11. Peri

40.8K 3.4K 1.4K
                                    

Oy vermeyi unutmayın lütfen :)



11. Peri

Biz eve girerken Murat bir şeylerden şikâyet ediyordu. İçeri girdiğimizi gördüğünde, selam bile vermeden, "Söyle bana ilham perisi," dedi huysuzca. "Demir Instagram'a çok nadir fotoğraf atmasına rağmen benim takipçi sayımı nasıl geçebilir? Sence de takipçi satın almadan beni geçebilmesi imkânsız değil mi?"

Ben, bana ilham perisi diye hitap etmesine takılmışken, Kaan alayla, "Derdini sikeyim," diye mırıldandı.

"Takipçi satın almak acınası bir şey," dedi Demir, yüzünde bir tiksintiyle. Bunu yaptığını düşünmesine inanamıyormuş gibiydi. Sonra bacaklarını sehpanın üstüne uzatıp rahatça yayıldı koltuğa. Ellerini de ensesinde birleştirip, rahat bir pozisyon aldı. "Benim böyle şeylere ihtiyacım yok. Ve inanır mısın, umurumda da değil."

Murat, telefonunda açık duran sayfayı yenileyip duruyordu. "Şuna bak! Kırk dokuz nokta iki milyon takipçi! Peki ya ben? Kırk dokuz nokta bir! Asıl acınası olan senin tarafından geçilmiş olmam!"

O sırada biz de bir koltuğa oturup onlara katıldık. Kaan, sehpanın üstünde bulduğu telefonunu alıp bildirimlerini kontrol etti.

"Size asıl neyin acınası olduğunu söyleyeyim," dediğimde odadaki herkes ilgilendiği şeyi bırakıp bana baktı. Umutsuzca kendimle alay ederek konuştum. "Babamın benden daha çok takipçisi var."

Murat kahkaha atarak kendini koltuğa bıraktı. Murat zaten her şeye çok büyük tepkiler verir, sürekli gülerdi. Savaş ve Demir ise sadece gülümsemekle yetindi.

Kaan içinse bu anlamsız bir konuşmaydı. "Bu neden acınası olsun ki? Saçma sapan, hiçbir anlam ifade etmeyen bir sayı sadece."

Murat yeniden ciddileşerek doğruldu. "Senin için söylemesi kolay. Elli beş milyondan fazla takipçin var."

"Umurumda değil ki. İstersen hemen şimdi kapatırım."

"Kapatsana," dedi Murat, kötü kötü gülerek. Resmen gözleri ışıldamıştı.

"Kapatırım!"

Olay bir anda iddiaya dönmüştü. Kaan, ayarlar kısmına girip nereden kapatacağını bulmak için kurcalamaya başlamıştı bile.

Savaş, oğullarının birbirine girmesini engellemeye çalışan bir baba gibi, "Uyma şuna," dedi. "Yakında yeni şarkının promosyonları başlayacak. Lazım olur."

Demir, olanlara inanamıyormuş gibi başını iki yana salladı. "Neyse ki grupta Savaş var da aklı başında tek insan olarak kafayı yemiyorum."

Kaan, arkasındaki büyük yastığı Demir'e fırlattı. Demir'in elindeki kahvenin bir kısmı üzerine, bir kısmı koltuğa döküldüğünde, okkalı bir küfür savurdu.

"Ben de gayet aklı başında bir insanım," dedi Kaan, böbürlenerek. "Sadece yapamayacağım bir şey olmadığını göstermek istedim."

Demir, "Onu biliyoruz!" derken ayağa kalktı. Kahve dökülen ellerini savurup kirlenmeyen yerlere de kahve bulaştırdı. "Zaten bu da seni aklı başında olmayan insanlar listesinde birinci sıraya taşıyor." Tişörtünün ne kadarlık kısmının kirlendiğini kontrol etti. Geceye tişörtüyle devam edemeyeceğini anladığında, "Elini sikeyim Kaan!" diye sitem etti. "Senin kıyafetlerinden seçeceğim."

Kaan rahat bir tavırla omuz silkti. "İstersen hepsini al."

Kaan hakkında bir şey daha öğrenmiştim. Aslında, bildiğim bir şeyden emin oldum demeliydim. Kaan'ın hiçbir şey umurunda değildi. Star olmak umurunda değildi. Bu gösterişli hayat umurunda değildi. Milyonlarca hayranı olması umurunda değildi. Söylediği gibi onun için önemli olan tek şey şarkılarını söyleyebilmekti ve bu, ona olan hayranlığımı bir kat daha arttırmıştı.

İLHAM PERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin