8. Bir Fırtına

44.7K 3.3K 1.6K
                                    

Oy vermeyi unutmayın lütfen. Oylar alabildiğimiz tek karşılık.

8. Bir Fırtına

İlham perim... Kaan'ın ilham perisi... Bendim... Kaan'ın ilham perisi...

"Ve biraz normal davranır mısınız?" diye uyardı onları. "Kız titriyor resmen."

"Üşüdüm biraz," dedim güçlükle. "O yüzden."

Aslında esas heyecandan titriyordum ama bunu belli edemezdim. Ayrıca saçma sapan bir şey yapmamak için buradan bir an önce ayrılıp nerede olduğumun farkına varmak ve sakinleşmek istiyordum.

Neyse ki Kaan bana kaçış şansı vererek omuzlarımdan tutup beni merdivene yönlendirdi. "Doğru ya. Hemen sana kuru bir şeyler bulalım."

Diğerlerinin yanından ayrılırken bir şey söylemediler. Söylemedikleri de iyi olmuştu çünkü şu an mantıklı konuşabileceğimden emin değildim. Zaten biraz önce de neden herkes bu kadar şaşırdı diye sorarak bunu kanıtlamıştım. Kaan kaçmış, sonra da yanında yabancı bir kızla sırılsıklam halde dönmüştü, elbette şaşıracaklardı.

Kaan'ın yönlendirmesiyle salondan çıktık. Merdivenden çıkarken birkaç basamağı hızlıca çıkıp bana doğru dönerek geri geri çıkmaya başladı. Yüzünde yine hınzır bir gülümseme vardı. "Doğru söyle. Üşüdüğün için mi yoksa heyecanlandığın için mi titriyordun?"

"Her ikisi de," dedim, gülerek.

"Ama benimleyken öyle olmuyorsun."

"Aslında oluyorum ama o tam olarak böyle bir şey değil," diye itiraf ettim. Onun yanında hissettiğim heyecan daha farklıydı.

"Ama en azından benimle konuşabiliyorsun."

Kendini diğerlerinden farklı bir yere mi koymak istiyordu yoksa bana mı öyle geliyordu?

Öyleyse bir itiraf daha... "Evet. Sanırım seni her zaman kendime daha yakın hissettiğim için."

Bir şey söylemedi. Gülümsedi sadece. Sonra tekrar önüne döndü. Ben de çaktırmadan poposuna baktım. Epey meşhur bir popoydu.

Odasının kapısını açıp düğmeye bastığında, tatlı sarı ışık yayan spot lambaları yandı. Odası, arka taraftaki havuza ve ormana bakıyordu. Hayalimde canlanan rock star odasıyla uzaktan yakından alakası yoktu. Burası hayalimdekinin aksine ferah ve sadeydi.

Kapıdan girildiğinde hemen karşı tarafa üstünde sarı yastıklar olan gri L koltuk konmuştu. Koltuğun yanında gri lambader vardı. Önünde ise demirden ayakları olan büyük ahşap bir sehpa vardı. Üstünde hırpalanmış bir defter ve bir kalem duruyordu. Kaan'ın şarkı sözlerini yazdığı defterdi bu muhtemelen. Bu hırpalanmış defter milyonlarca lira değerindeydi.

Bir köşeye pahalı markalardan gönderilen onlarca hediye kutusu ve üzerinde lüks markaların logoları olan süslü torbalar yığılmıştı. Hediyelerden oluşan bir dağ vardı resmen.

Sol tarafta ise yatağı, dolabı ve banyosu vardı. Tavandan sarkan, tasarım olduğuna kalıbımı basacağım gri lambayla, lambader takımdı.

Masif yatak başlığının dayandığı duvar gri, geri kalan duvarlar beyazdı. Bir taraf boydan boya camdı zaten. Perdeleri tamamen açıktı. Sabah burada uyanmanın nasıl hissettireceğini merak ettim. Kafanı çevirir çevirmez orman manzarasıyla karşılaşmak güne harika başlamak için müthiş bir sebep olurdu.

Üç kişinin rahatlıkla sığabileceği kadar büyük bir yatağı vardı.

Oldukça az eşyası vardı. Halı bile yoktu odasında.

İLHAM PERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin