#Tek Kişilik Savaş#

2.4K 163 47
                                    


 Yine ve yine ben B) Evet mükemmel duygusal bir bölümle karşınızdayım. Baktım önceki birkaç bölümde çok güldünüz. Bende birazcık depresyona sokıyım dedim fdgjkf Neysem. Medya da ki müzikle birlikte okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Oy ve yorumları unutmayın.^^

  Keyifli okumalar~

 


 ''Sonunda geldiler!'' dedi Sun Hee, odaya giren Jimin'le Young Jae'yi görünce, oturduğu sandalyeden kalkarken.

 Yaklaşık 1 saattir onları bekliyordu. Bu süre zarfında her ne kadar Bangtan beylerle eğlense de Jungkook'un bakışları kalbinde inanılmaz bir tempo oluşturuyordu. Ve bu kesinlikle yorucu bir tempoydu.

 Young Jae gülümseyerek Sun Hee'ye sarıldı. Uzun süredir böyle içten sarılmamıştı, en yakın arkadaşına. 

 ''Ne oldu? Beni arıyormuşsun?'' dedi Young Jae, sadece ikisinin duyabileceği bir tonda. 

 ''Konuşmak istediğim şeyler vardı. Ayrıca yeni evini de görmek istedim.''

 Üyeler bir araya gelmenin coşkusuyla her zaman yaptıkları gibi saçma hareketler ve bol kahkahalarla konuşuyorlardı. Sun Hee ve Young Jae'de kendilerine birer sandalye alıp odanın köşesine oturmuşlardı.

 ''Nedir konuşmak istediğin şey?'' diye sordu Young Jae merakla.

 Sun Hee ilk başta söyleyip söylememe konusunda kararsız kalsa da iki yakın arkadaşının gözlerinin önünde böyle kopmaları onu kahrediyordu.

 ''Young Jae... Biliyorum konuşmak istemiyorsun ama Hoon Na-''

 ''Sun Hee, öyle birini tanımıyorum. Sana da söylediğim gibi, artık o insanı hayatımdan çıkardım. Mümkünse de aramızda onun muhabbeti dönmesin.''

 Sun Hee derin bir nefes alıp dudaklarını yaladı. Kesinlikle ikisini barıştırmayı çok istiyordu ama Young Jae buna fırsat bile vermiyordu. Haksız mıydı? Tabi ki hayır. Ama Sun Hee yinede vazgeçmek istemiyordu.

 ''Young Jae lütfen ilk önce bir dinle. Hoon Na'yla konuştum. Neden böyle bir şeyi yaptığını sordum. Sarhoş olduğunu, bilinçli bir şekilde yapmadığını sö-''

 ''Sun Hee yeter. Gerçekten yeter. Ben unutmaya çalışırken sen gelip olanları tekrardan tazeliyorsun. Üzgünüm ama bu söylediklerinin hiçbirine inanmıyorum. Su gibi alkol tüketiyor. Emin ol böyle bir şey yapmayacak kadar vücudu bağışıklık kazandı alkole. Ayrıca ne bu şimdi? Sarhoşum deyip yaptığı şeyden böylece kolay kurtulabileceğini mi sandı? Alkollü araç kullanan bir insan, sarhoştum diyerek cezadan kurtulabiliyor mu? Hayır. O zaman benim ne yapmamı istiyorsun?'' dedi Young Jae, Sun Hee'nin sözünü keserek.

 Sun Hee ellerini saçlarının arasından geçirip kızarmaya başlayan yüzünü açığa çıkardı. Şu an söylemek istediği şeyleri söyleyemiyordu ve bu ona ciddi anlamda zor geliyordu. 

 Az sonra üyelerin yanından kahkahalarla ayrılıp yanlarına gelen Jimin, kızların ciddi surat ifadesini görünce merakla sordu.

 ''Sorun ne?''

 ''Bir şey yok.'' dedi Young Jae, Jimin'in konuya dahil olmamasını dileyerek.

 Daha fazla dayanamayan Sun Hee ise oturduğu yerden kalkıp Young Jae'nin bileğinden tuttu ve onu da kaldırdı.

 ''Gel benimle.'' dedi peşinden sürüklediği Young Jae'yle birlikte pratik odasından çıkarken.

 Young Jae bir şey söylemeyip Sun Hee'nin peşinden dışarı çıktı. Odadan çıkıp koridorun en uç noktasına geldiklerinde Sun Hee, kendilerini duyacak birileri olup olmadığını görmek amaçlı etrafına baktı ve kimsenin olmadığını görünce Young Jae'ye döndü. 

WINGS | pjmWhere stories live. Discover now