23. Mutlu Çiçek

32.4K 3.3K 591
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen ♥ 


23. Mutlu Çiçek

Savaş'ı, Demir'i ve hemen ardından Murat'ı oynadığımız oyunlarda yendikten sonra bana bilerek yenildiklerini fark etmem zor olmamıştı. Bunu yapmamalarını istediğimde bu kez sırayla üçüne de yenilmiştim. Hatta öyle bir yenilmiştim ki buna yenilmek değil, ezilmek denilirdi.

Son olarak Demir'e de yenildikten sonra, "Ama bu kadar da olmaz," dedim mızmızlanarak, huysuz bir çocuk gibi. "Tamam, bilerek yenilmeyin de bu kadar da fark atılmaz ki. Oynayamadım bile."

Farklı bir oyuna geçerken Murat beni kolunun altına aldı. "Ama n'apalım peri? Sen de o kadar kötü bir oyuncusun ki!"

Elimin tersiyle hafifçe karnına vurdum. "Ne ayıp!"

Savaş onunla dalga geçerek konuştu. "Sanki sen çok iyi bir oyuncusun!"

İşte, bundan sonra ne geleceğini çok iyi biliyordum. Bu resmen bir düello teklifiydi ve dediğim gibi de oldu. Murat ve Savaş kaybedenin alacağı yetmiş küsur bin lira değerindeki Prada seyahat çantası üzerine iddiaya girdikten sonra playstationların olduğu kısma geçtiler.

"İyi olduğun bir oyun yok mu gerçekten?" diye sordu Demir, ekranların ve oyun konsollarının arasından amaçsızca yürürken.

Oyunlarda bu kadar kötü olmamın onlarda yarattığı şok beni güldürüyordu. "Bilmem, şimdiye dek denediklerimde iyi olduğum bir tane bile çıkmadı."

"Ama böyle olmaz, mutlaka iyi olduğun bir şey vardır ve biz bugün onu bulacağız," dedi kararlılıkla.

Ben gülerken o gayet ciddi bir şekilde biraz ilerideki dev ekranların önüne yerleştirilmiş oyuncu koltuklarını ve direksiyon sistemini işaret etti. "Araba yarışından başlamaya ne dersin?"

Gösterdiği yere baktıktan sonra Demir'in ciddi yüzüne baktım. "Sen ciddi misin?"

"Tabii ki ciddiyim! Bugün gerekirse buradaki tüm oyunları deneyeceğiz." Bileğimden tutup beni o tarafa doğru çekiştirdi. "Hadi başlayalım."

Koltuklara yerleşirken, "Çok fazla denememize gerek kalmayabilir," dedim. "Deniz ne kadar kabul etmese de gerçekten de iyi şoförümdür."

"Göreceğiz bakalım."

Ve yarış başladı. İlk yarışı az bir farkla kaybettiğimde, "Fena değil," dedi. İkinciyi ve üçüncüyü kazandım ama dördüncüyü kaybettim.

"Bu son," dedi Demir, sonraki yarışa başlarken. Durum berabereydi. Çok zorladım ama sonuncuyu da kaybettiğimde, kafamı yenilginin ağırlığıyla koltuğa yasladım.

"Üzülme kötü değildin gerçekten de," diyerek beni teselli eden Demir'e baktım. Beyaz dişlerini göstererek kendini beğenmiş bir gülümseme yerleştirdi dudaklarına. "Benim yerimde bir başkası olsaydı kazanabilirdin bile."

Çökmüş ruh halimden doğrularak çıkıp, hırs ve heyecanla konuştum. "Bugün seni mutlaka yeneceğim Demir Özen!"

"İşte görmek istediğimiz Açelya bu!"

Sonraki bir saat boyunca bir sürü oyun denedik ama hepsinde kaybettim. Yorulduğumuz için ara verip Savaş ve Murat'ın iddiasında son durumu görmek için yanlarına gitmeye karar verdik.

"Murat kaybettiğini asla kabul etmek istemiyor," dedi Savaş, halinden mutlu bir şekilde. Murat'ınsa kaşları çatılmış, yüzü düşmüştü.

"Bugün havamda değilim."

İLHAM PERİSİWhere stories live. Discover now