letter from 2021 Oct 13» 20

6.9K 655 1K
                                    

MM : Hold me tight.

Sadece,kendime eziyet ediyordum.

Ilık akşam esintisi önümde biriken sararmış mektupları bir anne şefkatiyle okşarken,onları okuyup harabe geçmişime karışmayı tercih ederek sadece kendime eziyet ediyordum.

Her zaman iç hesaplaşmalarımın pençesine hayasızca hapsoluyordum ve bunu engelleyemiyordum.

Karamsarlığın egemen olduğu ellerim,mektupların üzerinde yer bulduğunda gözlerimi kapattım.Acizleşmiş bir meltem rüzgarı,uzun kızıl saçlarımı savururken yerçekimine meydan okuyan bir yaprak olmak için kıvranıyordum.

Hava mutlulukla çırpınıyordu,ruh halimin aksine.

Burnuma dolan kahvenin tutkulu kokusu,bir cennet kucağını andıran bahçemdeki sırayla dizilmiş orkidelerin muzurca mırıldanışları.Yıldızların gökyüzünde mutlulukla yaptığı akrobasik hareketler,özgürlük için fısıldayan şehir ışıkları.Yaşamak için birçok neden vardı.

Yeniden yaşamak için birçok neden vardı.

Belki de 2018 yılını miladım olarak kabul edip,o tarihten önce yaşadığım bütün acı anlarımı tozlu rafa kaldırmam gerekiyordu.Bunu yapmayı istiyordum,edindiğim kötü deneyimleri,vücudumda yer bulan şiddet izlerini geride bırakmak istiyordum.

Fakat onu geride bırakmak istemiyordum.

Onun bana kattığı sevgiyi,nefreti,acıyı unutmak istemiyordum.

Karın boşluğumda kitlenen yumru her nefes aldığımda daha da can yakıcı olurken gözlerimi kırpıştırarak açtım ve buruşmuş kağıdı kenarlarından tutarak araladım.

Geçmişimin kokusunun sindiği kağıt bütün ruhumu iştahla emmeye başlamıştı fakat buna karşı koyacak bir güç de bulamıyordum.

Tek kelimeyle acizdim.

Her harfine yılmışlıklar sinmiş mektubun ağırlığını kaldırmayacak kadar acizdim.

"Bu sana yazdığım kırk üçüncü mektup Park Ji Min.Sensizlikten buz kesmiş ellerimin altında duran kağıtlar gün geçtikçe değişiyor.

Hepsi teker teker öpüyor buruşulup atıldığı krem renkli zemini.

Hepsi teker teker ölüyor,sana olan sevgimin verdiği ağırlıkta boğulurken.

Sensizlik,solmuş tenimin altında yeşermiş kanserli bir hücre gibi.Nefes aldığım her dakika göğsüme kadar kat ediyor,zehirini.

Ölüyorum,senin esintini hissetmediğim her an ölüyorum Park Ji Min.Fakat ben tükendikçe sen çoğalıyorsun içimde. Nasıl büyürse, nasıl çoğalırsa şehir.

Sen benim keşfetmeye doyamadığım şehrim oldun,aşkım.

Kuytu saçlarım can bulmak istiyor yağmurlarında,eskisi gibi.Tenimin her zerresi hissetmek istiyor nefesini,hayasızca.

Göğüs kafesimin zindanlarında atmaya çalışan kalbim,çarpmak istiyor yeniden,yıldızlara benzeyen gözbebeklerinde.

killer melody » ji min ✅Where stories live. Discover now