Bölüm 3

1K 180 47
                                    

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... OTUZ BEŞ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...


Süper ay geldiğinde havadaki koku o kadar yoğundu ki Jace kendini insan olarak tutmakta bile zorlanıyordu. Pençeye dönüşmüş olan elleri altındaki çimenli zemini eşiyordu. Dizlerinin üzerine çökmüş bedeni titriyor ve kasılıyordu. Dişleri uzamış ve sivrilmişti.

Çok fazla his vardı. Gecenin karanlığında saklanmış etrafta koşuşturan fazlasıyla kurt adam vardı. Ağaçların arasından gelen inleme ve kükreme sesleri onu daha da zorluyordu.

Ellerini yumruk yaptı ve tırnaklarını avcunun içine gömdü. Acı biraz olsun kendisini kaybetmesine engel oluyordu. Yine de yeterli değildi. Bir safkan olarak dolunayın gücünü dönüşmüşlerden daha güçlü hissediyordu. Bütün yetenekleri en üst seviyeye çıkmıştı. Onları kontrol edebilmesine imkân yoktu. Ancak kendini bu hislere kaptırırsa başına neler geleceğini düşünemiyordu bile.

Kulakları sivrilmişti ve her bir ses artık çok yakınındaymış gibi duyabiliyordu. Tepesinde parlamakta olan dolunayın gücü bedeninde geziniyordu. Çiftleşme arzusuyla kendinden geçiyordu resmen. Ancak bunu yapamazdı.

Altındaki zemini sertçe yumrukladı ve başını kaldırıp kükredi. Çektiği acıyı bir türlü gideremiyordu. Sanki sürekli kaşınması gereken bir yarası varmış gibiydi. Kaşımak çok rahatlatırdı ama yarayı daha da açardı. Ama işte bu his geçmek bilmiyordu.

Dolunayın güçlü ışıklarını engelleyen son bulutlarda gittiğinde bütün gücü bedenine doldu ve erkek başını geri atıp kükredi. Dönüşmüş bedeni artık tamamen kurtadamın elindeydi. Uzamış pençeleri, sivri dişleri ile tamamen bir yırtıcıydı.

Altın rengi gözleri parlıyordu. Başını kaldırıp etrafı kokladı. Çok yoğun kokular etrafını sarmıştı. Birbirine karışmış erkek ve dişi kokuları bütün havayı kaplamıştı. Kurtadamın kafası karışmış gibi sağa sola baktı. Hangi kokunun peşinden gitmesi gerektiğini bilmiyordu.

Uzaktan gelen bir şeyler kurdun dikkatini çekmiş gibi birden odaklandı ve hızlı bir şekilde ileri atıldı. Dişlerini sıkarak koşmaya başladı. Bütün dikkati tamamen avına odaklanmıştı ve kurdun ağzı sulanıyordu. Bunun güzel bir av olacağını biliyor gibiydi.

Dişi kurt elinden geldiğince hızlı bir şekilde koşuyordu. Onu avlamak için arkasından gelen alfayı çok net hissedebiliyordu. Aklı tamamen kurdun kontrolündeydi ama o bile bundan uzaklaşmaktan başka bir şansı olmadığını biliyordu. Alfadan korkmuştu. Dolunaya rağmen ona karşı bir çekim hissetmiyordu ve içgüdüsel olarak onun üstü olduğunu da anlayabiliyordu. Yani ona karşı savaşamazdı.

Üzerindeki kıyafetleri tamamen yırtılmıştı dönüşümünde ve çıplaktı. Dönüşmüş olduğunu belli eden gözleri soğuk bir mavi rengindeydi. Dişleri uzun, kulakları sivrilmiş ve pençeleri uzundu. Uzun koyu kahve saçları her hareketinde dalgalanıyordu. Her ne kadar alfanın yaydığı feromonlara tepki vermiyor olsa da dolunayın gücü onun baştan çıkarıcı bir koku yaymasına neden oluyordu.

Etrafta çok fazla koku ve his vardı. Neredeyse onu dizlerinin üzerine çökmeye zorlayacak kadar kötüydü. Ancak kurt bu hislere kapılmayacak kadar korkmuştu.

Arkasından geldiğini bildiği alfa bu kovalamacadan sıkılmıştı belli ki çünkü ani bir atakla ileri atıldı ve dişinin önüne geçti. Dişi buna karşılık durdu ve geri doğru bir adım attı. Çiftleşmeye hazır olan alfa iki ayağının üzerine kalktı ve ona doğru gitti. Helena, kaçamayacağını biliyordu.

Alfa bir kere daha öne doğru adım attığında başka bir kurt adam hızla üstüne atladı. Dişisi ile arasına geçen kurda karşılık öfkeli bir şekilde kükredi. Helena bunu bir fırsat olarak gördü ve arkasını dönüp hızlı bir şekilde koşmaya başladı. Bir kurtadam bir alfa ile onun için dövüşmek istiyorsa gerçekten aklını kaybetmiş olmalıydı.

Omega bir kurt alfayla kapışamazdı. Üstelik onun kadar güçlü değildi. Kurt bunu biliyordu ama içgüdüleriyle hareket ettiği için direk atılmıştı. Dişiyi hissetmiş, tanıdık, aşina kokuyu almıştı. Bu onu harekete geçirmek için yeterde artardı.

Alfa ona doğru öfkeli bir şekilde kükredi. Omega geri doğru çekildi. Dişi çoktan kaçmıştı ve alfa öfkeliydi. Jace'in onunla kapışmak gibi bir şansı yoktu. Bundan sağ çıkamazdı. Kurt adam geri doğru bir adım attı ve hızlı bir şekilde dişinin peşinden koşmaya başladı.

Tabi ki avıyla arasına girdiği için alfa çok öfkelenmişti ve onu öylece bırakmaya niyetli değildi. Peşinden gitmeye başladı. Jace, kaçmaya çalışıyordu ama rotası az önce kaçan dişinin gittiği yöneydi. Zihni tamamen onun yaydığı kokuyla dolmuştu.

Omega hızla ileri atıldı. Dişi yeteri kadar hızlı değildi ya da aslında uzaklaşmayı çok istemiyordu. Havadaki hislerden fazlasıyla etkilendiği için yeterince hızlı kaçamıyor gibiydi.

Omega kurt dişiyi yakaladı ve onu ani bir hareketle omzuna aldı ve koşmaya başladı. İstediği dişiyi yakalamıştı şimdi peşlerindeki alfadan kurtulmaları gerekiyordu. Ani bir hareketle yönünü değiştirdi. Kucağındaki yükle bu kadar hızlı bir şekilde ilerlemesi mümkün değildi. Peşlerinden gelen alfa hem güç hem de hız bakımından onlardan daha iyiydi.

Onun yönünü aniden değiştirmesi hızlı ilerleyen alfanın durmasını geciktirmişti. Kucağındaki dişinin sessiz kalması Jace'in istediği gibi hareket etmesini sağlıyordu. Bir şekilde alfadan kaçınma arzusu onu kaçırmaya çalışan bir omegaya karşı savunmasız kılıyordu.

Jace, hızlı bir şekilde ağaçların içinden koşmaya devam etti. Ters bir yöne sapmıştı ancak kurt adam bu ormandaki her yeri çok iyi biliyordu. Kucağındaki dişinin tırnakları onu uyarırcasına omzuna geçti. Bir yamaca doğru koştuklarını fark etmişti. Ayrıca alfa da hızlı bir şekilde peşlerinden geliyordu.

Omega bir an bile durmadı. Mümkün mertebe hızlı hareket etmeye çalışıyordu. Yamacın varlığı umurunda bile değil gibiydi. Kucağındaki dişi tehlikenin varlığıyla çırpınmaya başladı. Bu Jace'in dengesini kaybetmesine neden oldu ve her ikisi de yere düşüp yuvarlandılar.

Alfa hemen arkalarında onlara yetişmişti. Her iki kurt adam da yamacın hemen ucunda duruyorlardı. Bir adım sonrası uçurumdu. Omega, dişiye doğru atıldı. Korkmuş halde ve ne yapacağını bilemez bir halde görünüyordu. Alfa ile uçurum arasında karar vermesi gereken bir noktadaydı.

Alfa artık tatmin olmuş bir şekilde durdu. Canını almak istediği omega hemen karşısındaydı ve kendisine eş olacak dişi de daha fazla kaçamazdı. Zaferinin tadını alabiliyordu.

Omega ani bir hareketle ileri atıldı ve dişiyle alfanın arasına geçti. Kokusunun gücüne kapıldığı dişisinin başka bir erkek tarafından alınmasına izin veremezdi. Bir alfaydı karşısındaki ve dişiye o da kendisi gibi takılmış görünüyordu. Onu yenemezdi ama dişi çok korkmuş gibi görünüyordu.

Alfa ona şimdi saldıramazdı. Birbirlerine çarpıp değerli dişiyi aşağı düşürebilirlerdi. Asıl sorun bunu önemsemiyor gibi görünmesiydi. Alfa tamamen ona kilitlenmişti. Dişlerinin arasından bir hırlama çıktı ve bir kolunu arkaya uzattı.

Helena, tamamen savunmasız kalmıştı. Alfayla arasında omega dışında hiçbir şey yoktu. Ancak yamaç tamamen arkasında duruyordu ve ondan kendisini koruyacak hiçbir şey yoktu.

Yapabileceği başka bir şey olmadığını biliyordu. Bu yüzden omeganın arkasına uzattığı koluna tutundu. Erkek omega onu kendisine çekti ve ani bir hareketle kendini arkaya doğru itti.

Hem dişi hem de omega erkek yamaçtan aşağı doğru düşmeye başladı. 

İNTİKAM ARENASI- DÖNÜŞÜM SERİSİ FİNAL KİTABIWhere stories live. Discover now