YAKIN GELECEK

526 21 0
                                    

Merhaba göz bebeklerim, son bölümdeyiz ama vedamı duyuruma saklıyorum. İyi okumalar, son kez yorum ve oy atmayı unutmayın lütfen. <3 

BEŞ SENE SONRA

Hayatımda bir çok şey yaşadım, çoğunluğu kötü ve acıklıydı. Şuan yaşadığım her anın en iyisini yaşıyorum. Kendimi ilk kez manevi olarak zengin hissediyorum. Ama gelin bir de geçmişten günümüze film şeritleri halinde dönelim.

Aden'in öldüğü gün benim dönüm noktamdı. Cenazesini polislere bildirdik, ifadelerimizi verdik ve cenazeye bile katılmadan eve döndük. Onunla alakalı her şeyi unutmalıydım, uzun süre kabuslar gördüğüm için psikolog desteği aldım. Hasan benden defalarca özür diledi. Orhan bile vicdan azabı çekiyordu. Herkesten çekip gittiğim için özür diledim.

Üniversiteyi kazandım, Hasan'ın okulunda işletme okumaya başladım. Tabi o sırada Aysun abla sağlıklı bir kız dünyaya getirdi. Adını benim annemin adı koydu; Hayat... İsmi gibi yaşayamadı ama şuan cennette olduğunu hissettiğim canım annem... Şuan bir yerlerden beni izliyorsan bil ki çok mutluyum.

O sırada Semih artık benden ümidi kesmişti. Bir süre oldukça mutsuzdu ama sonra yeni bir kızla tanıştı, çok yakışıyorlardı ve çok iyi anlaşıyorlardı. Nişanlandılar ve bir sene sonra da evlendiler. Şimdi karısı Çiçek hamile ve bir oğulları olacak. 

Hasan mezun oldu, ben de şirketimin başına onu geçirdim. Benden daha iyi yöneteceğine eminim. Aysun abla da çalışmak ve ayakları üstünde durmak istediğini söyledi. Şirkette üstün bir pozisyona başladı ve okumadığı halde bize taş çıkartıyor. Şimdiden lakabı topuklu efe oldu.

Daha sonra ben mezun oldum ve Hasan'ın yardımlarıyla şirkette işe başladım. Yönetici olmak çok zor ama Hasan ve babası sayesinde başım her sıkıştığında halledebiliyorum.

Hayatımın en önemli anlarından biri de evlenme teklifi aldığım andı. Yalnızca ikimiz, akşam babasının teknesiyle denize açılmıştık. Orada bana evlenme teklifi etti ve kabul ettim. Şimdi bu anların hangisinde miyim? Kendi düğünümdeyim.

"Bayıldım sana," dedi Aysun abla. Ağlıyordu.

"Sen de iyice sulu göz oldun Aysun abla ya, ağlama bakayım."

"Ay ne biliyim, bir anda çeşme açılıverdi."

Çiçek aceleyle içeri girdi. "Hasan geliyor, hadi kalk."

Heyecanla ayağı kalktım ve derin bir nefes aldım. Başım resmen dönüyordu. Elime çiçeğimi aldım, herkes duvarın kenarlarına çekildi ve ellerine telefonlarını alıp videoya başladılar. Hasan içeri girdi... Hayatımda gördüğüm en yakışıklı damattı. Gözleri mutlulukla ışıl ışıldı ve inci gibi dişleriyle gülümsüyordu. Onu görür görmez içime bir huzur dolmuştu.

Yanıma yaklaştı ve ellerimden tuttu. Gözlerinde yaşlar birikmişti, ağlıyordu. O da benim gibi derin nefesler alıyordu. "Çok büyüleyici görünüyorsun. Hayran kaldım."

"İnan bana gördüğüm en yakışıklı damatsın." Gerçekten öyleydi, elimdeki buketten bir dal aldım ve onun cebine koydum. Büyüleyici bir parfüm sıkmıştı ve altın rengindeki saçlarını arkaya doğru taramıştı. Jilet gibi görünüyordu.

Uzandı ve alnımdan öptü. Semih o sırada içeri girdi ve bizi o şekilde görünce gülümsedi. "Çok yakışıyorsunuz, gerçekten."

"Sağol Semih abi," dedim gülümseyerek.

"Hadi, nikah memuru geldi."

Büyük alkışlar aracılığıyla aşağı indik. Salon çok kalabalıktı, sanki bütün trabzon buradaydı. Memur bize kutsal soruyu sordu ve evet dedik. Hemen ardından bir anda kemençe çalmaya başladı ve horon tepmeye başladı. Ne olduğunu anlayamadan aralarına katılmıştım. Eğlenceli ama bir o kadar da yorucuydu. Neyse ki gün sona ermişti, çiçek atma merasiminde komik bir şekilde Orhan tutmuştu. Utangaç bakışlarla bir kıza baktığını görmüştüm, galiba sıradaki kişi belliydi.

Eve vardığımızda Hasan'ı bir güzel dövdüler, saçı başı dağılmış, gömleği bile yırtılmıştı ama bu halde bile çok yakışıklı görünüyordu. 

Nihayet yanıma geldiğinde ceketini çıkartmıştı. Yatak odasındaydık, duvağımı açtı ve alnımı yeniden öptü. "Mutlu musun?"

"Çok mutluyum."

"Allah'ın izniyle bu mutluluğumuz hep sürecek, ben senin ne önündeyim ne de arkandayım. Hep yanındayım güzel eşim."

Böylece mutsuz başlayan hikayem onunla beraber mutlu bitmişti. Sonsuza dek... El ele... Yan yana...

İMKANSIZ AŞKWhere stories live. Discover now