SEMİH

615 29 2
                                    

Merhaba sevgili okuyucularım, bu erken saatte sizin için buralardayım. hala kitabıma oy verip yorum yapmıyorsanız alınıyorum vallahi :D İyi okumalar. <3 <3 <3

Ayıldığımda yatağımda yatıyordum ve başımda hizmetçilerden biri vardı. gözlerimi açtığımı fark eder etmez dışarı koştu. Aden'e haber verecekti sanırım. umursamadım ve yataktan kalktım ki Aden oraya anında damladı.

"Sürekli krizler geçirmeyi bırakacak mısın artık? İyi misin?"

"Nasıl iyi olabilirim? sanki yaşadıklarım normalmiş gibi bir de krizler geçirmeyi bırak diyorsun. Semih'e ne yapacaksın?"

ellerini cebine soktu ve başını yana yaslayıp bana somurtarak bakmayı sürdürdü. "Neden bu kadar önemli?"

"Neden olmasın? koruma olabilir ama benim iyi bir arkadaşım."

"Hangi arkadaş sizli bizli konuşur ki?"

"Bizi mi takip ediyordun?"

"Eğer bana itaat etmezsen arkadaşlarını da kaçırmak zorunda kalacağım. üstelik ne var biliyor musun baban seni aramıyor bile. hala şirketiyle meşgul, sanırım onun için yeterli değeri taşımıyorsun."

"Aile mevzularım seni ilgilendirmez." yine de kalbim kırılmıştı. babamdan gerçekten nefret ediyordum. bu söyledikleri doğru olmasa bile sonuçta beni bırakıp kaçmıştı ve bu bile yeterli bir nedendi. "Semih'i görmek istiyorum." ayağı kalktım ve kapıdan çıkacaktım ki beni durdurdu.

"Ben götüreceğim." beni merdivenden indirerek kilere doğru sürüklemeye başladı. 

"Yavaş ol," dedim düşmemek için ona sıkıca tutunarak. "Bacaklarım seninkiler kadar uzun değiller."

kiler gerçekten çok kötü kokuyordu. yine de umurumda değildi. Semih orada, borulara kelepçelenmiş ve iyi bir dayak yemiş vaziyette, başı aşağıda duruyordu. benim sesimi duyduğunda yavaşça kafasını kaldırdı. dudakları ağzından akan kanlarla kurumuştu. kaşından elmacık kemiklerine doğru yine kanlar akmıştı ve gözü morarmıştı.

"Semih!" diye bağırdım yanına koşarak. "Neden yaptın bunu? dayak atmadan getiremez miydin? iyi misin semih?"

tek bir kelime bile etmedi. yalnızca bana baktı ve iyi olup olmadığımı kontrol etti. 

"Baban belki bu sayede ihalemi geri verebilir. ne dersiniz?"

"Bize ne ihaleden? babamı kaçırsaydın ya o zaman."

"Ne yazık ki onun yerini bulamıyorum. amacım oydu zaten ama seni hiç önemsemediğini bilmiyordum. belki Semih'ten şirket hakkında bir şeyler öğrenirsem işim kolaylaşır."

tek kelime etmedim ve uzanıp Semih'in yüzündeki kanları elimle sildim. "Buraya geldiğin için üzgünüm."

"Senin suçun değil." Aden'e baktı. "Sana zarar verdi mi?"

"Hayır," dedim ona sarılarak. "Seni çok özledim."

"Bu kadar yeter," dedi Aden uzanıp beni çekerek.

"Dokunma ona!" diye bağırdı Semih ondan beklenmeyen bir enerjiyle. bir anda kollarındaki kelepçeyi zorlamaya ve Aden'e saldırmaya çalıştı.

Aden uzandı ve ona bir yumruk daha patlattı. Semih'in burnundan şarıl şarıl kanlar akmaya başladığında korkuyla adını bağırıp ona koşmaya çalıştım ama Aden beni durdurdu. "Bu kadar sahne yeter, yürü!" beni resmen sürükleyerek merdivenlerden çıkarttı ve kileri kilitledi.

"Senden nefret ediyorum! Umarım ölürsün!"

Aden durdu ve şaşkınlıkla bana baktı, sanırım bunu duymayı beklemiyordu. "Demek Semih senin için gerçekten bu kadar önemli. Boş ver, sonunda hepimiz ölmeyecek miyiz?" beni bıraktı ve yukarı çıktı.

kilerin kapısını zorladım ama aralayamadım bile. pes ederek odama gittim ve biraz uyumak, her şeyi unutmak için uzandım. bir sürü kabus görmüştüm. semih ölüyordu ve ben ömür boyu burada kalıyordum. hatta babam karşılığında para bile alıyordu. 

sıçrayarak uyandığımda karşımdaki koltukta Aden'in oturduğunu ve beni izlediğini gördüm. "Sayıklıyordun, onun adını..." Epey kısık sesle konuşuyordu.

"semih'in mi? çünkü onu gördüm." doğruldum ve iyice ayılabilmek için gözlerimi ovuşturdum. "Neden buradasın? Burayı bana ayırdığını sanıyordum, bu özele karışmaktır."

"Burada özel olduğunu sanmıyorum," dedi camları göstererek. "Üstelik burası benim evim, istediğim yerde otururum."

"Ne yani tuvalette mi uyumalıyım?"

"Oraya da girebilirim. Her yer bana ait."

"Beni neden izliyorsun Aden? gerçekten soruyorum, bahaneler uydurma. hem beni babam yüzünden kaçırıyorsun hem de oturmuş uyurken başımda bekliyorsun. üstelik Semih'i de kaçırıyorsun, hadi diyelim babam için kaçırdın. O zaman niye bana gösteriyorsun? Amacın ne senin?"

aden bir süre sessiz kaldı, mavi gözleri pencereden dışarıyı izliyordu. sonra ayağı kalktı ve hiçbir şey söylemeden dışarı çıktı. 

gerçekten buradan kaçmalıydım. Ama önce Semih'i kurtarmalıyım. Sanırım aklımda bir plan var.


yorum ve voteleri unutmayın noluur canlarım. <3<3<3 sizi seviyoreee

İMKANSIZ AŞKWhere stories live. Discover now