6. Romeo Ve Juliet

44K 3.3K 1.4K
                                    

Oy vermeyi unutmayın olur mu? ♥

🌸

6. Romeo Ve Juliet

Eve girer girmez çantamı odama bırakıp kendimi banyoya attım. Suyun altında durup gözlerimi kapattım. Kaan'ı düşündüm. Her bir kelimesini... Bana bakışını... Gülümsemesini... Öyle güzeldi ki, Melis'le yaşadığım şeyi bile unutturmuştu. Söylediğim şeyi ciddiye alacak mıydı merak ediyordum. Tüm dünya yeni şarkılarını merakla beklerken ben daha farklı bir merak ve daha büyük bir heyecanla bekleyecektim. Gerçekten de söylediğim gibi cesur insanlardan bahsedecek miydi şarkısında? Ve eğer bu gerçekleşirse ben kafayı yemeden o şarkıyı dinleyebilecek miydim?

Kendi kendime kıkırdadıktan sonra suyun altında dikilmeyi kesip yıkandım. Odama geçtiğim anda telefonum çaldı. Telefonu, "Bu zamanlamaya sahip olmam için ne yapmam gerekiyor?" diyerek açtım. Hoparlörü açıp masamın üstüne koydum.

Telefondan annemin her zamanki gibi neşeli sesi yükseldi. "Yine tutturdum değil mi?"

İç çamaşırlarımı seçip bir yandan konuştum. "Evet. Eve sensör falan mı taktırdın doğru söyle."

İç çamaşırlarımı giydikten sonra en sevdiğim vücut nemlendiricisine buladım kendimi.

"Hayır canım, anne sensörü bu. Anne olunca anlarsın."

Dolabımı açıp askıdaki siyah Argo tişörtümü alıp üstüme geçirdim. "Hayatta en sevdiğin cümle bu değil mi?"

Boy aynasında kendime baktım. Tişört tam tahmin ettiğim gibi elbise gibi olmuştu üstümde. Tam evde giyilecek rahatlıktaydı.

"İtiraf ediyorum, seni sırf bunu söyleyebilmek için doğurdum. Anneannen bu cümleyi o kadar çok kurardı ki hep merak ediyordum; ama sen benim kadar merak etme."

Baş havlumu çıkarıp annemin söylediklerine gülerek saçlarımı taradım. Ne zaman konusu açılsa, beni alttan alta erken anne olma konusunda uyarırdı. Erken yaşta anneanne olmak istemiyordu. "İnan nasıl bir şey olduğunu hiç merak etmiyorum."

"Güzel. Deneme sınavın için aradım. Nasıl geçti?"

Sonrasında olanları hatırladığımda içime bir sıkıntı çöktü. "Her zamanki gibi," derken sıkıntımı sesime yansıtmamayı başarmıştım.

"Harika yani?"

"Evet."

"Süper! Zekânı benden aldığın için çok mutluyum Açelya."

Telefonumu alıp yatağıma oturdum. "Babam doktor olmasa onun zekâsına hakaret ettiğini düşüneceğim," dedim gülerek.

"Baban çalışkandı Açelyacığım. Ben ise zekiydim. Sen de tıpkı benim gibisin, çalışmasan da harika notlar alıyorsun. Neyse, şimdi kapatmam lazım. Bugün aşırı yoğunuz. Öptüm!"

"Ben de."

"Seni seviyorum!"

"Ben de!"

"Açelya!"

"Ben de seni seviyorum anneciğim."

Telefonu kapattığımda Deniz'in sınavla ilgili yazdıklarını okudum. Ona o günden sonra birkaç kez daha önemli bir şey anlatacağımı söylemiştim ama gündemine beni alamıyordu bir türlü. Tam o sırada balkon kapım tıklatıldığında korkuyla yerimden sıçradım. Birkaç kez daha tıklatıldı. Öylesine korkmuştum ki, tüm kaslarım kilitlenmişti. Kaçmak bir yana, yerimden bile kıpırdayamamıştım.

İLHAM PERİSİKde žijí příběhy. Začni objevovat