İnci Saçlı Kız

78 9 4
                                    

"Anne?"

Elka, kapının arasından içeri bakmaya çalışan annesini gördüğünde eli ayağı birbirine dolaştı. Üzerindeki sabahlığın önünü hızla kapattı ve salondaki koltukta bir kadın bedeninde uyuyan Dante'nin uyanıp saklanması için sesini biraz daha yükselterek dediğini tekrarladı.

"Anne?"

Annesi, aralık kapıyı biraz ittirdi, "Benim ya ben, kapıyı aç da içeri gireyim." dedi sitemkar bir sesle.

Elka, uyanan Dante'ye göz ucuyla baktı. İçinden, Dante'nin durumu fark edip hızlıca üstünü giyinmesi için bildiği tüm duaları ediyordu. Yoksa çok kötü şeyler yaşanacaktı.

"Neden geldin ki?" diye sordu Dante'nin hareketleri takip ederken. Annesinin, ellerini kapıdan çekmesini fırsat bilip ona fark ettirmeden kapıyı biraz ittirdi ve annesi istemsiz olarak bahçeye doğru geriledi. Annesinin tek kaşı yukarı kalktı. Bu, ondan şüphelendiğinin bir göstergesiydi.

"Kızım, içeri almayacak mısın beni?"

Elka bir şeyler mırıldandı ve ne yapacağını bilemedi. Kapıyı hızla annesinin suratına doğru kapattı ve koltukta tekrar uykuya dalmış Dante'yi sarsttı.

"Dante, annem geldi uyan hemen!" dedi fısıldayarak. Dante esneyerek gözlerini ovuşturdu ve göz altlarına rimelin ve göz kaleminin artıkları bulaştı. Elka, içerisinde bulunduğu durumu bir anlığına unuttu ve Dante'nin ışıltılı yüzünü çevreleyen dalgalı uzun sarı saçlara sevgiyle baktı. Dün gece geç saatlerde evine güzel bir kız olarak gelmişti ve bu durum Elka'yı oldukça tuhaf hissettirse de bunu kabul etmeye çalışıyordu. Sonuçta Elka onun ruhuna aşıktı, tıpkı bir sevgilinin yapması gerektiği gibi. Sevdiği bu ruhu, içine girdiği her bedenle kabul ediyor ve bundan mutluluk duyuyordu. Titreyen parmaklarıyla kadının saçlarındaki buklelere dokundu.

"İnci saçlı kız, hadi uyan."

Dante, mavi gözlerini kocaman araladı ve sevgiyle ona bakan Elka'yı öptü. Elka'nın yanağında şimdi kocaman bir ruj izi oluşmuştu fakat bunu fark edemeyecek kadar aceleleri vardı. Dante, koltuğun üzerinde duran pantolonu hızla giydi ve Elka'nın kendisine uzattığı tişörtü üzerine geçirip onu dikkatle dinlemeye başladı.

"Gelen annem Dante, hiçbir şeyden haberi yok." dedi Elka hızlı hızlı nefes alarak. Daha sonra kapıya doğru yaklaştı ve Dante'ye endişe ile baktı: "Hazır mısın?"

Dante saçlarını düzeltti ve başıyla onayladı. Elka, derin bir nefes aldı ve kapıyı açtı. Annesi, elindeki poşetleri yere bırakmış ayakta öylece dikilmeye devam ediyordu. Elka, yerdeki poşetlere doğru uzandı ve poşetleri yerden kaldırıp şaşkınlıkla onu izleyen annesine baktı. Annesi tek bir kelime bile etmeden ona bakıyordu. Kendi öz kızının onu eve almak istemediğini düşünmüş ve hayal kırıklığına uğramıştı. Elka, kapıyı hiç açmamalı ve annesinin gitmesini beklemeliydi belki de. Elinde tuttuğu poşetleri içeri doğru koydu ve annesine baktı. "Anneciğim, geçsene içeri." dedi. Annesi hiçbir şey demeden kapının önünde öylece durmaya devam etti. Aşağılayan bakışlarla genç kadını baştan aşağı süzüyordu şimdi de. Elka yutkundu, avuç içleri terlemişti. Annesinin telefonlarını açmamıştı, mesajlarına cevap vermemişti. Çaresiz kadın, açtığı sergiyi bırakıp İzmir'den buraya gelmişti. Zaman sanki durmuştu ve Elka, annesinin yargılayıcı bakışları altında eziliyordu.

"İnanmıyorum, annen ne kadar genç Elka." dedi arkasındaki ses. Elka, omzundaki sıcak dokunuşu hissettiğinde güvende olduğunu anladı ve gözlerini kapatıp gülümsedi kendi kendine. Dante, Elka'nın annesinin koluna girdi ve onu içeri aldı. İlerleyen yaşına rağmen oldukça bakımlı ve zarif görünen kadının yüzünde bir tebessüm belirdi ve Elka açık kalan kapıyı kapatıp koltuğa oturan annesinin ve Dante'nin yanına gitti.

Ruh Eşleri Ölmez (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now