YABANCI ARABA

445 24 3
                                    

Sizce hikaye iyi mi? Senaryoda değiştirmem gereken yerler veya eklememi istediğiniz şeyler varsa yorum yapabilirsiniz. Voteleri de unutmayalım lütfen, ayrıca Hayalet Bebek adlı bir romanım var. Onu da okuyabilirsiniz, çok beğeneceğinizi düşünüyorum. :) <3

Ertesi sabah çocukların koşuşturma sesleriyle uyandım. Hiç uyanmak istemiyordum ama uyandım işte. Kalktım ve üzerimi değiştim. Lavaboya gidip dişlerimi fırçaladım ve yüzümü yıkadım. Çantamı alıp aşağı indim. Kahvaltıyı hazırlayan Aysun ablanın yanına gittim.

"Günaydın."

"Günaydın canım." Dilimlediği domatesleri bir kenara bıraktı ve bana döndü. "İyi misin?"

Kafamı salladım ve gülümsedim. 

"Çok üzgünüm, Semih beni çok şaşırttı. Aslında böyle biri değil, neden yaptı anlayamadım."

"Boş ver abla, ben kahvaltı yapmayacağım. Kimse uyanmadan dershaneye gideyim."

"Neden kimsenin seni görmesini istemiyorsun, utanacak olan sen değilsin."

"Sizin düzeninizi, aile huzurunuzu yeterince kaçırdım. Daha fazla bozmak istemiyorum."

"Saçmalama Alya."

"Neyse," dedim ve çantamı sırtıma geçirdim. "Ben gideyim, akşam görüşürüz."

"Bekle," dedi ve elime poğaça tutuşturdu. "Şunu ye bari giderken. Hadi Allah zihin açıklığı versin."

"Teşekkürler." Poğaçadan bir ısırık aldım ve dışarı çıktım. Hasan'ın yarı yolda beni yakalamasını istemediğimden hızlı yürüyordum. Dershaneye vardığımda poğaçayı çoktan bitirmiştim. Kağıdını çöpe attım ve sırama oturdum. Onur o sırada yanıma geldi, içimden oflasam bile bunu belli etmeden ona baktım.

"Dün seni zor duruma soktuysam özür dilerim, o çocuk sevgilin miydi?"

"Hayır değil, boş ver. Uzun mesele, sen dert etme."

"Belki bu akşam bir kahve içebiliriz."

"Onur." Durdum ve derin bir nefes aldım. "Üzgünüm ama seninle ilgilenmiyorum, ne yapmaya çalıştığının farkındayım ama lütfen yapma. Olur mu?"

Suratı düştü, bir adım geri attı. "Pardon, seni rahatsız ettiğimi bilmiyordum. Tamam, bir daha yanına gelmeyeceğim." Yanıma bıraktığı çantasını aldı ve kendi sırasına geçti.

Ders sonlarına doğru telefonumu kontrol ettim, Hasan ve Semih'ten mesajlar vardı. Önce Hasan'ınkini açtım.

'Neden habersiz çıktın? Kahvaltıda etmemişsin, senin utanmana gerek yok.'

'Dünden beri mesajıma cevap vermiyorsun, neden bana böyle davranıyorsun?'

'En azından akşam seni almama izin ver, kapıda bekliyor olacağım.'

Ofladım ve Semih'in mesajlarını açtım.

'Özür dilerim Alya, gerçekten. Seni bu duruma sokmamalıydım, en başında seni reddederek zaten çok büyük bir hata yaptım ama her şeyi toparlayabiliriz.'

'Cevap yazar mısın? Seninle konuşmalıyım, hala bir şeyler hissettiğini biliyorum ve ben de hissediyorum. En başından beri hissediyordum ama nedenini bilmiyorum... Kendimi geri çektim işte ve şimdi Hasan'ın sana yakınlığını görünce dayanamadım.'

'Çıkışta seni alacağım, konuşmalıyız.'

Çıkış zili tam o anda çaldı, mesajları okumakta çok geç kalmıştım. Çantamı aldım ve dışarı çıktım. Hasan çoktan gelmişti ve Semih'in arabası da yol başında görünmüştü.

"Merhaba," dedi bana gülümseyerek.

"Merhaba."

"Mesajlarıma neden cevap vermiyorsun?"

"Dün uyumuştum ve şimdi de derste olduğum için görmedim. Yoksa cevap verirdim, seninle bir problemim yok ve olacağını da sanmam. Hayatımda tanıdığım en uyumlu insansın."

O sırada köşede Semih'in arabası park etmişti, camı hafif aralamış bize bakıyordu. Kimi tercih edeceğimi bekliyordu ve ben Hasanla beraber yürümeye başladığımda cevabını almıştı. Şanslıydı ki Hasan onu görmemişti.

"Bu tuhaf olayın bir daha yaşanmayacağına emin ol, babam abimle uzunca konuştu. Bayağı bir de hırpaladı, bir daha cesaret edemez. Zaten normalde öyle biri değildir, senden de özür dilemiş olmalı."

"Evet diledi, bir daha olmayacağına eminim."

"Kafan çok karışık, hayatın değişti biliyorum ama Alya belki..."

O sırada Semih'in arabası yanımızda durdu. "Gelin sizi eve bırakayım, hem biraz konuşmuş oluruz."

Hasan lafının yarıda kesildiği için iç geçirdi. "Binelim mi?"

"Tamam," dedim ve arabaya bindik. Hasan öne ben arkaya oturdum.

"İkinizden de özür dilerim," dedi arabayı sürerken. Dikiz aynasından bana bakıyordu. "Sadece Alya'nın duygularını yanlış anladım, benden hoşlanıyor sandım ama yanılmışım. Bir daha böyle bir şey olmayacak, söz veriyorum."

Hasan da aynadan bana baktı, ne söyleyeceğimi merak ediyordu. 

"Tamam Semih abi," dediğimde arabada gülümseyen yalnızca bir kişi vardı. Semih o kelimemle resmen vurgun yemiş gibi bana bakıyordu. "Sonuçta aramızda büyük bir yaş farkı var, sana sübyancı denmesini asla istemem." Bunlar onun kelimeleriydi, şimdi benden duyuyor olması ona acı veriyordu. Tıpkı bir zamanlar bana acı verdiği gibi. Ama artık bir önemi yoktu, ben tüm duygularımın farkındaydım. Kimi gerçekten sevdiğimin farkındaydım.

Eve gittiğimizde yemekten önce ödevlerimi yapmak için odama gittim. Hasan'da bana yardım edebileceğini söyleyip yanıma geldi. Çözemediğim soruları anlatıyordu ve sürekli gülümsüyordu. Arada çaktırmadan bana bakmaya çalışıyordu ve ben de kendimi tutamayıp gülüyordum. Ne zaman açılacaktı merak ediyorum. Buna her teşebbüs ettiğinde bir şekilde cümlesi yarıda kalıyordu.

Testlerimiz bittiğinde defteri kapattı, kalemi masaya koydu ve derin bir nefes alıp bana büyük bir cesaretle baktı. "Artık konuşabiliriz sanırım."

"Seni dinliyorum," dedim nefesimi tutarak. Heyecandan ölüyordum.

"Senden..."

Kapı açıldı ve Orhan içeri girdi. "Yemek hazır, Aysun abla sizi çağırıyor."

"Senin de Aysun ablanın da... Başlayacağım şimdi," dedi Hasan ayağı kalkarak.

"Ne dedim ya ben şimdi?"

"Boş ver abi boş ver. Hadi gidelim Alya."

Ertesi sabah kahvaltımızı yaptık. Hasan'ın dersi yoktu, beni bırakmak istediğini söyledi ama babası arabayı bakıma götür dediği için gelemedi. Randevu saati geçiyormuş. Ben de çantamı alıp yürümeye başladım. Yarı yolda telefonumu evde unuttuğumu fark edip geri dönmek için arkama tam manevra yaptığım sırada yanımdan geçen bir arabayı fark ettim. Bu şoförü tanıyordum! Araba beni gördüğünde ani bir frenle durdu. Kapısı açıldı ve Aden içinden fırladı. Bakışları aynı delilikteydi. "Buraya kadarmış." Tam bağıracağım sırada mendili ağzıma kapattı ve bilincimi kaybettim.

İMKANSIZ AŞKWhere stories live. Discover now