti ve kenarda duran kutu biranın kulpunu hızla çekti.

Çalkalanmış biradan fışkıran köpükler Yun'un üzerine sıçrarken, genç kız ayağının topuğuyla yere hızla vurdu.

"Biraz sakin olur musun Yun Hwa?"

Jung Kook ifadesizce şöminenin başında panter gibi dolaşan kıza baktı. Genç kız endişeyle kollarını göğsünde sıkı sıkı kavuşturmuş bacağını sallıyor, biraz daha böyle devam ederse dağılacakmış gibi hissediyordu.

"Sakin olamam, bir an önce beni bırakın yoksa polisi arayacağım."

Koyu saçlı olan alayla genç kıza baktıktan sonra Jung Kook'a döndü ve gözlerini devirdi.

"Çok konuşuyor,al şunu başımdan."

Yun hafifmeşrep bir kahkaha attıktan sonra Jung Kook 'a döndü ve siyahlı olanı gösterdi.

"Bu gerizekalı ne demek istiyor?"

Jung Kook kafasını hızla sağa sola sallayıp sus işareti yaparken genç kız çoktan bir hata yaptığını anlamıştı.Koskoca odada iki erkekle duruyordu ve kendine itiraf edemese de elinden gelen bir şey yoktu.

Bir plan yapana kadar onlara itaat etmeliydi.

Siyahlı olanın soğuk eli sertçe çenesini kavrarken Yun, sakin kalmak için tırnaklarını avuçlarına batırdı.Yüzünde gezinen alacakaranlığa bürünmüş gözler, bakışlarını kaçırmasına neden olurken siyahlı, karanlık ve kuytu köşeleri anımsatan kısık sesli bir kahkaha attı.

"Şuan o dilini koparıp köpeklere yedirmemi istemiyorsan kes sesini, küçük."

Yun saklamakta beceriksiz kaldığı korkusunun ele geçirmişliğiyle kafasını hızla salladı. Karşısındaki bir iblise bürünmüş öfke dolu gözlerle kontağı, Jung Kook sayesinde bozulurken, genç adam kızı gerisine alıp siyahlı adama manasızca baktı.

"Sakin ol Ji Min, kızı korkutuyorsun."

Ji Min elindeki bira kutusunu sertçe büküp hızla kenardaki şömineye attı ve dartın asılı durduğu duvara yürüyüp çubuklardan birini eline aldı.

"Öldürmektense biraz korkması daha iyidir, en azından onun için öyle."

Siyahlı adam alayli bakışlarını genç kızdan ayırmadan hedefi tam yerinden vurdu.

"Çünkü ben başka insanlardan korkmaktansa, ölü olmayı tercih ederim."

Yun titrek bir nefes verip son bir kez karşısındaki adama baktı ve bedeninin Jung Kook'un peşinden sürüklenmesine izin verdi.

killer melody » ji min ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin