#Elveda#

2.5K 150 41
                                    

 ''Sayın yolcularımız. Güney Kore-Incheon Havalimanına iniş yapmış bulunmaktayız. Seyahat için bizleri seçtiğiniz için teşekkür ederiz. İyi günler dileriz.''

 Pilotun anonsuyla birlikte belimdeki kemerin kilidini açıp oturduğum yerden kalktım. Sırt çantamı takıp yolcuların arasından geçerek uçaktan indim.

 Valizime de kavuştuktan sonra havaalanından çıkıp dışarıda bekleyen taksilerden birine bindim. İki gün üst üste uzun bir yolculuk yapmak bünyemi gerçekten yıpratmıştı. 

 Taksiciye adresi verdikten sonra biraz dinlenmek adına kafamı cama yaslayıp gözlerimi yumdum.

 ~FLASHBACK~

  ''Anne ne yapacağımı bilmiyorum. İyi değilim. Hemde hiç. Lütfen bana yardım et. Bir yol göster anne...''

 Annem kafamı iki yandan tutup kaldırdı. Gözlerimin içine bakıp en şefkatli sesiyle sordu.

 ''Sana her zaman yardım ederim kızım. Konu ne olursa olsun. Ama sana yardım edebilmem için ilk önce sorunun ne olduğunu bilmeliyim, değil mi?''

 Titreyen ellerimle yüzümü nemlendiren yaşları silip başımı salladım. 

 ''Ben... Aşık oldum.''

 Annem burnundan nefes vererek tebessüm etti.

 ''Ah tahmin etmiştim. Bir insanı ancak aşk böyle yıpratabilir.''

 ''Ama tek sorun bu değil. Hoon Na ile aynı kişiye aşık oldum. Sanki koca evrende başka insan yokmuş gibi o çıktı karşıma. Ama bilmiyordum... Hoon Na'nın onu sevdiğini bilmiyordum. Bilseydim duygularıma sahip çıkmaya çalışırdım.''

 Gözyaşlarım artarken konuşmakta zorlanıyordum. Annem ellerini özenle saçlarımda gezdirdi. Bir annenin, evladının saçlarını okşaması, hayatta ki en paha biçilemez anlardan biridir.

 ''Bilseydin de duygularına hakim olamazdın ki. İrade, aşkla boy ölçemez. Eğer kaderinde o adam yazılmışsa, ne kadar uğraşsan da ona aşık olmaktan kaçamazdın. Eğer birbiriniz için yaratılmışsanız da, bırak insanları, önünüzde dağ bile duramaz. Olayı tam olarak bilmiyorum. Neler yaşadığınızdan da emin değilim. Ama eğer sen ona karşılıksız güvendiysen, emin ol her şeyin üstesinden gelebilirsin. O da seni seviyorsa zaten, onun aşkıyla daha da güçlü olabilirsin Young Jae. Sadece ona bak. Diğerleri umurunda olmasın.''

 Haklı. Diğerleri umurumda olmamalı. Ben Jimin'e aşıksam eğer, başkalarına bakarak ondan vazgeçmemeliyim. Aşk kolay kolay elde edilmez. İnsanın başına da bir kere gelir zaten böyle yüce bir duygu. Elimde tutmayı başarabilirsem bu hikayede de kazanan ben olurum. Ama ilk darbeyle böyle kolayca yıkılırsam, bu benim için bir masal değil, işkence olur.

 ~FLASHBACK END~

 ''Hanımefendi geldik.''

 Taksicinin tok sesiyle, kısa süreli dalgınlığımdan çıkıp parasını ödedim ve eşyalarımı alarak arabadan indim. 

 Önünde durduğum koca hastaneye başımı kaldırarak baktım. Sun Hee'nin söylediğine göre Hoon Na burada yatıyordu. Onca yolu aşıp, bugün buraya gelmemin sebebi, beni üzüp canımı acıtan Hoon Na değildi tabikide. Jimin, Sun Hee, ve geçmişteki anılara verdiğim değerdi.

 İstemsiz ilerleyen adımlarımla hastaneye doğru yürürken, başka bir sesten ismimi duydum. 

 ''Young Jae!''

 Sesin geldiği yöne baktığımda, ağlamaktan gözleri şişen ve oldukça yorgun gözüken Jimin'i gördüm. Elinde ki içi boş kahve bardağını şaşkınlıktan dolayı havada tutuyordu. Benim olduğuma bir süre inanamasa da, gerçek olduğumu anladığında elindeki bardağı çöp kutusuna atıp koşar adımlarla yanıma geldi.

WINGS | pjmWhere stories live. Discover now