#Yaş#

2.6K 170 100
                                    


 Bu bölümde ponçirik olduklarını düşündüğüm bir adet çifti ele aldım^^ Umarım beğenirsiniz. Eksik veya fazla bulduğunuz yerleri, düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın^^ Oy da verebilirsiniz ama:)

 Neyse fazla tutmayayım. Keyifli okumalar~

-----

  Sun Hee öfke ve telaş karışımı adımlarını yurda doğru ilerletiyordu. Kapının önüne geldiğinde içeri girmeyi planlarken bekçinin gür sesiyle duraksadı.

"Küçük hanım nereye gidiyorsunuz?"

Sun Hee ilk önce kendisine sorup sormadığını idrak etmeye çalıştı.

"B-ben mi? Şey, ben BTS ile görüşecektim..."

Adam küçük bir kahkaha atıp devam etti.

"Evet. Evet. Anlıyorum. BTS'le görüşmek istiyorsun. Onlarla konuşman gerek çünkü onların arkadaşısın. Küçük hanım, üzgünüm ama senin gibi günde yüzlerce kişi geliyor buraya. Bence başka şeyler bulmalısın."

Sun Hee şaşkınlıkla adamın dediğini dinlediğinde neye uğradığını şaşarak konuşmaya çalıştı.

"Ama ben onların hayranı falan değilim. Sadece..."

Adam, Sun Hee'ye inanmadığını belli eden bakışlarını sürdürürken, Sun Hee duyduğu sesle birlikte sesin geldiği tarafa döndü.

"Dong Boo amca sorun değil. Kendisi bizim arkadaşımız."

Jungkook yurda girmenin rahatlığıyla ağzında ki siyah maskeyi çıkarıp ceketinin cebine soktu.

Sun Hee, Jungkook'u görmesiyle birlikte sinirle gülmeye başladı fakat Jungkook onun içeri giriş bileti olmuştu.

Bekci amca Jungkook'un onaylamasıyla Sun Hee'nin girmesine izin verdi.

Jungkook ve Sun Hee beraber ilk katta duran asansöre bindiler.

"Hayırdır? Ne işin var burada?" diye sordu Jungkook, asansörün duvarına yaslanıp düğmeye basarken.

Sun Hee nedenini bilmediği bir şekilde ritim tuttuğu ayağını durdurup Jungkook'a baktı.

"Hyunglarınla konuşmam gereken şeyler var?"

"Ne gibi şeyler?" diye sordu Jungkook merakla.

Elinde tuttuğu içinde 6 tane içecek olan poşeti bileğinden biraz daha yukarı kısma asıp boş kalan ellerini ceplerine sokarak Sun Hee bakmaya başladı.

 ''Artık soru sormayı kesemez misin?'' dedi Sun Hee, Jungkook'un beklediği cevap aksine.

 Jungkook aldığı cevapla ağzı açık kalmıştı. Gerçekten hazır cevap biriydi ama karşısında ki Sun Hee olunca nedense karşılık veremeyip öylece kalıyordu.

 Asansör pratik odasının bulunduğu kata geldiğinde ilk önce Sun Hee, ardından da Jungkook indi. Sun Hee odanın nerede olduğunu bilmese de duyduğu müzik sesinden nerede olduğunu bulabilmişti.

 Kapıyı tedbir amaçlı tıklattı ve içeriden girmesini söyleyen bir cevap verilmesini beklemeye başladı ki Jungkook buna fırsat vermeden kapıya var gücüyle yüklendi ve açıp içeri girdi. Tüm üyeler terden sırılsıklam olmuş, kimisi şarjda ki telefonuyla oynuyor, kimisi sandalyeye oturup soluklanıyor, kimi havluyla ıslak saçlarını kuruluyordu. Jungkook içeri girdiğinde Nam Joon ve Taehyung'ın bakışı kapıya döndü. Jungkook'un ardından Sun Hee'nin de içeri girdiğini gördüklerinde hepsi toparlanıp kendilerine çeki düzen verdiler. Ne olduğunu, Sun Hee'nin burada ne aradığını bilmeseler de ayıp olmaması için hepsi ayağa kalkıp ona bakıyordu. 

WINGS | pjmWhere stories live. Discover now