darkness bye» 27

4.5K 676 378
                                    

"İnsanlar kelimelerle yaşar,ruha yapıştırılan bir kelime,aslında o insanın nefesinin yansımasıdır."

Toy zihnimin hiçbir zaman anlama kavuşturamadığı bu cümle,tüm gerçekliğiyle gözeneklerimde bir acı olarak yer buluyordu.

Üzgün,mutlu,sinirli,bıkkın,zavallı,kilolu,fedakar insan.

Bizler,bir kelimenin bütün hayatımıza hükmetmesine engel olamayacak kadar zavallıydık.

Damağımıza yapışan tadına bakmadan acımasızca savuruyor,mayasının katılığını kontrol etmeden,zehirini püskürtüyorduk.

Kelimelerin bir ağırlığı yoktu belki de fakat bizler,bir kalbi kıracak kadar güçlü olduğunu unutacak kadar zavallıydık.

Her zaman bu mağlubiyete boyun eğip,hepimizin özel bir kelimesi olduğuna,bu sayede hayatımızın ulu kapısının aralandığına inanırdım ben.

Benim hayat kapımı aralayan anahtar kelimem,karanlıktı.

Karanlık.

Işığı olmayan,her yeri ya da bir bölümü ışıktan yoksun olan.

Hiç ışık alamama,ışık bulunmama ya da olmama durumu.

Karanlık; iki dudağımın arasında bıçak bellemiş dilin akıttığı kanlı,kulağımın pasına sinen,fakat ilk telaffuz edildiğinde tüylerimi siyahına titreten boğucu kelime.

Hayatım,karanlıktı.

Ne zaman bir çıkış yoluna ulaştığımı düşünsem,o ışığın yanıltıcı cennetine yeniliyordum.Gözlerim sadece o ışık için kör olurken,önümdeki cehennem çukuruna hayasızca düşüyor,bedenime karanlığın bulaşmasına engel olamıyordum.

Ruhum,karanlıktı.

Tohumunu umutsuzluğa boyayan,yardım çığlıkları atan siyah güllerimin,içimde haklı davasını savunarak yanmaya devam eden ölümcül alev yüzünden solmasına engel olamıyordum.

Etrafımdaki insanlar,karanlıktı.

Vücuduna işleyen morluklar ve kırmızılıklara rağmen Yeon Ai,karanlıktı.

Ruhunu siper etmesine rağmen,içindeki sevgisizlikle büyümüş nara tufanının,ateşini söndürmesine engel olamayan Jeon Jung Kook,karanlıktı.

Herbir saç telini kireç rengine boyamış acının,çökmüş teninde yeni bir kahve leke oluşturmasına rağmen babam,karanlıktı.

Gözbebeklerindeki kutsanmış yıldızlara rağmen,dolgun dudakları arasından günahkar nefesini üfleyen Park Ji Min,karanlıktı.

Soğuktan çatlamış ellerimi sıkıca kavrayan,her ten temasında cennetin kucağına düşmeme neden olan Park Ji Min,zifiri gökyüzünde aldanıcı ışığını,evrene sunan fakat her zaman bir parçasını saklayan dolunay gibi,karanlıktı.

Hararetli nefeslerimiz,azrailini peşimize takmış Hoeryong'un geniş arazisi içinde yankılanırken bacaklarım,usulca koyu kahve dalları örten kar taneleri kadar titrekti.Her saniye hızını arttıran kar yağışı,karanlık ruhlarımızı beyazına boyuyor,acımasızca yeni bir engelini daha önümüze koymakta gecikmiyordu.

Omurgamın,boyun bölgemden bel bölgeme kadar yaptığı acı fetih koşmamı engellemeye başlamıştı.Canım fazlasıyla yanıyor,ölecekmiş gibi hissediyordum.

Gözlerimden süzülmeye başlayan isyankar gözyaşları önümü görmeme biraz daha engel olurken,Ji Min'in elini sıkıca kavradım.Kenetlenmiş parmaklarımızın arasına sıkışmaya çalışan kar taneleri soluk tenimi okşuyor,masumluğunu bize kanıtlamak istermişçesine,siyah gökyüzünden muzurca saçlarımıza dökülüyordu.Eğer normal şartlar altında olsaydık,bu anı ruhuma çerçeveleyebilir,bir daha yerinden edilmemek üzere,baş köşeme asabilirdim.

killer melody » ji min ✅Where stories live. Discover now