#Sevmek Nedir?#

2.2K 162 54
                                    





"Jungkook çabuk gelin! Young Jae bayıldı! Onu hastaneye götürüyorum!"

Jungkook'un cevap vermesini bile beklemeden telefonu kapatan Jimin, yanında ki koltukta baygın yatan Young Jae'ye endişeli gözlerle son kez baktıktan sonra hastaneye yaklaşan arabayı rastgele park edip hızla indi.

Young Jae'nin tarafına geçip kapısını açtı ve eğilerek Young Jae'yi kucağına aldı.

Koşarak hastaneye girdiğinde etrafta ki çarptığı insanlara aldırış etmeden ilerlemeye devam etti.

Onları bu halde gören birkaç görevli aldıkları sedyeyle birlikte yanlarına geldiklerinde Jimin, Young Jae'yi sedyeye yatırdı. Sedyeyle birlikte koşarak hızla bir odaya sokulan Young Jae'nin ardından, boynunda ki stetoskobu sabit tutmaya çalışarak koşan başka bir doktor girdi. Jimin'in içeri girmesine izin verilmediği için dışarda beklemek zorunda kalmıştı.

Koridorda telaşla volta atarken ileriden koşarak gelen iki çifti fark etti. Sun Hee'nin gözleri korku doluydu. Daha yeni kaybettiği arkadaşından sonra, şimdi de başka arkadaşı hastanelik olmuştu ve bu onun üzerinde inanılmaz bir zorluk oluşturuyordu.

Nefes nefese Jimin'in yanına geldiklerinde Sun Hee sordu.

"Ne oldu? Young Jae'ye ne oldu?!"

Sesi sonlara doğru titremişti.

"B-bilmiyorum... Hoon Na'nın yanındaydık ve birden bire bayıldı."

Ellerini saçlarının arasından geçirip dolan gözleriyle yere bakıyordu.

Çok geçmeden odadan çıkan doktor ve ardından sedyeyle çıkarılan Young Jae, gençlerin gözlerinin oraya dönmesine sebep olmuştu.

"Neyi var?"

Jimin'in sorusuyla birlikte adımlarını yavaşlatıp duran doktor onlara doğru dönüp ellerini önlüğünün cebinden çıkarmadan cevap verdi.

"Henüz neyi olduğunu tespit edemedik. Fakat basit bir tansiyon düşmesine benzemiyor. Daha kesin tanılar için röntgen odasına götüreceğiz. Tomografi çekeceğiz. Ne olduğunu oradan daha iyi anlayabiliriz."

Doktor arkasına dönüp gittiğinde Sun Hee korku dolu sesiyle sordu.

"Tomografi çekecek kadar ne olabilir ki? Neden böyle şeyler yapıyorlar. Jimin ne oluyor? Young Jae'ye kötü bir şey olmaz değil mi?''

Çaresizce Jimin'in yakasına yapışarak ağlamaya başlayan Sun Hee'yi sakinleştiren kişi Jungkook olmuştu.

Düşünceleri bile artık onları korkutmaya yetiyor iken, tahminlerinin doğru çıkması onları yaşamdan koparacak bir acıya sürükleyebilirdi. Korkuyorlardı, aynı acıları tekrar yaşamaktan, ve bu sefer, tıpkı şimdi olduğu gibi güçlü olamamaktan.

Yarım saatlik bir süre geçmişti aradan, Young Jae'nin kontrol için başka odaya götürülmesinden. Bu yarım saatlik süre ise, gözyaşları ve endişe içinde geçmişti hepsi için. Sun Hee, son günlerde en çok yaptığı şeye devam edip ağlıyordu. Jungkook dudaklarının yara olmasını umursamayarak ısırıyor, Jimin ise her endişeli anında yaptığı şeyi yapıp koridorda oradan oraya gidiyordu.

''Hyung dur artık.'' dedi daha fazla dayanamayan Jungkook.

Jimin, Jungkook'un bu uyarısıyla saniyelik bir süre durduktan sonra tekrar devam etti.

Jungkook derin bir nefes verip, kafasını, önünde oturmuş olduğu duvara yasladığında, koridorun ilerisinden gelen hemşire, hepsinin oraya bakmasına neden oldu.

Üçü de aynı anda kalkıp kendilerine doğru yaklaşan hemşirenin yanına gittiklerinde hemşire, bir şey sormalarına fırsat vermeden konuştu.

WINGS | pjmOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz