İNTİKAM ARENASI- DÖNÜŞÜM SERİSİ FİNAL KİTABI

Bölüm 23

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... GECİKME İÇİN KUSURA BAKMAYIN 35 YORUMUN TAMAMLANMASINI BEKLEDİM :)... BİLDİĞİNİZ GİBİ YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR.... OTUZ BEŞ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...

Denedikleri şeyler hiçbir işe yaramıyordu. Onları ayrı düşürmeye çalışmışlardı ancak olmamıştı. Gideon ile Helena ve Fabian ile de Jace savaşmaya çalışmıştı. Hiçbiri bir işe yaramıyordu. Bir şekilde onları alt ediyorlardı. Tuzak kurmak için yeterli zamanları yoktu ve dahası düşünmeye bile vakitleri yoktu.

Yine onları paspas etmişlerdi ve bunu engellemek için hiçbir şeyleri yoktu.

Gideon, bir süre sessizce onları inceledi. "Sanırım aranızdaki sorunları hallettiniz" dedi en sonunda. "Ancak bu yeterli senkronizasyonu sağlamanız için yeterli olmamış"

"Normal şartlarda böyle bir şey yıllar alır" dedi Fabian dalgın bir şekilde. "Ya da birlikte çok fazla savaşa girmekle olur. Ancak sizi daha da hızlı bir şekilde eğitmeye çalışıyoruz diyebilirim"

Jace, dişlerini sıkarak doğruldu. Gerçekten de hiç hoş değildi durumu. "Siz ne kadar zamandır berabersiniz ki?" diye sordu en sonunda sinirleri bozulmuştu.

Fabian, neşeli bir şekilde elini salladı. "Ah, biz çok fazla savaşa da katıldık" dedi gülerek. "İki yıl için yeterince fazla savaş gördük" dedi. "Sence de yeterli değil mi?"

Gerçekten de etkileyici bir şeydi. Söylediği kadar çok savaşa girip sonra da hayatta kaldılarsa ve kendilerini daha da güçlendirdilerse bu gerçekten inanılmazdı. Ne yazık ki Helena, bu zamana kadar hiçbir savaşa katılmamıştı. Dahası Jace'in katıldıkları ölümcül olsa bile bu kadar güçlü bir düşmana karşı değildi.

Helena, o yaratıkla bir anlaşma yapmıştı ve Jace, bu anlaşmayı anlayabiliyordu. Helena, her iki sürüye de kin besliyordu. O gece oradan birinin çıkabilmesi çok mümkün olmayacaktı. Eğer kazanırlarsa arkalarını dönüp gidecekler ve kendilerine katılmak isteyen her kim olursa kabul edeceklerdi. Ancak eğer kaybederlerse toplu bir kıyamet yaşanacaktı. Bu konuyu ne Gideon'a ne de Fabian'a söyleme şansları olmamıştı.

Nasıl tepki verecekleri konusunda en ufak bir fikirleri bile yoktu. Ancak kimsenin bundan hoşnut olmayacağına emindi. Jian denen adam bir şekilde aç gözlü bir yaratıktı ve kesinlikle Helena'yı yemekten zevk alacaktı. Böyle bir düşünce Jace'in içindeki kurdun öfkeyle dolmasına ve kontrolü ele geçirmeye çalışmasına neden oluyordu.

Gideon, gözlerini kıstı ve şüpheli bir şekilde onlara baktı. "Ya da dövüşemiyor olmanızın nedeni kafanızın başka bir yerde olmasıdır" dedi başını yana eğerek.

Lanet olası alfa yetenekleri her şeyi biliyordu. Betalarının arasındaki bir sorunu çok rahat bir şekilde fark edebiliyordu. Helena ve Jace birbirlerine baktı. Gideon bu sorunun ikisi arasında yaşanandan daha fazlasından kaynaklandığını biliyordu muhtemelen.

Fabian, eşinin şüphelerine karşılık kaşlarını çattı ve öne doğru bir adım attı. "Hımm" diye mırıldandı. "Doğru söylüyorsun. Çok huzursuzlar." Başını yana eğdi ve dikkatli bir şekilde betaları inceledi. "Bir şey söylemek istiyorlar gibi"

Onlardan bir şeyler saklamak giderek daha da imkânsız hale geliyordu. Geçen her gün gerçek bir sürü haline geliyorlar ve alfaları, betalarını daha iyi tanıyordu. İçlerindeki kurtlar birbirlerine daha da yakınlaşıyordu. Bir tilki olan Fabian ise bambaşka bir konuydu. Ondan bir şey saklamak hep imkansızdı zaten. Açıkçası hal böyleyken Helena gerçekten büyük bir iş başarmıştı.