WINGS | pjm

#Tek Gecelik Bir İlişki#

 
Sınavlarımın yoğunlukta olduğu bir haftayı geride bırakmıştım. Bu sınavlar üniversiteden sonra ki meslek hayatımı belirleyeceği için koca bir yılımı bu sınavlara çalışarak harcamıştım. Bu hafta ise hepsinin üstesinden başarıyla geldim. Bunun için arkadaşlarım Sun Hee ve Hoon Na,ödül olarak beni dışarı götüreceklerini söylediler. Gerek olmadığı konusunda ısrar etsem de sözümü bu sefer geçirememiştim. 

 Her zaman gittikleri bir gece kulübüne gideceğimizi duyunca bir anlığına duraksadım.

 ''Gece kulübü mü?''

 İkisi de başlarını evet anlamında sallamasına rağmen, anlamamış bir şekilde tekrar idrak etmeye çalıştım.

 ''Hani şu benim en nefret ettiğim yer olan, insanların sürekli içtiği, leş gibi alkol kokan, garip kızların ve sapık erkeklerin olduğu yere mi?''

 Kocaman gülüp tekrar başlarını evet anlamında salladıklarında hızla oturduğum koltuktan ayağa kalkıp başımı iki yana salladım.

 ''Hayır! Hayatta olmaz.''

 İkna etmek için ilk adımı atan kişi Hoon Na olmuştu. Sun Hee pek fazla alkol kullanmaz sadece özel günlerde içerdi ama Hoon Na günlük su ihtiyacını alkol tüketerek kapatıyordu. Bardan bulduğu eski sevgililerini toplasak yeni bir ülke için halk oluşturabilirdik. 

 ''Hadi ama Young Jae. Zaten bütün hayatını kitapların başında çürüttün. Genç bir kızsın sen. Birazcık eğlenmekten zarar gelmez. Hem bak göreceksin, gece kulüpleri öyle kötü bir yer değil. İddia ediyorum zaten içeri adımını atar atmaz müzik, ruhunu ele geçirecek.''

 Ellerimi göğsümün üzerinde çarpı şeklinde birleştirdim ve korku dolu bakışlarla konuştum.

 ''Ruhumu kimsenin ele geçirmesini istemiyorum.''

 Bu sefer araya giren taraf Sun Hee olmuştu.

 ''Sana gelip gelmeyeceğini sormadık. Sadece geleceksin dedik. Şimdi git ve yatağının üzerine senin için koyduğumuz şeyleri giy.'' 

 Sun Hee omuzlarımdan tutup beni odama doğru itekledi. 

 Sun Hee, çılgın ve eğlenceli biri olmasına rağmen katı ve mantıklı biridir de. Her zaman derdimi anlatabileceğim, en güvendiğim insandır. Sürekli iğrenç espriler yapar, modumuz düşük olduğunda ortamı neşelendirirdi. Onu da en az Hoon Na kadar seviyorum. Fakat, ters tarafı çok pistir... Melek gibi iyi olan bu kız, bir anda cadıya dönüşebilir. Bu yüzden onu genellikle kızdırmak yerine sözünü dinleriz. Bu sefer de öyle yaptım. Şu sıralar zaten eski sevgilisiyle sorunları olduğu için, daha fazla sinirlendirmek yerine sessizce odama gidip dedikleri yaptım.

 Dışarı çıkmayı istemediğim için ayaklarımı sürüye sürüye yatağıma ilerledim. Yatağın üzerinde lacivert renginde dar ve minicik bir elbise vardı. Elbiseyi hayretle elime alıp devamını görmek adına baktım. Fakat ne yazık ki sadece o kadardı!

 Üzerimdekileri çıkarıp benim için aldıkları elbiseyi giydim. O kadar rahatsız ediciydi ki, bırakın bu elbiseyle dans etmeyi, oturamazdım bile.

 Hızla kapıya gidip, sadece kafamın girebileceği kadar bir boşluk araladım ve kafamı o boşluktan sokarak içeri de oturan kızlara seslendim.

 ''Bir şey sormak istiyorum. Bu tişörtün altına giyeceğim şey nerede?''

 Hoon Na kollarını göğüs hizasında dolayıp bana anlamsız bakışlarını attı.

 ''O bir elbise.''

 Elbise mi? Ciddi misin.?

 Kapıyı tamamen açıp beni boydan görebileceği şekilde durdum.