Ben ve Şeytan

48 3 0
                                    


"Dante! Koşma artık!"

Genç kadın aniden durdu ve Dante'yi durdurmak istercesine ince kollarını ona doğru uzattı. Yaşlı bir adamın bedenindeki Dante, nefes nefese kalmıştı. Gözlerini çevreleyen derin çizgiler, minik ter damlaları ile dolmuştu. Başına geçirdiği şapkasının altından çıkan beyaz seyrek saçlarını terli alnından kaldırdı ve Ela'nın uyarısı üzerine duraksadı. Yüzünü derin bir hayal kırıklığı kaplamıştı şimdi, Elka'nın kendisine uzattığı ellerini tuttu.

"Ben iyiyim, endişelenmeyi bıraksana." diye sitem etti. Genç kadın bu teklifi reddetti, oturup biraz dinlenmesi için ona karşı taraflarında duran boş bankayı gösterdi. Daha sonra Dante'nin koluna girdi ve beraber banklara doğru ilerlediler.

"60 küsür yaşında birinin bedenindeyken bu kadar umursamaz davranamazsın Dante."

Dante dudaklarını büzdü. Bu çocuksu ifade, bu yaşlı suratta hiç de eğreti durmuyordu. Dante'nin bedeninde bulunduğu bu yaşlı adamın büyük gözleri ve ince dudakları, yüzündeki tüm kırışıklıklara rağmen canlı bir ifade yaratıyordu. Bu yaşlı yüz, hayata gecikmiş bir çocuğun yüzüydü sanki.

"Sadece seninle keyifli vakit geçirmek istiyorum, hepsi bu."

Genç kadın anlayışlı bir ifade ile ona baktı. Ne olursa olsun, bulunduğu bedeni olduğu gibi geri iade etmeliydi Dante; onlara iyi bakmalıydı. Bir insanın bedenini ödünç almak yeterince normal değilmiş gibi bir de o bedene zarar vermesi olacak iş değildi. Yanında duran bez çantasına doğru uzandı ve çantadan bir şişe su çıkarıp Dante'ye uzattı.

Dante, Elka'nın ona uzattığı suyu yavaş yudumlarla içti. Gerçekten nefes nefese kalmıştı fakat bu ona rahatsızlık vermiyordu. Hatta koşmayı bırakana denk yorulduğunun farkında bile değildi. İçinde bulunduğu bu yaşlı beden yorulmuştu fakat bir yandan da buna ihtiyacı vardı sanki. Koşmaya, yorulmaya, nefes nefese kalmaya ihtiyacı vardı. Yükselen nabzını kalp atışlarında hissedebiliyordu fakat keyifliydi.

Munzur bir ifade ile Elka'ya baktı. Genç kadın, hiç de ona uymayan bir ciddiyetle sahilde yürüyen insanları izliyordu. Dağınık sarı saçları bu ciddiyeti hak etmiyordu. Dante, aklına gelen fikirle kendi kendine gülümsedi ve bir zafer kazanmışçasına elindeki yarım kalan su şişesini Elka'nın yüzüne doğru salladı.

Genç kadın ani bir hareketle Dante'nin elindeki su şişesini kaptığında her şey için çok geçti. Şişedeki tüm su başından aşağı dökülmüştü şimdi. Islanan saçlarına dokundu ve hızla yüzünde biriken suyu sildi.

"Dante ne yapıyorsun!" diye bağırdı.

"Çocukken en sevdiğin şeyi?" diye cevapladı Dante, bir cevaptan çok bir soruydu bu.

Elka ıslanan tişörtündeki fazla sudan kurtulmak için tişörtü sıktı ve ayağa kalktı.

"Ne saçmalıyorsun?"

Dante, genç kadını ilk defa bu kadar sinirli görüyordu. Genç kadının bu beklenmedik tepkisi içinin ürpermesine neden olmuştu. Gülümsemeye çalıştı.

"Çocukken annen sana bunu yaptığında inanılmaz keyiflenirdin."

Genç kadın sinirle bankta duran çantasından bir şişe suyu çıkardı ve sudan birkaç yudum aldı. Elini kalbine koydu ve sakinleşmeye çalıştı.

"29 yaşında girdim Dante, artık 10 yaşında değilim."

Dante, elini tahta banktaki kıymıklaşmış bölgeye bastırdığını fark ettiğinde kendini toparladı. Tüm gücüyle bir kez daha gülümsemeye çalıştı.

Ruh Eşleri Ölmez (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now